Prof. Dr. Haydar Baş'ın 03.06.2014 tarihli yazısıdır.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Londra'da katıldığı 'Kapsayıcı Kapitalizm' konferansında kapitalizmin yöntemlerini değiştirmesi gerektiğini söyledi.
Bizler, kapitalizmi sessiz bir devrimle tarihe gömen Milli Ekonomi Modeli'nin devletlerin ve halkların tek kurtuluşu olduğunu ısrarla vurguluyoruz.
Bugün kapitalist sistem veya ona tepki olarak doğan sosyalizm, insanlığa hiçbir şey veremez haldedir.
Kapitalizmin para anlayışı ile büyüyen IMF'nin, sistemdeki eksiklikleri ortaya koyan görüşleri artık gizlenemez hakikati göstermektedir. IMF Başkanı Lagarde, şu tespiti yaptı: "Kapitalizmin yöntemleri değişmelidir." Lagarde, gelir dağılımındaki eşitsizliğe dikkat çekerek, "Dünya çapında gözlenen bu durum, insanların potansiyellerini geliştirmesini engelliyor" dedi.
IMF Başkanı, aynı konuşmada gelir dağılımındaki dengesizliğin sadece ekonomik büyümeyi yavaşlatmakla kalmayıp demokrasiye de zarar verebileceğini söyledi.
Gelir dağılımdaki dengesizlik, kapitalizmin temelidir. Kapitalist düzen parayı elinde tutan birkaç kişinin menfaatlerinin korunması üzerine bina edilmiştir.
Başkanın dile getirdikleri ise Milli Ekonomi Modeli'ne ait tespitlerdir. Kapitalizmi reddeden yaklaşımlar, AB'nin en büyük ülkelerinden Fransa'da da görülmeye başlandı.
Fransa'nın yeni Ekonomi Bakanı Montebourg'un Le Monde gazetesine 16 Mayıs 2014'te verdiği röportaj, Fransa'nın kapitalizmde asla olmayan bir şeye yöneldiğini göstermekte: "Devletlerin ekonomiye müdahalesini?" Devletlerin ekonomiye müdahalesi, sadece Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan bir kuraldır.
"Serbest Piyasanın (laissez-faire) Miadı Doldu!" başlıklı röportaj, Fransız şirketlerin özelleştirilerek yabancı kontrolüne geçmesini engelleyen kararnamenin kapsamının genişletilmesiyle ilgili..."Başbakanla beraber seçimimizi 'ekonomik vatanseverlikten' yana kullandık.
Serbest piyasa artık miladını doldurmuştur. Serbest piyasa rejimine son vererek aslında güçsüzlüğümüze son vermiş olduk" diyen Fransız Bakan, kapitalist sistemin reddettiği devletin ekonomiye müdahalesini Fransa'da uygulayarak aslında kapitalizmin bu yanlışından vazgeçtiklerini itiraf etmiştir.
Kısaca dünya halkları ezen ve sermayenin sadece bir avuç insanın elinde toplandığı bir sistemi hızla terk etmektedir. Yöneldikleri tek çözüm ise ister Rusya gibi açıklasınlar veya gizli gizli uygulamaya başlasınlar Milli Ekonomi Modeli'dir.
Adil bir gelir dağılımını sağlayan, sürekli büyümeyi temin eden, işsizlik sorununu halleden Milli Ekonomi Modeli dünya insanlığının tek çözümüdür. Ve dünya artık bunun farkındadır.
Umarız AB'yi veya Batıyı takip etmeyi doğru kabul eden Türkiye, AB'yi ve Batıyı ekonomik çıkmazdan kurtaran modeli de takip eder.
Zira Türkiye'nin ve Türk insanının geleceği Milli Ekonomi Modeli ile var olacak bir ekonomi sistemindedir.
Dünya istediği kadar gizlesin veya inkâr etsin, kurtuluş Milli Ekonomi Modeli'yledir. Sistemimizden çalarak kurtuluş aramaları da bunun en güzel ispatıdır.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Üç ayları değerlendirelim / 03.01.2025
- Regaib Kandili'miz mübarek olsun / 02.01.2025
- Receb ayı hayırlara vesile olsun / 01.01.2025
- Yeni bir yıldan beklediklerimiz / 31.12.2024
- Atatürk'e sahip çıkmak / 30.12.2024
- Atatürk'ün soyağacı / 29.12.2024
- Atatürk vatandır / 28.12.2024
- Malazgirt'ten Büyük Taarruz'a Ehl-i Beyt nefesi / 27.12.2024
- Ehl-i Beyt-4 / 26.12.2024
- Ehl-i Beyt-3 / 25.12.2024
- Regaib Kandili'miz mübarek olsun / 02.01.2025
- Receb ayı hayırlara vesile olsun / 01.01.2025
- Yeni bir yıldan beklediklerimiz / 31.12.2024
- Atatürk'e sahip çıkmak / 30.12.2024
- Atatürk'ün soyağacı / 29.12.2024
- Atatürk vatandır / 28.12.2024
- Malazgirt'ten Büyük Taarruz'a Ehl-i Beyt nefesi / 27.12.2024
- Ehl-i Beyt-4 / 26.12.2024
- Ehl-i Beyt-3 / 25.12.2024