AKP hükümeti ve okyanus ötesi cemaat arasında dershane bahanesiyle başlayan kavgaya maalesef halkımız inanmış durumda. Oysa ki olayın perde arkasında iki tarafında kendi rantları yüzünden çıkar çatışması yaşadıkları medyaya hiçbir şekilde yansımıyor. Dikkat edilirse kavganın ilk başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fethullah Gülen'e hitaben, ''Ne istediniz de vermedik'' açıklaması bu kavgada iki tarafında yaptığı geri dönülmez yanlışları ortaya dökmektedir. Bu geri dönülmez yanlışlar da neymiş diye sorarsanız yazımızın başlığında belirtmiş olduğumuz AKP ve Fethullah Gülen'in Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçekleştirmiş oldukları dinler arası diyalog icraatleri. Bu icraatler daha önce birçok yazıda kaynaklarıyla sizlerle paylaşıldı. Zaten ortada gizli üstü örtülüp yapılan bir şey de yok. İslam adına yapılan fakat islam dininde yeri olmayan bu icraatleri bu iki zihniyette göğsünü gere gere yaptı. Ne yazık ki ülkemizin dindar dediğimiz birçok insanı da bu iki yapılanmanın arkasından gittiler hem de koşarak. Maide Sûresi 51. ayette ''Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Sizden her kim onları dost edinirse o da onlardandır'' buyuruyor. Peygamberimiz ve Ehl-i Beyt'inin Yahudi ve Hıristiyanlarla ettiği mücadeleler de ortada? Siz daha neyin peşindesiniz? Daha bir yıl önce ''Fethullah Gülen denen zata bakın papazlarla hahamlarla el ele kol kola'' diyen Erdoğan bugün kendisine yeni saray yaptırıp açılışına Papa'yı davet ediyor, fikir ayrılığı olmadığını söylüyor, 950 yıl önce birbirini aforoz etmiş olan Papa ve Patrik İstanbul'da birlik beraberlik mesajları veriyor. Yetmedi, Sultanahmet Camii'nde İstanbul Müftüsüyle birlikte dua eden Papa'nın duasına İstanbul Müftüsü ''Dünyanın bu duaya ihtiyacı var'' deyip amin diyor ve Papa'nın isteği üzerine dua ediş şeklini değiştiriyor. Bununla birlikte alışılageldik AKP siyaseti de uygulanmış oluyor. Dikkat edin AKP hükümeti ve Recep Tayyip Erdoğan neye tepki gösterdiyseler kısa bir süre sonra tepki gösterdikleri şeyi icraate döküyorlar. Yani bir dedikleri bir dediklerini tutmuyor. Kısacası, Allah, takvada hayırda yarışın diyor ama AKP ve okyanus ötesi cemaat dinler arası diyalogda yarışıyor. Hem de öyle bir yarış ki hangimiz papazlarla hahamları daha çok memnun edebiliriz yarışı. Bizlerin bu konudaki görevi Allah'ın bize verdiği aklı kullanarak Kur'an'daki ölçülere uyarak Müslüman Türk olarak gereken tepkiyi koymamızdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Furkan Talay / diğer yazıları
- Atatürk’ün en büyük düşmanını açıklıyorum / 22.12.2020
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018
- Haydar Baş’ın gizli mirası / 18.12.2020
- Hüseyin Baş’a destek değil yaren olacağız / 02.05.2020
- ‘İdeal delikanlı modeli Mustafa Kemal’ / 21.01.2019
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-II / 04.07.2018
- Rockefeller ve Rothschild Ailesi-I / 03.07.2018
- Atatürk camileri yıktı mı? / 29.06.2018
- Atatürk'ün partisi / 27.05.2018
- Atatürk Haydar Baş Milli Ekonomi Modeli / 11.05.2018
- Atatürk'süz Çanakkale kutlaması olmaz / 21.03.2018