Cevizin ardındaki gizemli siyaset
Türkiye; Çin, ABD, İran'ın ardından dünyada ceviz üretiminde dördüncü sırada yer alıyor ancak ceviz ithalatına her yıl 220 milyon dolardan fazla para ödüyor. Bu ithalatın 70 milyon doları ABD'den yapılıyor. Türkiye'nin en fazla ceviz ağacının olduğu Hakkari'de ise terör nedeniyle doğru dürüst üretim yapılamıyor!
03.12.2017 00:00:00
RECEP BAHAR/DETAY HABER
Fındık ihracatında dünyada ilk sırada yer alan Türkiye; her yıl yoğun şekilde ceviz ithal ediyor. Resmi ve kaçak yollardan yapılan ceviz ithalatını hesaba kattığımızda ithalatımız 220 milyon doları aşıyor ve cebimizden 200 milyon doları aşkın döviz çıkıyor.
Bir başka ifadeyle cevizdeki dış ticaret açığımız 200 milyon doları geçiyor. Peki, bu kadar yüksek miktardaki dövizi yurtiçinde bırakmanın bir yolu yok mu? Türkiye, Kafkasya ve İran ile birlikte cevizin anavatanı konumunda.
Dünyanın en kaliteli cevizi Türkiye'de üretiliyor ancak buna rağmen ceviz ithalatından kurtulamıyoruz.
Tatsız cevizler ABD'den geliyor
Dünyada 50'den fazla ülkede üretilen cevizde Çin yüzde 46.8 payla ilk sırayı alıyor. Bu ülkeyi yüzde 15.1 payla ABD, yüzde 13 payla İran ve yüzde 5.3 payla Türkiye izliyor. Türkiye'nin ceviz ithal ettiği Ukrayna'nın payı yüzde 3, Şili'nin payı ise 1.7... Türkiye, bu iki ülkenin yanı sıra ABD'den de yoğun şekilde ceviz ithal ediyor. Süpermarketlerde satılan 'tatsız tuzsuz, besleyici değeri kıt' cevizin kaynağı ise ABD'nin Kaliforniya eyaleti!
Bilimsel propagandaya dikkat!
Türkiye'nin ceviz üretiminde dördüncü olmasına karşın, kişi başına tüketim dünya ortalamasının 6 katına varıyor. Bu tüketimde ABD menşeli sağlık ve araştırma kuruluşlarının payı büyük.
Bu kuruluşlar kalp sağlığı için cevizi pohpohlayıp duruyor. Eğer ABD, ceviz ihraç eden bir ülke olmasaydı, bu tür 'sözde bilimsel çalışmalar' yapılmayacak, cevizin faydaları bu kadar yazılıp çizilmeyecekti! Oysa Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'na göre ceviz, kalp sağlığı açısından fındıktan daha nitelikli bir ürün değil. Ancak ABD fındık ithal eden bir ülke olduğu için anlı şanlı araştırma kuruluşları fındığın üstün özelliklerini araştırma gereği duymuyor.
Üretim yetersiz
Türkiye'nin 2016 yılında ceviz üretimi 195 bin tonu buldu. İthalatımız kabuklu ceviz cinsinden 70 bin tona ulaştı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'a göre "Ülkemizin bu potansiyeli var. Rahatlıkla üretimde bu rakama çıkarız. Bu da yetmez.
Kabuklu cevizin ithal kilogram fiyatı 2.37 dolar, kabuksuz olanı 5.75 dolarken, kabuksuz Türk cevizinin ihraç fiyatı 8.98 dolar. Anadolu cevizi, ithal cevizden yüzde 56 daha fazla paraya ihraç ediliyor.
Bu avantajı değerlendirelim. Kafkasya ve İran ile birlikte cevizin anavatanı olan Anadolu'nun olağanüstü lezzetli ceviz çeşitleriyle çok daha fazla üretim yapıp dünyaya satabiliriz.
Cevizde hedefimiz, öncelikle 'kendine yeten' ve sonrasında 'ihracatçı' konumuna gelerek, tıpkı fındıkta olduğu gibi yüksek döviz geliri elde eden ülke olmaktır." Bayraktar, son yıllarda üretimin iç tüketimi karşılayamaması neticesinde, devletin kapama ceviz bahçelerinin tesisine yönelik verdiği teşviklerin, özel sektörün ceviz yetiştiriciliğine olan ilgisinin ve aşılı ceviz fidanı üretiminin fidancılık içinde karlı bir üretim kolu haline gelmesinin yüzlerce kişiyi aşılı ceviz fidanı üretimine sevk ettiğini belirtti.
