İsrail'in saldırıları karşısında hükümetin, 'öpmek istemem seni, sorarım yanağın nerede' hikâyesiyle eş anlamlı davrandığını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Filistin halkına Türkiye sahip çıkmalıdır" dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş İsrail'in Filistinlilere yönelik olarak Gazze'ye geçekleştirdiği saldırı üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Filistin olayında alınması gereken bir dersten bahisle son olaylara değinen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Aslında Filistin toprakları hepimizin bildiği gibi orada yaşayan İsraillilere maalesef bizzat Filistinliler tarafından pazarlanmıştır. Yani satılmıştır. Biz üniversitede okurken satılan toprakların mahiyeti hakkında tanıdığımız Filistinli arkadaşlarımıza sorular sorduğumuzda, dedelerine ve babalarına beddua ettiklerini, yanlış bir iş peşinde olduklarını bize cevap olarak veriyorlardı. Hülasa İsrail, gökten zembille inerek o topraklara gelmedi" dedi.
Türkiye sahip çıkmalıİsrail'in merasim için toplanan öğrencilerin üzerine bomba yağdırdığını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, "300'e yakın insan İsrail tarafından şehit edildi" dedi. İsrail saldırılarının uzun yıllardan beri devam ettiğine dikkat çeken BTP Genel Başkanı "yapılması gereken Türkiye'nin o bölge halkına sahip çıkmasıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Yapılması gereken, Türk hükümetlerinin o bölge halkına sahip çıkmasıdır. Türk hükümetlerinin sahip çıkması Filistin halkını bir defa çok rahat bir zemine kavuşturacak. Can, mal ve namus emniyeti ciddi bir biçimde yaşanacaktır. Dikkat ederseniz, Filistin olaylarının başladığı günden bu güne kadar o coğrafyadaki halkla gerek kültür, gerek maneviyat, gerek din bakımından sanki hiçbir ortak yönümüz yokmuş gibi uzaktan seyirci kalıyoruz. Bu hakikaten bize göre çok yanlış bir davranış. Olması gereken bu değildir. O topraklar üzerinde yaşayanlar her şeyden evvel bizim Müslüman kardeşlerimiz. Bir kültür birlikteliğimiz bir medeniyet birlikteliğimiz var. Kabul etsek de etmesek de tarihten gelen bir siyaset birlikteliğimiz var. Bu kadar birlikteliğimiz olan insanlarla biz bu günlerde birlikte olmayıp, onların elinden tutmayacağız, hangi zamanda el tutacağız?"
Devlet işlerinde 'görüşmem' denilmezİsrail Başbakanı Ehut Olmert'İn bir hafta önce Türkiye'de Başbakan Erdoğan'la görüştüğüne işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "bu görüşmede İsrail'in Gazze'ye saldıracağı konuşulmadı mı?" diye sordu. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "İsrail Başbakanı Olmert, bir hafta evvel Sayın Başbakanımızla birlikteydi. Şimdi bu olacak olan hadiseleri Sayın Başbakan Olmert'ten ima yoluyla bile olsa duymadı mı? Kesinlikle duydular. Çünkü ateşkes olayının ihlali yeni değildi. Olmert'in Türkiye'de olduğu günlerde Hamas tarafından füzeler karşı tarafa atılıyordu. Bunlar konuşuldu. Ne konuşuldu ki, Sayın Başbakan bir daha dönmemek üzere bütün kapıları kapattı? 'Olmert'e dönmeyeceğim' diyor. Niye dönmeyeceksin? Sen çocuk mu kandırıyorsun. Senin vazifen, olan olayları yorumlayıp, önünü kesmektir. Oradaki insanların can, mal ve din emniyetine sahip çıkmaktır. Sen bunu ne zaman yapacaksın ki? Olmert Türkiye'ye geldiğinde yapmadın. Aranızda yapılan konuşmalarla beraber belki de bu taarruzun imkânları senin de farkında olmadığın bir şekilde hazırlanmıştır. Şimdi de diyorsun ki ben bunlara telefon açmam, onlarla görüşmem. Çocuk mu kandırıyorsun? Devlet işlerinde ben konuşmam, telefon açmam sözcüklerinin yeri olabilir mi?"
Hükümet atalet içindeİsrail'in Filistin'e saldırısında hükümetin atıl kaldığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş, bu ataletin bir an önce terk edilmesi gerektiğini söyledi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Türk hükümeti bana göre de bu konularda maalesef çok atıl vaziyette kalmıştır. Bu ataleti bir an önce terk etmesi ve oradaki insanlara duygusal değil, hukuki yönden sahip çıkması lazım. Neden? Çünkü sen Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanı değil misin? Yani Bush'un müdahalesini en kısa zamanda temin edecek birinci insansın. Bush'la da konuşmuyorsun. BM sekreteriyle konuşuyorsun. Ne alakası var yahu? Yani asıl oranın patronuyla beraber senin ciddi bir hukukun olmasına rağmen onunla konuşmuyorsun ve hiç ilgisi olmayan BM sekreteriyle bu konuyu halletmeye çalışıyorsun. Bu 'öpmek istemem seni, sorarım yanağın nerede' hikâyesiyle eş anlamlı bir davranış tarzıdır. Hükümetin de bundan sonra Filistin meselesinde ciddi düşünmesi ve bu konuda nasıl çözülecekse hem Filistinlileri bu konuda ikna etmesi hem de İsrail'i bu konuda tatmin etmesi lazımdır. Böylece artık bu yaranın kanamasının durması gerekmektedir."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş İsrail'in Filistinlilere yönelik olarak Gazze'ye geçekleştirdiği saldırı üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Filistin olayında alınması gereken bir dersten bahisle son olaylara değinen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Aslında Filistin toprakları hepimizin bildiği gibi orada yaşayan İsraillilere maalesef bizzat Filistinliler tarafından pazarlanmıştır. Yani satılmıştır. Biz üniversitede okurken satılan toprakların mahiyeti hakkında tanıdığımız Filistinli arkadaşlarımıza sorular sorduğumuzda, dedelerine ve babalarına beddua ettiklerini, yanlış bir iş peşinde olduklarını bize cevap olarak veriyorlardı. Hülasa İsrail, gökten zembille inerek o topraklara gelmedi" dedi.
