Namazlar nasıl kılınırNamazlarda yapılan mekruhlar
Namaz içinde az bir hareketle üzerinden elbise çıkarması, başındaki sarığı çıkarması veya böylece bir şeyi giyinmesi veya başını sarması mekruhtur. Fakat böyle bir şey, fazla bir hareketle yapılırsa, namaz bozulur. Namazda elbise ile vücudun organları ile gereksiz olarak oynamak da mekruhtur. Namazda başın etrafında mendil gibi birşey bağlayıp tepesini açık bırakmak mekruhtur.
Namazda tenbellikten ve gevşeklikten dolayı başı açık bulundurmak mekruhtur. Tenbellikten maksad, baş örtmeyi bir ağırlık saymaktır. Gevşeklikten maksad da namazda baş örtmeyi önemsememektir. Halbuki bu bir sünnettir. Böyle olmayıp da özürden dolayı olursa, başın açık bulunmasında bir kerahet yoktur. Sadece sıcaktan veya hafiflemekten dolayı başı açık bırakmak ise, mekruh görülmüştür, bir özür sayılmaz. Bir de namazda tevazu ve huşu maksadı ile başı açık bırakmakta bir kerahet yoktur, denilmiştir. Bununla beraber deniliyor ki, tevazu ve huşu bir kalb işidir. O halde kalb ile tevazu ve huşuda bulunup da başı örtmek daha iyidir. Yine denebilir ki, tevazu ve huşu maksadı ile başı açık bırakmak kalbdeki tevazu ve teslimiyetin bir dış görüntüsüdür. Bunun için iyidir. Şu kadar var ki, namaza başlarken sadece huşu maksadı ile başları açık bırakacak kimseler pek az bulunur. Şunu da ilâve edelim ki biz namazlarımızı Peygamber Efendimizin kıldığı gibi kılmakla emrolunmuşuz. Çünkü bir hadis-i şerifde Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Beni namaz kılarken nasıl görüyorsanız siz de öyle namaz kılın".
Namaz içinde az bir hareketle üzerinden elbise çıkarması, başındaki sarığı çıkarması veya böylece bir şeyi giyinmesi veya başını sarması mekruhtur. Fakat böyle bir şey, fazla bir hareketle yapılırsa, namaz bozulur. Namazda elbise ile vücudun organları ile gereksiz olarak oynamak da mekruhtur. Namazda başın etrafında mendil gibi birşey bağlayıp tepesini açık bırakmak mekruhtur.
Namazda tenbellikten ve gevşeklikten dolayı başı açık bulundurmak mekruhtur. Tenbellikten maksad, baş örtmeyi bir ağırlık saymaktır. Gevşeklikten maksad da namazda baş örtmeyi önemsememektir. Halbuki bu bir sünnettir. Böyle olmayıp da özürden dolayı olursa, başın açık bulunmasında bir kerahet yoktur. Sadece sıcaktan veya hafiflemekten dolayı başı açık bırakmak ise, mekruh görülmüştür, bir özür sayılmaz. Bir de namazda tevazu ve huşu maksadı ile başı açık bırakmakta bir kerahet yoktur, denilmiştir. Bununla beraber deniliyor ki, tevazu ve huşu bir kalb işidir. O halde kalb ile tevazu ve huşuda bulunup da başı örtmek daha iyidir. Yine denebilir ki, tevazu ve huşu maksadı ile başı açık bırakmak kalbdeki tevazu ve teslimiyetin bir dış görüntüsüdür. Bunun için iyidir. Şu kadar var ki, namaza başlarken sadece huşu maksadı ile başları açık bırakacak kimseler pek az bulunur. Şunu da ilâve edelim ki biz namazlarımızı Peygamber Efendimizin kıldığı gibi kılmakla emrolunmuşuz. Çünkü bir hadis-i şerifde Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Beni namaz kılarken nasıl görüyorsanız siz de öyle namaz kılın".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.