Ebu Bekir ve Ömer’in, O’nu ziyaret etmeleri
Hz. Fâtıma (a.s.)’ın son anlarına kadar Muhacir ve Ensar Kendisini hasta yatağında ziyaret etmiştir
31.08.2023 20:36:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hz. Fâtıma (a.s.)'ın son anlarına kadar Muhacir ve Ensar Kendisini hasta yatağında ziyaret etmiştir. Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer ise Kendisiyle konuşmadığı bilinen Hz. Fâtıma (a.s.)'ı ziyaret etmemişlerdir.
Ancak ölümüne çok az bir zaman kala, bir rivayete göre Hz. Ebu Bekir'in, bir rivayete göre de Hz. Ömer'in telkinleri ile Hz. Fâtıma (a.s.)'ı ziyarete gitmişlerdir.
Sünni İbn Kuteybe El-İmamet-u ve's-Siyase kitabında şunları yazmaktadır:
"Hz. Ömer Hz. Ebu Bekir'e şöyle dedi: 'Gel Fâtıma'ya (a.s.) gidelim. Zira O'nu gazablandırdık.' (Bazı rivayetlerde Hz. Ebu Bekir'in Hz. Ömer'e böyle bir teklifte bulunduğu yazmaktadır ki bu daha doğru gözükmektedir).
Birlikte Fâtıma (a.s.)'ın kapısına vardılar. Ama mazlum Fâtıma (a.s.) onlarla görüşmek istemedi.
Hz. Ali'yi (a.s.) aracı kılınca Fâtıma (a.s.) Hz. Ali'nin (a.s.) sözüne karşı sessiz kaldı. Bunun üzerine onlara sadece giriş izni verdi. Girip selam verdiler, Hz. Fâtıma (a.s.) ise yüzünü duvara döndü. Hz. Ebu Bekir şöyle dedi:
'Ey Resûlullah'ın (s.a.v.) kızı, Allah'a and olsun ki, Hz. Peygamberin (s.a.v.) akrabalarını kendi akrabalarımdan daha çok seviyorum. Seni, kızım Aişe'den daha çok seviyorum. Keşke Resûlullah (s.a.v.)'den sonra ben de ölseydim. Ben senin değerini, şerefini ve faziletini herkesten daha iyi biliyorum.
Eğer seni, mirasından men ettiysem, bu bizzat Hz. Peygamber (s.a.v.)'den duyduğum, Biz miras bırakmayız; bıraktığımız miras değil sadakadır... hadisinden dolayı idi.'
Hz. Fâtıma (a.s.), Hz. Ali (a.s.)'a şöyle arz etti: 'Ben onlara Resûlullah (s.a.v.)'in bir hadisini hatırlatıyorum, Allah'ın rızası için doğru söylesinler.
Acaba Hz. Resûlullah (s.a.v.)'in şu hadisini duymadılar mı: Fâtıma'nın rızası Benim rızamdır; Fâtıma'nın gazabı Benim gazabımdır; Fâtıma'yı seven Beni sevmiştir; Fâtıma'yı razı eden Beni razı etmiştir; Fâtıma'yı öfkelendiren Beni öfkelendirmiştir.
Onlar: 'Evet, Hz. Peygamberden (s.a.v.) bunu duyduk' dediler.
Bu sırada Fâtıma (a.s.) şöyle buyurdu: 'Allah ı ve meleklerini şahit tutuyorum ki, sizler Beni öfkelendirdiniz, Beni razı etmediniz. Resûlullah (s.a.v.) ile görüşürsem sizin ikinizi de O'na şikayet edeceğim.'
Hz. Ebu Bekir, Hz. Fâtıma'nın (a.s.) bu beyanı karşısında ağlar bir halde şöyle dedi:
'Senin ve Peygamberin (s.a.v.) gazabından Allah'a sığınırım.'
Fâtıma (a.s.) da ağlar bir halde şöyle buyurdu: 'Allah'a and olsun ki, her namazda sana beddua ediyorum.'
Hz. Ebu Bekir bu sözleri duyunca ağlayarak dışarı çıktı. Halk etrafında toplandı ve ona teselli vermeye çalıştı.