Türkiye sahip çıkmalıİsrail'in merasim için toplanan öğrencilerin üzerine bomba yağdırdığını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, "300'e yakın insan İsrail tarafından şehit edildi" dedi. İsrail saldırılarının uzun yıllardan beri devam ettiğine dikkat çeken BTP Genel Başkanı "yapılması gereken Türkiye'nin o bölge halkına sahip çıkmasıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Yapılması gereken, Türk hükümetlerinin o bölge halkına sahip çıkmasıdır. Türk hükümetlerinin sahip çıkması Filistin halkını bir defa çok rahat bir zemine kavuşturacak. Can, mal ve namus emniyeti ciddi bir biçimde yaşanacaktır. Dikkat ederseniz, Filistin olaylarının başladığı günden bu güne kadar o coğrafyadaki halkla gerek kültür, gerek maneviyat, gerek din bakımından sanki hiçbir ortak yönümüz yokmuş gibi uzaktan seyirci kalıyoruz. Bu hakikaten bize göre çok yanlış bir davranış. Olması gereken bu değildir. O topraklar üzerinde yaşayanlar her şeyden evvel bizim Müslüman kardeşlerimiz. Bir kültür birlikteliğimiz bir medeniyet birlikteliğimiz var. Kabul etsek de etmesek de tarihten gelen bir siyaset birlikteliğimiz var. Bu kadar birlikteliğimiz olan insanlarla biz bu günlerde birlikte olmayıp, onların elinden tutmayacağız, hangi zamanda el tutacağız?"
Devlet işlerinde 'görüşmem' denilmezİsrail Başbakanı Ehut Olmert'İn bir hafta önce Türkiye'de Başbakan Erdoğan'la görüştüğüne işaret eden BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "bu görüşmede İsrail'in Gazze'ye saldıracağı konuşulmadı mı?" diye sordu. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "İsrail Başbakanı Olmert, bir hafta evvel Sayın Başbakanımızla birlikteydi. Şimdi bu olacak olan hadiseleri Sayın Başbakan Olmert'ten ima yoluyla bile olsa duymadı mı? Kesinlikle duydular. Çünkü ateşkes olayının ihlali yeni değildi. Olmert'in Türkiye'de olduğu günlerde Hamas tarafından füzeler karşı tarafa atılıyordu. Bunlar konuşuldu. Ne konuşuldu ki, Sayın Başbakan bir daha dönmemek üzere bütün kapıları kapattı? 'Olmert'e dönmeyeceğim' diyor. Niye dönmeyeceksin? Sen çocuk mu kandırıyorsun. Senin vazifen, olan olayları yorumlayıp, önünü kesmektir. Oradaki insanların can, mal ve din emniyetine sahip çıkmaktır. Sen bunu ne zaman yapacaksın ki? Olmert Türkiye'ye geldiğinde yapmadın. Aranızda yapılan konuşmalarla beraber belki de bu taarruzun imkânları senin de farkında olmadığın bir şekilde hazırlanmıştır. Şimdi de diyorsun ki ben bunlara telefon açmam, onlarla görüşmem. Çocuk mu kandırıyorsun? Devlet işlerinde ben konuşmam, telefon açmam sözcüklerinin yeri olabilir mi?"
Hükümet atalet içindeİsrail'in Filistin'e saldırısında hükümetin atıl kaldığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Haydar Baş, bu ataletin bir an önce terk edilmesi gerektiğini söyledi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş şunları söyledi: "Türk hükümeti bana göre de bu konularda maalesef çok atıl vaziyette kalmıştır. Bu ataleti bir an önce terk etmesi ve oradaki insanlara duygusal değil, hukuki yönden sahip çıkması lazım. Neden? Çünkü sen Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanı değil misin? Yani Bush'un müdahalesini en kısa zamanda temin edecek birinci insansın. Bush'la da konuşmuyorsun. BM sekreteriyle konuşuyorsun. Ne alakası var yahu? Yani asıl oranın patronuyla beraber senin ciddi bir hukukun olmasına rağmen onunla konuşmuyorsun ve hiç ilgisi olmayan BM sekreteriyle bu konuyu halletmeye çalışıyorsun. Bu 'öpmek istemem seni, sorarım yanağın nerede' hikâyesiyle eş anlamlı bir davranış tarzıdır. Hükümetin de bundan sonra Filistin meselesinde ciddi düşünmesi ve bu konuda nasıl çözülecekse hem Filistinlileri bu konuda ikna etmesi hem de İsrail'i bu konuda tatmin etmesi lazımdır. Böylece artık bu yaranın kanamasının durması gerekmektedir."