6 Şubat'ta 12 milyon insanımızı direk etkileyen iki afet yaşadık. Herkes şaşkındı. Herkes can derdindeydi. Ama birilerinin başka dertleri vardı.
Milyonların 'Mehmetçik' nerede feryadı 36 saat sonra ancak Ankara'dan duyulmuş olacak ki asker sahaya gönderildi.
Türkiye tek yürek olmuştu. Afet bölgesine yardım ve dua yağıyordu. Ama birileri çadır ve gıda satıyordu.
Bir başkaları gelen yardımlara parti logoları işlemekle meşguldü.
Bir başkaları, yurt dışından gelen yardım ekiplerini, kendi enkazlarına zorla götürüyordu.
Acılı vatandaşların tepkilerine bakanlar kayıtsız kalıyor, valiler gülüyor, belediye başkanları karşılık veriyordu.
Erdoğan ve kurmayları, gelen eleştirileri 'not alıyoruz, sonra görüşürüz' şeklinde karşılarken avukatları ise her şeylerini kaybetmiş vatandaşlarımızın o ruh haliyle söyledikleri sözler için dava açıyordu.
Hele iktidar partisi yetkilileri ve küçük ortaklarının enkaz üzerinden, 'depremi siyasete alet etmeyin' çağrıları yok muydu?
Seçim tarihi açıklandı, afet bölgesi direk siyasetin merkezi oldu. İktidar partisi 'taşımalı temel atma' törenleri arasına birde 'helallik' sıkıştırdı.
PKK-HDP-FETÖ başlıklarında olduğu gibi bu afeti de muhalefete fatura etti.
Sandığa birkaç gün kala bir Artvinli olarak utanç duyduğum o videoyu AKP Artvin gençlik kollarının yayımladı.
Videoda Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun afişinin yer aldığı bir binanın sarsıntıyla yıkıldığı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafının belirdiği görüldü.
Bu kadar yaşanmışlıktan hiç kimse utanmadı. Arlanmadı, Bu kadar da olmaz demedi.
Sandıklar açıldı ve afet bölgesinden Erdoğan ve partisi birinci çıktı.
Şaşılacak bir sonuç muydu? Evet. Başka ülkelerde böylesi bir afet ve sonrası bırakın bakan istifasını, iktidarları düşürürdü. Ama ülkemizde iktidar sandıktan birinci çıktı.
Haliyle sayıları 50'yi, yüzü geçmeyecek bazı kendini bilmezler, 'gönderdiğimiz yardımlar…' şeklinde paylaşımlarda bulundu.
İktidar ve medyası anında bu haddini aşanları Türkiye'nin gündemi yaptılar. AKP kurmayları, ittifak öğeleri peş peşe kınamalar yaparak faturayı muhalefete kesmeye çalıştılar.
Hatta Hürriyet'ten Nedim Şener, 'Depremzedelere küfür etme alçaklığı' başlığı ile yazı bile yazdı. Ey Nedim!
Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi?
Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?
İnsan yaşlandıkça olgunlaşır, demişlerdi
Dün Doğu Perinçek: "Tayyip Erdoğan'ın kasetlerini biz yayınladık! 38 tane "hırsızlık ve yolsuzluk" kaseti var.
Bugün Doğu Perinçek: "Halkımızı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermeye çağırıyoruz"
Dün Devlet Bahçeli: "İki yanlıştan bir doğru çıkmaz; tekeden süt sağılmaz; balda tuz bulunmaz; suda ateş yanmaz; Recep Tayyip Erdoğan'dan da Cumhurbaşkanı olmaz."
Bugün Devlet Bahçeli: Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır."
Hüda Par Başkanı: "Hizbullah'a ve PKK'ya terör örgütü demek faşizmdir, dayatmadır".
26.03.2023 - Bahçeli: "Hüda Par'ın terör örgütleriyle ilişkisi yok"
26.04.2023 - MHP'li Celal Adan: "Hüda Par'la müdaparla biz ne görüşürüz, ne beraber oluruz."
Süleyman Soylu
Seçimden önce: "15 Temmuz, Tam darbe girişimiydi. 14 Mayıs 2023, Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların birini bir araya getirebilecek, siyasi darbe girişimidir"
Seçimden sonra: "Çok partili siyasi hayatımızın en güvenilir, en huzurlu ve en güzel seçimi"
Nurettin Nebati: "14 Mayıs kına gecesiydi, 28 Mayıs düğün gecemiz olacak."
Umarım gelin hanım, KADES'i (kadın destek uygulaması) indirmiştir. Çünkü 28 Mayıs sonrası büyük tufan…
Sayın Kılıçdaroğlu'na
"Sayın Kılıçdaroğlu'na 'Biz BTP ve Türk gençliği olarak vazifemizi sadece seçim sürecinde yapmak istemiyoruz.
Biz seçimden sonra da Türkiye'de tabuların yıkılması gerektiğini, hangi iktidar gelirse gelsin, hangi dine inanırsanız inanın, hangi etnik gruba mensup olursanız olun bu topraklarda huzurla ve kardeşçe yaşanabileceğini gösteren bir iktidarın olduğunu ve insanımızın bu korkularını yıkacak anlayışı ortaya koyan bir iktidarın var olduğunu göstermek noktasında gayret sarf etmek istiyoruz' demiştim.
Çünkü bu ülkenin ihtiyacı olan temel unsur Atatürk'ün ömrünü adadığı gibi bu millete kardeşliği yaşatma unsurudur.
Biz, Bağımsız Türkiye Partisi olarak bu fonksiyonun icrasında görev almak istedik. Sayın Kılıçdaroğlu'na bu düşüncemizi ve bu mantalitemizi Meclis kürsüsünden anlatmak istediğimizi de söyledik.
Ama gelinen süreçte bize, 'Yarının Meclisi'ni kurup, yarının meclisinin kürsüsünden yarının Türkiye'sine yürümek kaldı.
Ama biz Bağımsız Türkiye Partililer, Türkiye'nin çıkarlarını parti ve şahsi çıkarlarının üzerinde tutan insanlar olarak tarihte yerimizi almak istedik ve bugün bunu ortaya koyduk arkadaşlar… Allah size bu ülkeyi yönetmeyi de nasip etsin." (BTP lideri Hüseyin Baş)
- Komisyon süresi neden uzatıldı? / 27.12.2025
- Toplum önüne geçenler neden illegal yollara kayar? / 26.12.2025
- Kimin hedefindeyiz? / 25.12.2025
- Saadettin Saran, Rümeysa, Nedim Şener ve diğerleri / 24.12.2025
- Raporlar DEM’i bozdu / 22.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
- 2026 bütçesinin Türkçe meali: ‘Halktan alıp zengine veriyoruz’ / 18.12.2025































































































