Yalanın karşılığı
Eski heyet alimlerinden Hoca Tahsin Efendi'yi dinsizlikle itham edenler vardı. Bir gün Tahsin Efendi, bunların topuna birden şu cevabı verir.
Bana bi din dedi erbabı garaz,
İrtikap eylediler kizbi heman...
Ben dahi onlara dindar dedim.
Yalanın karşılığı oldu yalan...
(Birtakım garezkarlar, bana dinsiz demekle yalan söylemiş oldu. Ben de onlara dindar dedim. Yalanın misillemesi yalan oldu.)
Peynir tulumu
Osmanlı Devleti'nin son dönem akademilerinden sayılan Encümen-i Daniş, Ahmet Cevdet Paşa'yı "Tarih-i Cevdet"i hazırlaması için görevlendirir. Paşa, bunun için büyük bir kütüphaneye ihtiyaç duyduğunu belirtince Tanzimat'ın önemli devlet adamlarından Mustafa Reşit Paşa, Ahmet Cevdet Paşa'yı Şeyhülislam Arif Hikmet Bey'e götürür. Arif Hikmet Bey, muhteşem kütüphanesini tarihçimize açar ve anahtarını kendisine teslim eder. Ahmet Cevdet Paşa tarihini hazırlamaya büyük bir iştahla başlarken heyecanını şöyle ifade eder: "Kendimi peynir tulumuna düşmüş bir fare gibi gördüm."
Engel duvarları
Ahmet Vefik Paşa, Bursa'da iken arabasını sokak sokak dolaştırır, arabacıyı bir takım çıkmaz sokaklara sokardı. Araba durunca da, "Ne demek! Valinin arabasına geçecek yer bulunamaz mı amele getirtir, engel olan duvarları yıktıra yıktıra yolları açardı. Bursa bu sayede bir çok geniş yola kavuşurken eski çıkmaz sokakların çoğu ortadan kalkmış oldu."
Eski heyet alimlerinden Hoca Tahsin Efendi'yi dinsizlikle itham edenler vardı. Bir gün Tahsin Efendi, bunların topuna birden şu cevabı verir.
Bana bi din dedi erbabı garaz,
İrtikap eylediler kizbi heman...
Ben dahi onlara dindar dedim.
Yalanın karşılığı oldu yalan...
(Birtakım garezkarlar, bana dinsiz demekle yalan söylemiş oldu. Ben de onlara dindar dedim. Yalanın misillemesi yalan oldu.)
Peynir tulumu
Osmanlı Devleti'nin son dönem akademilerinden sayılan Encümen-i Daniş, Ahmet Cevdet Paşa'yı "Tarih-i Cevdet"i hazırlaması için görevlendirir. Paşa, bunun için büyük bir kütüphaneye ihtiyaç duyduğunu belirtince Tanzimat'ın önemli devlet adamlarından Mustafa Reşit Paşa, Ahmet Cevdet Paşa'yı Şeyhülislam Arif Hikmet Bey'e götürür. Arif Hikmet Bey, muhteşem kütüphanesini tarihçimize açar ve anahtarını kendisine teslim eder. Ahmet Cevdet Paşa tarihini hazırlamaya büyük bir iştahla başlarken heyecanını şöyle ifade eder: "Kendimi peynir tulumuna düşmüş bir fare gibi gördüm."
Engel duvarları
Ahmet Vefik Paşa, Bursa'da iken arabasını sokak sokak dolaştırır, arabacıyı bir takım çıkmaz sokaklara sokardı. Araba durunca da, "Ne demek! Valinin arabasına geçecek yer bulunamaz mı amele getirtir, engel olan duvarları yıktıra yıktıra yolları açardı. Bursa bu sayede bir çok geniş yola kavuşurken eski çıkmaz sokakların çoğu ortadan kalkmış oldu."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.