Toplumsal hayatta gördüğümüz eksiklikler hakkında sosyal içerikli yazılarımıza ağırlık vermeye devam ediyoruz. Gayemiz karanlıklardan şikâyet etmek değil, gücümüzce etrafımızı aydınlatmaktır. Bu gayeye hizmet ettiğimiz oranda kendimizi mutlu hissedeceğiz inşaallah?Bu yazımızda da samimi dostlukların oluşmasına engel olan unsurlara değinecek ve bu konuda çözüm yollarını aramaya çalışacağız.Son zamanların en moda terimlerinden biri de "sahte dostluklar" kavramıdır. Dostundan beklediği tavrı göremeyen hemen herkes başlar serzenişlere; "gerçek dost kalmadı", "nerede eski dostluklar"? Evet, inkâr edilmeyecek bir gerçek şu ki maalesef hiçbir şey eski gerçekliğini, doğallığını koruyamamıştır. Dostluklar da tabii?Toplumsal bozulmanın hemen her şeye sirayet ettiği bir zamanda, olumsuzluğun dostluklara yansıması da o kadar doğaldır. Yaşadığımız dünya hayatının ve toplum yapısının bir anda beklenilen seviyeye gelmesini beklemek zordur. Fakat gelinen bu seviyenin daha iyiye doğru gitmesi her zaman ve zeminde asla imkânsız değildir. Şahsi çabalarla, bulunulan ortam bir nebze olsun güzelliklerle süslenebilir. Bir çiçekle yaz gelmez, fakat bir çiçeğin bulunduğu ortam yazdan bir şeyler yansıtır.Samimi dostlukların artırılması, yaşanılan toplum yapısını doğrudan ilgilendirdiğinden, bencillik olgusunun da ortadan kalkmasına, dolayısıyla arzulanan toplumsal yapının oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Bu duygunun gelişmesi için kimseden bir beklentiye girmeden herkes kendi çapında "samimi dostlukları" artırmanın çabasına girmelidir. Yardımlaşma ve dayanışmada; iyi niyet, samimi dostluğun temelini teşkil eder. Fedakârlıkla gelişir ve boyut kazır. Dostlukları verimli bir ağaca benzetirsek, tohum devresinden başlayan süreç, sürekli bakım ve mücadele ile bir noktaya gelir. Samimi dostlukların fedakârlıkla gelişeceğini asla unutmamalıyız. Nedir fedakârlık? Mutluluk ve üzüntü, hastalık ve sağlık, darlık ve bolluk anlarında dostunun yanında olabilmektir. Ona destek verebilmektir. Bu destek, herkesin kendi imkânları çerçevesinde olur. Hani bir söz vardır. "An beni bir koz (ceviz) ile o da; çürük olsun"...Bazen bir tebessüm, bazen bir selam, bazen bir ses, bazen küçücük bir ilgi bile dostun gönlünde sevgi tohumlarının yeşermesine sebebiyet verebilir. Dostun gönlü de hassas olur! Ona da dikkat etmek lazımdır. Hikâye edilir; birleri başkaları tarafından taşlanır. Bunu gören bir dost, ona bir gül atar. Gülün atıldığı anda dost feryat eder. Ne olduğu sorulunca; "başkalarının attığı taştan çok dostumun attığı gül canımı yaktı" diye cevap verir. Dostun gönlü, dostuna karşı hassastır, çok şeyler bekler ondan... Onun içindir "dost umduğuna küser" demişler.Kişinin kendi nefsinden başka kişilere yaptığı lütuf ve ikramlar sadaka olarak kabul edilmiştir. Bu konuda Peygamberimiz (s.a.v.); "Her iyi iş sadakadır" (Riyâzü's-Salihîn, I,167) buyurmuştur. Sadakanın da en çok sevilen şeylerden verilmesi daha faziletlidir. O zaman sizlerde samimi dostlukların artmasına nefsinizden ödün vererek katkı sağlamalısınız; hem de başkasından bir karşılık beklemeden?Kur'ânı Kerim'de; "Siz sevdiğiniz mallardan infak etmedikçe iyilik ve taate nail olamazsınız" (Âli İmran, 3/92) Başka bir hadisi şerifte Resullulah Efendimiz (s.a.v.), "Bir hurmanın yarısı ile bunu da bulamazsanız güzel sözle ateşten korununuz" (Müslim, Zekât, 95); buyurarak gerçek dostlukların temellerini tarif ve teşvik etmiştir. Kur'anı kerimde "Bir kimse iyi bir iş işlerse faydası kendisinedir" (Câsiye, 45/15). Buyrularak iyilik ve yardımlaşma teşvik edilmiştir. Hem kişinin yaptığı her işin aslında kendi menfaatine olduğunun altı çizilmiştir. Bu tavsiyelere uyulmadan bencil bir toplum yapısından kurtulmak ya da samimi dostlukların oluşmasını beklemek beyhude bir arayıştır. Selam olsun, dostunu kendi nefsinden üstün görebilenlere? Selam olsun, samimi dostluklar kurabilen ve devamını sağlayabilen fedakârlara?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Faizi kaldıracağız inşallah’ diye yola çıkanlar! / 26.12.2024
- Hüseyin Baş soruyor ‘Türkiye Suriye'de ne kazandı?’ / 25.12.2024
- Suriye’de kim kazandı? / 24.12.2024
- Çukurova Hüseyin Baş’ı bağrına bastı / 18.12.2024
- ‘Kandırıldık’ der geçerler! / 17.12.2024
- Suriye’de yalan ve talan / 16.12.2024
- ‘At yalanı seveyim inananı’ / 14.12.2024
- Suriye’de oynanan oyunlardan kim kârlı çıkacak? / 13.12.2024
- Hüseyin Baş, 'ABD ve İsrail emellerine ulaştı' diyor / 12.12.2024
- Suriye asıl sahiplerinin eline mi geçti? / 11.12.2024
- Hüseyin Baş soruyor ‘Türkiye Suriye'de ne kazandı?’ / 25.12.2024
- Suriye’de kim kazandı? / 24.12.2024
- Çukurova Hüseyin Baş’ı bağrına bastı / 18.12.2024
- ‘Kandırıldık’ der geçerler! / 17.12.2024
- Suriye’de yalan ve talan / 16.12.2024
- ‘At yalanı seveyim inananı’ / 14.12.2024
- Suriye’de oynanan oyunlardan kim kârlı çıkacak? / 13.12.2024
- Hüseyin Baş, 'ABD ve İsrail emellerine ulaştı' diyor / 12.12.2024
- Suriye asıl sahiplerinin eline mi geçti? / 11.12.2024