Gönül gözüyle görebilmek

"Allah'ı (cc) bilenin dili kapanır, gönlü manaya açılırmış". Bir tasavvuf büyüğü söylemiş, ne güzel söylemiş. Bazan konuşarak üstünlük taslayabileceğimizi zannedebilir, hatta herkesin kullanmadığı kelimelerle konuşmanın bize ayrı bir değer kazandıracağını düşünelibiriz. Oysa her şey gönülde olup bitmektedir. Önemli olan gönüllerin konuşması, sohbet etmesi değil midir? Evet, Allah'ı (cc) bilenin gönlü manaya açılırmış, Allah'ı henüz hakkıyla bilmeyen biri bunu nasıl açıklasın? Olaylar ve davranışlar, hakkıyla anlaşılabilmek için, gönül gözünün açılmasını bekler. Gönül gözü henüz açılmamış olan bunu size nasıl anlatsın? Allah (cc) her şeyi murad için yaratmış, hiç bir şeyi boşuna yaratmamıştır. Yaşadıklarımıza bu gözle baktığımızda herşeyin bizi iyi insan olmaya ve kulluğa, ibadetlere yönlendirdiğini farkedebiliriz. Fakat bize verilen mesajları iyi anlayamazsak, bir kısır döngünün içine girmek gibi bir sorunla karşılaşabiliriz. Başımıza gelen olaylar, bizi iyiliğe ve güzel kulluk etmeye yönlendirmelidir. Ancak "nasıl iyi bir kul oluruz" bunu da ancak iyi kul olabilmiş insanlardan ve Ehli Sünnet kitaplarından öğrenebiliriz. Yaradılış gayemizi, Allah'ın (cc) yarattığı yüce manayı anlayabildiğimiz ölçüde, iyi bir kul olabiliriz. Eğer iyi bir kul olmaya niyetliysek bu yolda pek çok manayı farkedebilmemiz de gerekecektir. Büyükler, yani tasavvuf erbabı bu yolda ilerleyebilmek için bize "zikrullah"ı öneriyorlar. Çünkü zikrullah bir eğitim metodudur ve zikreden kişi Hakk'dan gelen tecellileri farkedip anlayabilir. Kainat, birçok sı saklar; lakin herkes bu sırlardan kendi nasibince bir şeyler çözebilir. Duamız o ki, Rabb'imizi layıkı ile tanıyabilelim, böylece sıkıntılara sabreden, güzelliklere şükreden, Allah'ın (cc) ayetlerini okuyabilen, güzel ve iyi insanlardan olabilelim.