Muhammed Çelebi Sultan
Muhammed Çelebi Sultan elindeki nacakla hisarın kapısına vurunca, bir râhip kapıyı açtı. Önümüze düşüp evine götürdü. Evine varınca bir dehlize girdik. Merdivenle aşağı indik. Orada bir mescid gördük. Mescidde rahleler, Kur'an-ı Kerimler vardı ve mumlar yanıyordu. Bizi oraya götüren rahip, papaz kıyafetini çıkarıp, Müslüman kıyafeti giydi ve yanımıza oturdu. Şeyh Muhammed Çelebi Sultan bana taşıdığım sofrayı açmamı söyledi. Sofradaki yiyecekleri çıkardım. Yedikten sonra dua ettiler. Sonra rahibe; "Artık hisarı verin!" deyince, "Emir sizindir!" karşılığını verdi. Sonra oradan çıkıp gittik. Bir müddet sonra şafak söktü. Sabah namazının vakti girmişti. Benim abdestim yoktu. Bana bir yer târif edip; "Falan ağacın altında arı ve tatlı bir su vardır. Var orada abdest al" dedi. Gidip abdest aldım. Kendisi imam oldu sabah namazını kıldık. Sonra tekrar yürüdük. Daha önce üzerinden geçtiğimiz denize geldik. Yine deniz üzerinden yürüyerek geçtik. Henüz güneş doğmadan Mezar-ı Şerif denilen yerdeki dergâha ulaştık. Ben; "Sultanım bu garip haller, gezip gördüğümüz yerler nedir?" dedim. "Gittiğimiz Hisar Kefe Hisarı'dır. İslâm askerleri onu almaya varmışlardı. Bugün Hisar kapısını açarlar" buyurdu. Tarih koydum. İşaret ettiği gün o saatte Kefe Hisarı fethedildi."
Muhammed Çelebi Sultan elindeki nacakla hisarın kapısına vurunca, bir râhip kapıyı açtı. Önümüze düşüp evine götürdü. Evine varınca bir dehlize girdik. Merdivenle aşağı indik. Orada bir mescid gördük. Mescidde rahleler, Kur'an-ı Kerimler vardı ve mumlar yanıyordu. Bizi oraya götüren rahip, papaz kıyafetini çıkarıp, Müslüman kıyafeti giydi ve yanımıza oturdu. Şeyh Muhammed Çelebi Sultan bana taşıdığım sofrayı açmamı söyledi. Sofradaki yiyecekleri çıkardım. Yedikten sonra dua ettiler. Sonra rahibe; "Artık hisarı verin!" deyince, "Emir sizindir!" karşılığını verdi. Sonra oradan çıkıp gittik. Bir müddet sonra şafak söktü. Sabah namazının vakti girmişti. Benim abdestim yoktu. Bana bir yer târif edip; "Falan ağacın altında arı ve tatlı bir su vardır. Var orada abdest al" dedi. Gidip abdest aldım. Kendisi imam oldu sabah namazını kıldık. Sonra tekrar yürüdük. Daha önce üzerinden geçtiğimiz denize geldik. Yine deniz üzerinden yürüyerek geçtik. Henüz güneş doğmadan Mezar-ı Şerif denilen yerdeki dergâha ulaştık. Ben; "Sultanım bu garip haller, gezip gördüğümüz yerler nedir?" dedim. "Gittiğimiz Hisar Kefe Hisarı'dır. İslâm askerleri onu almaya varmışlardı. Bugün Hisar kapısını açarlar" buyurdu. Tarih koydum. İşaret ettiği gün o saatte Kefe Hisarı fethedildi."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.