Ülkemizin mevcut ceviz yetiştirme potansiyeli hakkıyla kullanabilirse önemli miktarda döviz geliri elde edilebileceğine dikkati çeken Bayraktar, ceviz yetiştiriciliğinde verilen mazot ve gübre desteklerinin yanı sıra sertifikalı ve standart fidan desteklerinin şahısları olduğu kadar özel sektörü de kapama ceviz bahçesi kurmaya yönlendirdiğini, bunun zamanla üretimde artışa yol açacağını bildirdi.
ABD propagandası etkili oluyor
Rakamlar analiz edildiğinde ABD'nin dünyada olduğu gibi Türkiye'de de doktorları ve diyetisyenleri etkilemeye dönük propagandasının etkili olduğu görülüyor. Nitekim 2016 yılında 58 bin 850 ton kabuklu cevize 139.4 milyon dolar, 5.8 bin ton kabuksuz cevize ise 33.4 milyon dolar döviz ödendi. İthalata ödenen toplam döviz 172.8 milyon doları buldu.
Kabuklu ceviz ithalatının 64.6 milyon doları ABD'den, 20.9 milyon doları Özbekistan'dan, 27.7 milyon doları Şili'den, 14.4 milyon doları Ukrayna'dan yapıldı. Kabuksuz ceviz ithalatında ilk üç sırayı 14.8 milyon dolarla Özbekistan, 5.5 milyon dolarla Ukrayna, 4.4 milyon dolarla ABD aldı. Buna göre geçen yıl ABD, Türkiye'ye 70 milyon dolarlık 'tatsız, tuzsuz, yağsız' ceviz satmış. Bu cevizi yemektense 'ot çiğneyin' daha iyi!
Cevizin kaynağı Hakkari
Türkiye'de ceviz üretiminde ilk sırada yer alabilecek il Hakkari... İlde çok ciddi ceviz üretim potansiyeli var ancak terör nedeniyle ceviz ağaçları bakımsız kaldığından alınan ürün niteliksiz.
Bizzat 2014 yılında Hakkari'nin ceviz potansiyelini yerinde gördüm ve bunu Yeni Mesaj'da yazdım. Nasıl fındık denince akla Giresun ve Ordu geliyorsa, ceviz denince de akla Hakkari gelebilir.
Hakkari, tek başına Türkiye'nin ceviz ihtiyacını karşılayabilir. Bunun için terör belasının defedilmesi gerekir. Bu durum elbette Türkiye'ye her yıl 70 milyon dolarlık ceviz satan ABD'nin hoşuna gitmez elbette...
Fındık ihracatında dünyada ilk sırada yer alan Türkiye; her yıl yoğun şekilde ceviz ithal ediyor. Resmi ve kaçak yollardan yapılan ceviz ithalatını hesaba kattığımızda ithalatımız 220 milyon doları aşıyor ve cebimizden 200 milyon doları aşkın döviz çıkıyor.
Bir başka ifadeyle cevizdeki dış ticaret açığımız 200 milyon doları geçiyor. Peki, bu kadar yüksek miktardaki dövizi yurtiçinde bırakmanın bir yolu yok mu? Türkiye, Kafkasya ve İran ile birlikte cevizin anavatanı konumunda.
Dünyanın en kaliteli cevizi Türkiye'de üretiliyor ancak buna rağmen ceviz ithalatından kurtulamıyoruz.
Tatsız cevizler ABD'den geliyor
Dünyada 50'den fazla ülkede üretilen cevizde Çin yüzde 46.8 payla ilk sırayı alıyor. Bu ülkeyi yüzde 15.1 payla ABD, yüzde 13 payla İran ve yüzde 5.3 payla Türkiye izliyor. Türkiye'nin ceviz ithal ettiği Ukrayna'nın payı yüzde 3, Şili'nin payı ise 1.7... Türkiye, bu iki ülkenin yanı sıra ABD'den de yoğun şekilde ceviz ithal ediyor. Süpermarketlerde satılan 'tatsız tuzsuz, besleyici değeri kıt' cevizin kaynağı ise ABD'nin Kaliforniya eyaleti!
Bilimsel propagandaya dikkat!
Türkiye'nin ceviz üretiminde dördüncü olmasına karşın, kişi başına tüketim dünya ortalamasının 6 katına varıyor. Bu tüketimde ABD menşeli sağlık ve araştırma kuruluşlarının payı büyük.
