Çölaşan, bel altı gazetecilik mi yaptı?

Günlerdir bir dershane tartışması daha doğrusu AKP, cemaat atışması, aldı başını gidiyor. AKP, siyasi bir parti artı iktidar, gündem olması normal? Normal olmayan ise neden her taşın altından cemaat denen şeeey çıkıyor?Bakın! Gündem MİT. Cemaat tak! Orada. Gündem İsrail. Cemaat tak! İşin içinde. Gündem AB, Vatikan, kilise, havra, Rum, Ermeni. Cemaat tak! İşin içinde. Haliyle bu ne iş! Diye soruyoruz? Bir başka ilginç şey ise bugüne kadar cemaat-AKP aynı paralelde doludizgin gidiyorlardı. Bir AKP öne geçiyor, bir Gülen? Ama hedef hep aynıydı, menfaat ve çıkarlar ortaktı? Konu dershane oldu, ikili karşı karşıya geldi ama ne geliş! Biri süslü sufi cümlelerle muhatabını en ağır biçimde itham, tehdit ve tekfir ederken, diğeri "git işine, ben, ne dersem odur" havasına girdi. Hatta cemaatin, AKP içindeki oy oranı bile hesaplandı. Biz, cemaat tabanı % 3'ü geçmez, dediğimizde gülenler şimdi bu oranı buldukları için seviniyorlar? Bu atışmalar bir süre sonra itham ve tehditlere dönüştü. AKP, cemaati bitirecek adımları hazırlıyor. Cemaatin elinde, AKP'yi bitirecek belgeler var. Her an kasetler piyasaya çıkabilir. Ergenekon bavulcusu zaten hazırda bekliyor?  Tabi kendini bu ülkenin sahibi gibi gören, milletin milli ve manevi duygularından uzak, kendi kendilerine yarattıkları Atatürk tabusuyla ayakta durmaya çalışan yazar-çizer takımı heyecanlı bir şekilde vaktin gelmesini bekliyor. Bir haftadır kaset çıktı, çıkacak, çıkıyor derken (özellikle internet üzerinden) flaş haber, son dakika başlıklarıyla "kaset çıktı!" müjdesi verildi. Ne kaseti? Deniz Baykal'ı, MHP vekillerini, milletin önüne atarak birilerine siyasi gelir getiren kaset, şimdi AKP için hazırlanmış. Bir ayrıntısı var, bu kasetin şu an ismi var, görüntüsü yok?Emin Çölaşan diyor ki, bana bir zarf geldi. Zaten her gün onlarca şey gelir. Açtım, baktım, zarfın içinde bir kaset. İçindekileri iğrenerek izledim. AKP'nin önde gelen isimlerinden birinin yakınının? ve herkesin yapması gerekeni yaptım, imha ettim?" Daha sonra kendisine, kasetin mahiyeti hakkında sorulan sorulara "konuşmak istemiyorum, söyleyeceklerim yazdıklarımdan ibaret, biz bu tür bel altı vuruşlarıyla gazetecilik yapmayacağız."Şimdi! Bu kaset (eğer varsa) Neden, bana, sana değil de, her daim AKP ve cemaat aleyhinde görünen Çölaşan'a gönderildi (!) Çölaşan'a gerçekten bir kaset gitti mi? "Biz bu tür bel altı vuruşlarıyla gazetecilik yapmayacağız." Diyen Çölaşan neden çıkıp, bana AKP'li kaset geldi, açıklamasını yaptı. Ben olsaydım! Ve bir kaset gelseydi! Kasetin bir kopyasını çıkarır, polise, şahitler eşliğinde hangi posta koduyla vs. bütün bilgileri verir, takibini yapar ve bu kaset şebekesinin açığa çıkartılmasına kadar kimseye tek laf edip, fitnecilik, bel altı gazeteciliği yapmazdım.Çölaşan bu duruşuyla, bu çıkışıyla AKP'ye artı bir rant daha kazandırmıştır. Yarın Erdoğan'ın ağzına sakız olursa hiç şaşırmayın? Aklıma geldi! Yıllardır bu ülkede bir derin devlet vurgusu ve korkusu yapılır, yaşatılır. Şimdi kasetle, belgeyle iktidarı tehdit eden, bitireceğini söyleyenler var. Bundan daha derini olur mu? Birilerini suçlamak için illa üniforması, silahı vs. olması mı lazım?