Cunda'yı bilir misiniz? Ya da ismini duydunuz mu?
Mutlaka duymuşsunuzdur.
Cunda adası Girit ve Midilli mübadili olarak yurda gelen Türklerin yerleştikleri yerlerden biridir. Genellikle balıkçılık ve az sayıdaki zeytin ağacından elde ettikleri ile geçimini sağlardı.
Yıllar önce bir sonbahar sabahı birkaç çadırla gitmişliğimiz; kıyısında kamp kurmuşluğumuz, güzel insanlarla tanışmışlığımız var.
O zamanlar Cunda halkı, kanaatkâr, ahlaklı, misafirperver, gözü tok insanlar olarak gönlümüze taht kurmuş, bizleri kendi evlatları gibi bağırlarına basmışlardı. Kursağımızda balık ekmekleri vardır.
Paralarını denizden tuttukları ünlü Papalina balığını kasalayıp satarak kazanır, içki, kumar, hovardalık gibi kötü alışkanlıkları olmadığını herkesçe takdir edilirdi.
Kısacası Anadolu'nun bu küçük köşesinde çoluk, çocuk mutlu-mesut yaşar, giderlerdi.
***
Eh, bizim ülkemizde iyi ve güzel olan her şeyin bir düşmanı vardır. Biz güzeli yaşatmayız. İlla bizim olacak… Hele hele Cunda gibi zamanla adı çıkan; doğallığı ile herkesi büyüleyen yerler, buralardaki tarım arazileri veya zeytinlikler zengin taifesinin hep iştahını kabartmıştır.
"Böyle güzel yerler turizme açılmalıdır" diyerek Cunda için de harekete geçerler. Önceleri köylünün ve balıkçıların elindeki toprakları satın almaya çalışırlar. Kimse yanaşmayınca her geçen gün fiyatı arttırırlar. Ancak kahraman balıkçılar Nuh der, Peygamber demez ve satmazlar topraklarını… "Ata yadigârıdır. Kemikleri sızlar, hem bizim paraya ihtiyacımız yok…" diyerek diretirler. Hoş sohbette içecekleri bir koyu kahve, düğün dernekte bir şişe Kozalak şarabı veya Taş Kahve'de limonlu ada çayıdır. Anıları dillendirmek, küçük denizdeki büyük maceralarını anlatmak en büyük eğlenceleridir.
Ancak paranın gücü adına hareket edenler kafalarına koymuşlardır bir kere Cunda'yı… Onlar bu ülkede neleri başarmamışlardır ki, bu balıkçı köyü taifesini dize getirmesinler?
O da ne? Durup dururken Cunda adası "Milli Park" statüsüne alınıverir. Yani Cunda adası artık koruma altındadır. Sonuçlarının ne olacağını bilmeyen adalılar bir sevinir, bir sevinirler ki demeyin gitsin. Oysa bu karar onların idam fermanıdır. Bilmezler ki ata toprağının üzerine bundan böyle bir çivi bile çakamayacak, bir çöp bile dikemeyeceklerdir. Değerli toprakları bir anda değersiz oluvermiştir.
Üzerine ev yapılamıyorsa, otel dikilemiyorsa, villa kondurulamıyorsa, ürün ekilemiyorsa kim ne yapsın toprağı? Bundan sonra kimsenin kapılarını aşındırıp topraklarını satmalarını da istemeyecektir. Elbette devlet böyle bir karar verdi ise vardır bir nedeni…
Köylü varlıklarının korunduğunu düşünerek sevinir elbette. Aydın ve biraz bu oyunların farkına varanlar köylüyü uyarır. "Dikkat edin, bu işin altında başka bir iş var" derler. Ancak sermaye durmaz. Üzerine çivi çakılmaz, ağaç bile dikilmez, tarımda yapamazsınız denilen yerlere yine de değerinin üzerinde paralar teklif edilmeye devam edilir.
Yine de satmazlar. "Bizim denizimiz var. Balığımız var. Biz yine tarla yerine denizi sürer, ekmeğimizi çıkarırız" derler.
Sonunda aydın kesimin tahmin ettiği oluverir.
Hükümetten yeni bir açıklama gelir.
Bundan sonra denizi korumak, balıkçılığı korumak adına trata ile avlanmak yasaklanır...
Balıkçı adam, ağdan, denizden, tekneden, balıktan başka bir iş bilmez… Denize çıkamaz ise ölür.
3-5 kasa Papalina yakalayan Cundalı balıkçılara yasak geldiğinde, günde 500 kasa balık yakalayan ve denizi katleden büyük trol teknelerine kimse laf etmez. Herkes gözünü yumar.
Çünkü hedef Cunda adasının balıkçılarıdır.
Hesap başkadır.
Cundanın yerli balıkçıları iş aramaya başlarlar.
***
Sonuç mu?
Çok azı hariç sonunda mağlup oldular.
Topraklarını sattılar. Adayı terk ettiler. Ağları, tekneleri heder oldu gitti. Çocuklar büyüdü. Mutluluk rüyası bozuldu.
Ada yeni sahiplerinin eline geçti. Ne şikâyet dilekçeleri, ne yalvarmalar, ne toplantılar çözüm olmadı.
Topraklar yeni sahiplerine geçtikten sonra ne oldu biliyor musunuz?
Haydi bir tahmin edin.
Milli Park Statüsü kaldırıldı.
Operasyon tamamlandı. 50 bin liralık topraklar 50 trilyon oldu.
Arada olan garibana ve Cunda gibi bir adaya oldu.
Türkiye'nin tek Papalinası çıkan denizine oldu.
Nasıl yorumlarsanız yorumlayın…
Bütün benzeri güzellikleri olan yerlerde ayni şeyleri yaşıyoruz…
Vahşi sermaye ile başa çıkamazsınız.
Yazık oldu…
- İstikrarlı büyüme / 21.12.2025
- Geçmişin gözyaşları / 20.12.2025
- PAPA l. EFTİM ERENEROL / 01.12.2025
- Para mı sağlık mı? / 05.11.2025
- Melamet hırkası… / 16.10.2025
- Geleceği savunmak… / 12.10.2025
- Çaresizlik… / 06.10.2025
- Düzen ve düzensizlik… / 27.09.2025
- Şehitliklerimiz… / 19.09.2025






























































