Bu kuruluşlar kalp sağlığı için cevizi pohpohlayıp duruyor. Eğer ABD, ceviz ihraç eden bir ülke olmasaydı, bu tür 'sözde bilimsel çalışmalar' yapılmayacak, cevizin faydaları bu kadar yazılıp çizilmeyecekti! Oysa Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'na göre ceviz, kalp sağlığı açısından fındıktan daha nitelikli bir ürün değil. Ancak ABD fındık ithal eden bir ülke olduğu için anlı şanlı araştırma kuruluşları fındığın üstün özelliklerini araştırma gereği duymuyor.
Üretim yetersiz
Türkiye'nin 2016 yılında ceviz üretimi 195 bin tonu buldu. İthalatımız kabuklu ceviz cinsinden 70 bin tona ulaştı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'a göre "Ülkemizin bu potansiyeli var. Rahatlıkla üretimde bu rakama çıkarız. Bu da yetmez.
Kabuklu cevizin ithal kilogram fiyatı 2.37 dolar, kabuksuz olanı 5.75 dolarken, kabuksuz Türk cevizinin ihraç fiyatı 8.98 dolar. Anadolu cevizi, ithal cevizden yüzde 56 daha fazla paraya ihraç ediliyor.
Bu avantajı değerlendirelim. Kafkasya ve İran ile birlikte cevizin anavatanı olan Anadolu'nun olağanüstü lezzetli ceviz çeşitleriyle çok daha fazla üretim yapıp dünyaya satabiliriz.
Cevizde hedefimiz, öncelikle 'kendine yeten' ve sonrasında 'ihracatçı' konumuna gelerek, tıpkı fındıkta olduğu gibi yüksek döviz geliri elde eden ülke olmaktır." Bayraktar, son yıllarda üretimin iç tüketimi karşılayamaması neticesinde, devletin kapama ceviz bahçelerinin tesisine yönelik verdiği teşviklerin, özel sektörün ceviz yetiştiriciliğine olan ilgisinin ve aşılı ceviz fidanı üretiminin fidancılık içinde karlı bir üretim kolu haline gelmesinin yüzlerce kişiyi aşılı ceviz fidanı üretimine sevk ettiğini belirtti.
Ülkemizin mevcut ceviz yetiştirme potansiyeli hakkıyla kullanabilirse önemli miktarda döviz geliri elde edilebileceğine dikkati çeken Bayraktar, ceviz yetiştiriciliğinde verilen mazot ve gübre desteklerinin yanı sıra sertifikalı ve standart fidan desteklerinin şahısları olduğu kadar özel sektörü de kapama ceviz bahçesi kurmaya yönlendirdiğini, bunun zamanla üretimde artışa yol açacağını bildirdi.
ABD propagandası etkili oluyor
Rakamlar analiz edildiğinde ABD'nin dünyada olduğu gibi Türkiye'de de doktorları ve diyetisyenleri etkilemeye dönük propagandasının etkili olduğu görülüyor. Nitekim 2016 yılında 58 bin 850 ton kabuklu cevize 139.4 milyon dolar, 5.8 bin ton kabuksuz cevize ise 33.4 milyon dolar döviz ödendi. İthalata ödenen toplam döviz 172.8 milyon doları buldu.
Kabuklu ceviz ithalatının 64.6 milyon doları ABD'den, 20.9 milyon doları Özbekistan'dan, 27.7 milyon doları Şili'den, 14.4 milyon doları Ukrayna'dan yapıldı. Kabuksuz ceviz ithalatında ilk üç sırayı 14.8 milyon dolarla Özbekistan, 5.5 milyon dolarla Ukrayna, 4.4 milyon dolarla ABD aldı. Buna göre geçen yıl ABD, Türkiye'ye 70 milyon dolarlık 'tatsız, tuzsuz, yağsız' ceviz satmış. Bu cevizi yemektense 'ot çiğneyin' daha iyi!
Cevizin kaynağı Hakkari
Türkiye'de ceviz üretiminde ilk sırada yer alabilecek il Hakkari... İlde çok ciddi ceviz üretim potansiyeli var ancak terör nedeniyle ceviz ağaçları bakımsız kaldığından alınan ürün niteliksiz.
Bizzat 2014 yılında Hakkari'nin ceviz potansiyelini yerinde gördüm ve bunu Yeni Mesaj'da yazdım. Nasıl fındık denince akla Giresun ve Ordu geliyorsa, ceviz denince de akla Hakkari gelebilir.
Hakkari, tek başına Türkiye'nin ceviz ihtiyacını karşılayabilir. Bunun için terör belasının defedilmesi gerekir. Bu durum elbette Türkiye'ye her yıl 70 milyon dolarlık ceviz satan ABD'nin hoşuna gitmez elbette...