Yıllardır Irak'ta, Suriye'de bilmem nerelerde askerimiz görevde; sıcak ve soğuk savaşın içinde; karda, kışta, sıcakta, ayazda ne çileler çekiyor.
Bunlar yetmezmiş gibi, şimdi de Libya'da tehlikeli bir görev üstlenildi…
Ne kadar asker gidecek, soğuk savaşa mı, sıcak savaşa mı destek vereceğiz; paralı asker mi yollayacağız? Bunu bilen yok…
Halkımız, sadece seyretmek ve algı yönetimiyle aldanmakla meşguller.
Bunların en baş sorumlusu, başta halkımız sonra gerçekleri bildiği, gördüğü halde yandaşlık eden medyadır.
Halka yanlış bilgi aktaranlar, algı yönetimi ile onların haber alma özgürlüğünü kısıtlayanlar; yarın huzuru mahşerde yandaşlığın, yalancılığın bir işe yaramadığı o kıyamet gününde, şu yüce peygamber buyruğuyla karşı karşıya kalacaktır: "Bizi aldatan bizden değildir."
Suçlular cezasını çekecek, yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu anlayacak ama oradaki pişmanlık bir işe yaramayacaktır.
Sorumluluk makamında olanlara diyoruz ki; "Siz bu saklanan gerçekleri, ancak yandaşlarınıza anlatırsınız; sanmayın ki herkes size inanıyor…"
Durum vaziyet sizin sırça saraylardan gördüğünüz gibi değil. Halkımız içten içe, yaptığınız yanlışlardan usandığını dillendiriyor. İsyan ediyor, itiraz ediyor ama oluşturulan korku algısı sayesinde susmayı tercih ediyor.
Türkiye'nin bütün enerjisini, kaynaklarını, kurum ve kuruluşlarını özelleştirme adına elden çıkarttınız. Vergi ve cezaya yüklendiniz…
Para kaynaklarını da özellikle Suriye meselesinde taraf olmakla tükettiniz. Savaşan askere, mermiye, topa tüfeğe harcadınız. İçerde Suriyeli muhacir diye aldatarak kim olduğu belli olmayan adamlara harcamaya devam ediyorsunuz. (yaşlılar,kadın ve çocukları istisna tutuyorum.)
Türkiye'de eğlence salonları, lüks saunalar, pahalı restoranlar onların sayesinde dolup taşıyor...
Halkımız ise açlıkla, yoklukla, işsizlikle mücadele ediyor.
Başkalarının gündeminde harcadığınız para ve zamanı artık Türkiye için harcama zamanı geldi geçiyor. Milletimize, baba devlet olmanın emarelerini gösterin yeter. Ama bunu yapacak ne yürek ne de kaynağınız kalmadı.
Halkımızı "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projeleriyle kurtarmayı vadeden Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmemekte, saklamakta ısrarınız sayesinde çözümsüzlük batağında daha çok debelenir dururuz. Bizden hatırlatması…
- Cumhuriyet’e ve Atatürk’e sahip çıkacağız / 31.10.2024
- ‘Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı’ / 30.10.2024
- ‘Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ / 29.10.2024
- Vazifemizin başındayız, sen rahat uyu Aziz Atatürk! / 28.10.2024
- Sapla samanı karıştırmayalım / 26.10.2024
- Prof. Dr. Haydar Baş’a özür ve teşekkür borçlusunuz / 25.10.2024
- FETÖ elebaşının ölümünden sonra duyduklarımız / 24.10.2024
- Kimin malını kime veriyorsunuz? / 23.10.2024
- Ülkeyi siz bu hale getirdiniz / 22.10.2024