Hz. Ebu Bekir şöyle dedi: Eyvahlar olsun size! Siz eşlerinize ve evlerinize sevinç içinde dönüyorsunuz; beni bırakın benim sizin biatinize ihtiyacım yoktur, benden vazgeçin. Allah'a and olsun ki Fâtıma'dan (a.s.) duyduklarımdan ve gördüklerimden sonra, hiçbir Müslümanın biatinin üstümde olmasını istemiyorum."
Ehl-i Beyt kaynaklarında bu konuşmanın sonunda Hz. Fâtıma (a.s.)'ın Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'i ölene kadar affetmediği ve onlara küs olarak vefat ettiği yazmasına rağmen, bazı Sünni eserlerde de Hz. Fâtıma (a.s.)'ın, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'le evinde yaptığı konuşmada onları affettiği yazmaktadır:
Sünni Hafız Ebu Bekr el-Beyhaki'nin sağlam rivayetine göre, Hz. Fâtıma-i Zehra, ölüm döşeğinde iken Hz. Ebu Bekir ziyaret için Hz. Fâtıma (a.s.)'a hitaben: "Ya Fâtıma (a.s.)! Kapıda durup içeri girmek için izin isteyen Ebu Bekir'dir" dedi.
Hz. Fâtıma-i Zehra: "Ya Ali, Ebu Bekir'in Benim yanıma gelmesinden razı mısın?" deyince, Hz. Ali (a.s.), "evet" dedi.
Bunun üzerine Hz. Fâtıma (a.s.) izin verdi ve Hz. Ali (a.s.) da Hz. Ebu Bekir'i içeri aldı.
Fâtıma (a.s.)'ın yanına son derce saygıyla giren Hz. Ebu Bekir selam verdikten sonra, "Ya Fâtıma-i Zehra! Cenab-ı Hakka yemin ederim ki ben mal, mülk, servet ve seman, evlat ve iyâle özenip, biriktirmedim. Ancak Allah'ın, Peygamberinin (s.a.v.) ve Hz. Peygamberin (s.a.v.) Ehl-i Beyt'inin rızasını elde etmek yolunda kazanıp harcadım.
Binaenaleyh Senin o büyük hoşnutluğun benim en birinci ve yüksek arzumdur" deyince Hz. Fâtıma (a.s.) şöyle cevap verdi: Ya Eba Bekir, senden razıyım, hakkım sana helal olsun!" (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Fatıma eserinden)
Ancak ölümüne çok az bir zaman kala, bir rivayete göre Hz. Ebu Bekir'in, bir rivayete göre de Hz. Ömer'in telkinleri ile Hz. Fâtıma (a.s.)'ı ziyarete gitmişlerdir.
Sünni İbn Kuteybe El-İmamet-u ve's-Siyase kitabında şunları yazmaktadır:
"Hz. Ömer Hz. Ebu Bekir'e şöyle dedi: 'Gel Fâtıma'ya (a.s.) gidelim. Zira O'nu gazablandırdık.' (Bazı rivayetlerde Hz. Ebu Bekir'in Hz. Ömer'e böyle bir teklifte bulunduğu yazmaktadır ki bu daha doğru gözükmektedir).
Birlikte Fâtıma (a.s.)'ın kapısına vardılar. Ama mazlum Fâtıma (a.s.) onlarla görüşmek istemedi.
Hz. Ali'yi (a.s.) aracı kılınca Fâtıma (a.s.) Hz. Ali'nin (a.s.) sözüne karşı sessiz kaldı. Bunun üzerine onlara sadece giriş izni verdi. Girip selam verdiler, Hz. Fâtıma (a.s.) ise yüzünü duvara döndü. Hz. Ebu Bekir şöyle dedi:
'Ey Resûlullah'ın (s.a.v.) kızı, Allah'a and olsun ki, Hz. Peygamberin (s.a.v.) akrabalarını kendi akrabalarımdan daha çok seviyorum. Seni, kızım Aişe'den daha çok seviyorum. Keşke Resûlullah (s.a.v.)'den sonra ben de ölseydim. Ben senin değerini, şerefini ve faziletini herkesten daha iyi biliyorum.
