Ehl-i Beyt'in nefesiyle Müslüman olduk
Hukukçu yazar Mustafa Çiçek Mudurnu'da düzenlenen "Ehl-i Beyt" panelinde, medeniyetimizin Ehl-i Beyt İslam'ı ve ahlakı ile yeşerdiğini, Anadolu'nun İslamlaşmasında Hacı Bektaş-ı Veli'nin önemini anlattı
26.11.2014 00:00:00
YENİ MESAJ / BOLUYeni Mesaj gazetesinin organize ettiği "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" konulu paneller serisinin bir ayağı da Bolu'nun Mudurnu ilçesinde gerçekleşti. Panel, Mudurnulular tarafından ilgiyle izlendi. Panellere olan ilgi, konusu ve içeriği bakımından milletimizin tüm gerçekleri öğrenmeye olan ihtiyacını da göstermiş oluyor. Mudurnu ilçesinde düzenlenen panele, Dr. Hakan Özkul, ilahiyatçı yazar Zeki Garaçoğlu, hukukçu yazar Av. Mustafa Çiçek ve Av. Tevrat Duran katıldı.Saygı Duruşu ve İstiklal marşının ardından, Yeni Mesaj Gazetesi Bolu İl temsilciliği adına açılış konuşmasını Mustafa Yağcı yaptı. Yağcı, İnsanlığın kurtuluşu olan, Peygamberimizin; Nuh'un Gemisi diye tarif ettiği Ehl-i Beyt'i tanımamıza ve doğru anlamamıza vesile olan Prof. Dr. Haydar Baş'a şükranlarını sundu.Bizler Ehl-i Beyt'in nefesiyle Müslüman oldukYeni Mesaj'ın yazarlarından Av. Mustafa Çiçek, AKP'nin 12 yıllık icraatları ve Dinlerarası Diyalog, Medeniyetlerarası İttifak projelerinin ülkemiz ve milletimiz üzerindeki yıkıcı etkilerini belgeleri ve delilleri ile birlikte anlattı. AB yasaları neticesinde ülkemizde bir tek Hıristiyan'ın dahi yaşamadığı yerlerde on binlerce kilise evinin açıldığını söyleyen Çiçek, "Oysa bizim medeniyetimiz ancak Ehl-i Beyt İslam'ı ve ahlakı ile yeşermiştir. Gerek Anadolu'nun İslamlaşması ve gerekse Hıristiyan Avrupa'dan bugünkü Filistin'e, ilk kıblegâhımız olan Mescid-i Aksa'ya yapılan haçlı seferlerinin önüne set çekilmesi Türk-İslam geleneğinin membaı olan Hoca Ahmet Yesevi ocağından Anadolu'ya gelen başta Hünkâr Hacı Bektaş Veli ve 40 bin yareni ile olmuştur" dedi.İsyanların çoğunu Nakşibendî şeyhleri organize ettiİlahiyatçı yazar Zeki Garaçoğlu da "Dini ve Tarihi Arka Planında Ehl-i Beyt'e Karşı Bid'at Akımlar" konulu sunumunu belgelerle kaynakları ile tek tek ortaya koydu. Garaçoğlu, velayetin başının İmam Ali olduğunu ve İmam Ali'ye ulaşmayan hiçbir yolun hak olmadığını vurguladı. Nakşibendîliğin İslam tasavvufu gibi görünüp din dışı bid'atlara ön ayak olduğunu; İslam'da olmadığı halde sessiz zikri, kesintili silsileyi, velayetin başı Hz. Ali olmasına rağmen Hz. Ebubekir'e dayandırdıklarını, icazeti nasp yoluyla değil de ya mezardan ya Hızır'dan aldıklarını belirterek bid'at akımlar türettiklerini izah etti. Garaçoğlu konuşmasında, kurtuluş savaşı sırasında meydana gelen hemen bütün ayaklanma ve isyanları sözde Nakşibendî şeyhlerinin organize ettiğini de sözlerine ekledi. "Yakın tarihimizde Gazi Mustafa Kemal ve onun anne ve babası hakkında olmadık iftiralar atanlar yine bu ekolün taraftar ve şeyhleridir" diyen Garaçoğlu, Oysa Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün soyunun Hz. Peygamber efendimize kadar ulaştığını devlet arşivlerinden çıkartılan tarihi belgelerle konunun ortaya konulduğunu söyledi.Milli Ekonomi Modeli insanlığın tek çaresiDr. Hakan Özkul, 'Milli Ekonomi Modeli (MEM)' sunumunu yaparak, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan ekonomi modelinin dünyanın tek modeli haline geldiğini ve 150'yi aşkın ülkede uygulandığını anlattı. Haydar Baş'ı dinleyen Rusya'nın, Milli Ekonomi Modelini uygulayarak nasıl dünya lideri olduğunu belirtti. Kapitalizmin kalesi Amerika'nın Dolarla nasıl dünyayı sömürdüğünü dikkat çekici örneklerle açıklayan Özkul, MEM ile birlikte ekonomilerde sürekli büyümenin sağlandığını, MEM'in insanlığın umudu olduğunu dile getirdi. Özkul, modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a insanlığa katkılarından dolayı teşekkür etti.Ehl-i Beyt'in önemiHukukçu yazar Av. Tevrat Duran ise Ehl-i Beyt'i ayetler hadisler ışığında anlattı. Ehl-i Beyt'in; Peygamberimiz ile birlikte Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den müteşekkil olduğunu ve Ehl-i Beyt'in Ahzap Suresi 33. ayetiyle tertemiz kıldığını dile getirdi. Her kim Ehl-i Beyt'in fertlerine söz söylerse ve onlara iftira atmaya kalkışırsa onların, bu ayetin hükmünü inkâr etmiş sayılacağının altını çizdi. İslam kılıfı ile Müslüman toplumların içine virüs gibi giren akımların, panzehirinin Ehl-i Beyt olduğunu belirten Duran, "Peygamber Efendimizin Müslüman tarifine uymayan, gördüğü kötülüklere eliyle, diliyle engel olmayan; imanın en zayıfı olan kalbiyle buğz etme gereği dahi duymayan yığınların, Ehl-i Beyt'in diriltici nefesi ile dirilmesi gerekir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.