Muhammed ŞâzilîEvliyanın büyüklerinden olan Ali bin Vefâ, bir gün bir düğün yemeğindeydi. Düğündekiler; "Ziyafet, ancak Muhammed Şâzilî Hazretlerinin gelmesiyle tamam olur" dediler. Ziyafet sahibi gidip onu davet etti. Muhammed Şâzilî daveti kabul edip, düğünün yapıldığı evin kapısına geldiğinde; "Burada evliyadan kim var?" diye sordu. Ziyafet sahibi; "Ali bin Vefâ ve cemaati var" dedi. Muhammed Şâzilî, ev sahibine; "İçeri gir ve benim için izin iste. Çünkü bir yerde büyüklerden biri olduğu zaman, izin verilinceye kadar oraya girmemek fakirlerin edeblerindendir" dedi. Ali bin Vefâ izin verdi; onu ayakta karşıladı ve yanına oturttu. Sohbet ettiler. Sonra Muhammed Şâzilî, Ali bin Vefâ'nın talebelerine; "Efendinize dua ediniz. Çünkü onun Allah-u Teala'ya kavuşması yakındır" dedi. Söylediği gibi oldu. Bir gece Muhammed Şâzilî, gâibden şöyle bir nidâ işitti; "Ya Muhammed! Biz sana senden olana ilave olarak Ali bin Vefâ'nın sahip olduklarını da verdik." Muhammed Şâzilî buyurdu ki: "Bunun, ancak Ali bin Vefâ'nın ölmünden sonra olacağını anladım. Abdülbâsıt mahallesindeki Ali bin Vefa'nın evine talebelerinden birini gönderdim. O şahıs, oraya vardığında, Ali bin Vefâ'nın vefat ettiğini öğrendi.
Yusuf isimli bir şahıs, Muhammed Şâzilî Hazretlerini sık sık ziyarete gelirdi. "Yemekte sofraya çok az ekmek konuyor, karnım doymuyor" derdi. Bir defasında ziyaretine gelirken, iki de ekmek alıp, bunları koynuna saklamıştı. Her zaman olduğu gibi, yine sofra kuruldu. Fakat o zât, ne kadar yediyse ekmeği bir türlü bitiremedi. Bitmediği gibi, hiç de eksilmedi. Muhammed Şâzilî Hazretleri kendisine; "İyi ye sofradan aç kalkma ki, iki ekmeğe ihtiyacın kalmasın" buyurdu. O kimse çok mahcub oldu. Ekmekleri çıkarıp sofraya bıraktı. Tövbe istiğfar etti.
Yusuf isimli bir şahıs, Muhammed Şâzilî Hazretlerini sık sık ziyarete gelirdi. "Yemekte sofraya çok az ekmek konuyor, karnım doymuyor" derdi. Bir defasında ziyaretine gelirken, iki de ekmek alıp, bunları koynuna saklamıştı. Her zaman olduğu gibi, yine sofra kuruldu. Fakat o zât, ne kadar yediyse ekmeği bir türlü bitiremedi. Bitmediği gibi, hiç de eksilmedi. Muhammed Şâzilî Hazretleri kendisine; "İyi ye sofradan aç kalkma ki, iki ekmeğe ihtiyacın kalmasın" buyurdu. O kimse çok mahcub oldu. Ekmekleri çıkarıp sofraya bıraktı. Tövbe istiğfar etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.