Eğer seni, mirasından men ettiysem, bu bizzat Hz. Peygamber (s.a.v.)'den duyduğum, Biz miras bırakmayız; bıraktığımız miras değil sadakadır... hadisinden dolayı idi.'
Hz. Fâtıma (a.s.), Hz. Ali (a.s.)'a şöyle arz etti: 'Ben onlara Resûlullah (s.a.v.)'in bir hadisini hatırlatıyorum, Allah'ın rızası için doğru söylesinler.
Acaba Hz. Resûlullah (s.a.v.)'in şu hadisini duymadılar mı: Fâtıma'nın rızası Benim rızamdır; Fâtıma'nın gazabı Benim gazabımdır; Fâtıma'yı seven Beni sevmiştir; Fâtıma'yı razı eden Beni razı etmiştir; Fâtıma'yı öfkelendiren Beni öfkelendirmiştir.
Onlar: 'Evet, Hz. Peygamberden (s.a.v.) bunu duyduk' dediler.
Bu sırada Fâtıma (a.s.) şöyle buyurdu: 'Allah ı ve meleklerini şahit tutuyorum ki, sizler Beni öfkelendirdiniz, Beni razı etmediniz. Resûlullah (s.a.v.) ile görüşürsem sizin ikinizi de O'na şikayet edeceğim.'
Hz. Ebu Bekir, Hz. Fâtıma'nın (a.s.) bu beyanı karşısında ağlar bir halde şöyle dedi:
'Senin ve Peygamberin (s.a.v.) gazabından Allah'a sığınırım.'
Fâtıma (a.s.) da ağlar bir halde şöyle buyurdu: 'Allah'a and olsun ki, her namazda sana beddua ediyorum.'
Hz. Ebu Bekir bu sözleri duyunca ağlayarak dışarı çıktı. Halk etrafında toplandı ve ona teselli vermeye çalıştı.
Hz. Ebu Bekir şöyle dedi: Eyvahlar olsun size! Siz eşlerinize ve evlerinize sevinç içinde dönüyorsunuz; beni bırakın benim sizin biatinize ihtiyacım yoktur, benden vazgeçin. Allah'a and olsun ki Fâtıma'dan (a.s.) duyduklarımdan ve gördüklerimden sonra, hiçbir Müslümanın biatinin üstümde olmasını istemiyorum."
Ehl-i Beyt kaynaklarında bu konuşmanın sonunda Hz. Fâtıma (a.s.)'ın Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'i ölene kadar affetmediği ve onlara küs olarak vefat ettiği yazmasına rağmen, bazı Sünni eserlerde de Hz. Fâtıma (a.s.)'ın, Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'le evinde yaptığı konuşmada onları affettiği yazmaktadır:
Sünni Hafız Ebu Bekr el-Beyhaki'nin sağlam rivayetine göre, Hz. Fâtıma-i Zehra, ölüm döşeğinde iken Hz. Ebu Bekir ziyaret için Hz. Fâtıma (a.s.)'a hitaben: "Ya Fâtıma (a.s.)! Kapıda durup içeri girmek için izin isteyen Ebu Bekir'dir" dedi.
Hz. Fâtıma-i Zehra: "Ya Ali, Ebu Bekir'in Benim yanıma gelmesinden razı mısın?" deyince, Hz. Ali (a.s.), "evet" dedi.
Bunun üzerine Hz. Fâtıma (a.s.) izin verdi ve Hz. Ali (a.s.) da Hz. Ebu Bekir'i içeri aldı.
Fâtıma (a.s.)'ın yanına son derce saygıyla giren Hz. Ebu Bekir selam verdikten sonra, "Ya Fâtıma-i Zehra! Cenab-ı Hakka yemin ederim ki ben mal, mülk, servet ve seman, evlat ve iyâle özenip, biriktirmedim. Ancak Allah'ın, Peygamberinin (s.a.v.) ve Hz. Peygamberin (s.a.v.) Ehl-i Beyt'inin rızasını elde etmek yolunda kazanıp harcadım.
Binaenaleyh Senin o büyük hoşnutluğun benim en birinci ve yüksek arzumdur" deyince Hz. Fâtıma (a.s.) şöyle cevap verdi: Ya Eba Bekir, senden razıyım, hakkım sana helal olsun!" (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Fatıma eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.