'Cesaret edemediler ' seslendirme dosyası:
İşin açıkçası dün akşamki maça son altı dakikası damga vurdu.
Bu son altı dakikada Fenerbahçe iki gol buldu ve Antalya'nın bir penaltısı verilmedi ki bu verilmeyen penaltı verilse ve gol olsa maç berabere bitecekti.
Bence uzatma anlarında Antalya'lı Naldo'nun kaleye yolladığı şutta top Fenerbahçe'li Szalai'nin eline çarpıyor ve bu pozisyon penaltı olarak değerlendirilmeliydi.
Fakat büyük bir ihtimalle hakem ve VAR hakemleri bunu elle oynama olarak değerlendirmedi.
Pozisyon bir çarpma olarak değerlendirildi veya kolun konumunun doğal olduğuna hükmedildi.
Ben pozisyonu televizyondan izledim.
Görebildiğim kadarıyla bu bir çarpma olsa bile topun elle teması oyunun akışında oluşabilecek diğer aksiyonların gerçekleşmesine direk etki eden bir duruma neden oluyor.
Dolayısıyla pozisyon penaltı olarak değerlendirilmeliydi.
Kanımca adaletli bir karar verilmemiş oldu ve maça etki eden ciddi bir hakem hatası gerçekleşti.
Maça gelirsek ve işe Pereira'nın tercihlerini değerlendirerek başlarsak Mesut'un yedek başlaması doğru bir tercihti çünkü Mesut geldiği günden beri hazır değil.
Gerekli mücadele gücüne bir türlü erişemedi.
Maçın genelinde Fenerbahçe'nin oyununu olumlu bulmak pek mümkün değil.
Burada bence Pereira'nın takımın başına geldiği günden beri futbolculardan istediği bir beklentinin sonuçlarını görüyorum.
Pereira buna altı saniye kuralı diyor. Yani Pereira top rakibe geçtiğinde en kısa sürede topun geri kazanılmasını istiyor ki bunu sağlamak için çabalayan futbolcular birbiriyle uyumlu oynama özelliğini yitiriyorlar.
Ön alan baskısını gerçekleştirmek uğruna organize ataklar ve pozisyon zenginliğinden fedakârlık ediliyor.
Bu maçta bir de buna gelişi güzel ve havadan ileri atılan toplar eklenince Fenerbahçe'nin işi sadece bireysel yeteneklere kalıyor ki dediğim gibi bu durumda organize futbol ortadan kalkıyor.
Ayrıca Sosa gibi Gustavo gibi bu ön alan baskısına katılmayan merkezdeki oyuncular bu yüzden topa sahip olamıyorlar ve oyunu organize edemiyorlar.
Bugünkü gibi şansınız yaver giderse maçı alırsınız ama bu şekilde organize olmadan her maçı kazanmak pek mümkün değil.
Fenerbahçe disiplinli ve mücadele gücü yüksek oyununa organizasyon zenginliği katarak futbolunu geliştirmeye çalışırsa daha iyi sonuçlar elde edebilir.
Bakalım gelecek günlerde Fenerbahçe'nin futbolu bu yönde mi gelişecek göreceğiz.
Bu son altı dakikada Fenerbahçe iki gol buldu ve Antalya'nın bir penaltısı verilmedi ki bu verilmeyen penaltı verilse ve gol olsa maç berabere bitecekti.
Bence uzatma anlarında Antalya'lı Naldo'nun kaleye yolladığı şutta top Fenerbahçe'li Szalai'nin eline çarpıyor ve bu pozisyon penaltı olarak değerlendirilmeliydi.
Fakat büyük bir ihtimalle hakem ve VAR hakemleri bunu elle oynama olarak değerlendirmedi.
Pozisyon bir çarpma olarak değerlendirildi veya kolun konumunun doğal olduğuna hükmedildi.
Ben pozisyonu televizyondan izledim.
Görebildiğim kadarıyla bu bir çarpma olsa bile topun elle teması oyunun akışında oluşabilecek diğer aksiyonların gerçekleşmesine direk etki eden bir duruma neden oluyor.
Dolayısıyla pozisyon penaltı olarak değerlendirilmeliydi.
Kanımca adaletli bir karar verilmemiş oldu ve maça etki eden ciddi bir hakem hatası gerçekleşti.
Maça gelirsek ve işe Pereira'nın tercihlerini değerlendirerek başlarsak Mesut'un yedek başlaması doğru bir tercihti çünkü Mesut geldiği günden beri hazır değil.
Gerekli mücadele gücüne bir türlü erişemedi.
Maçın genelinde Fenerbahçe'nin oyununu olumlu bulmak pek mümkün değil.
Burada bence Pereira'nın takımın başına geldiği günden beri futbolculardan istediği bir beklentinin sonuçlarını görüyorum.
Pereira buna altı saniye kuralı diyor. Yani Pereira top rakibe geçtiğinde en kısa sürede topun geri kazanılmasını istiyor ki bunu sağlamak için çabalayan futbolcular birbiriyle uyumlu oynama özelliğini yitiriyorlar.
Ön alan baskısını gerçekleştirmek uğruna organize ataklar ve pozisyon zenginliğinden fedakârlık ediliyor.
Bu maçta bir de buna gelişi güzel ve havadan ileri atılan toplar eklenince Fenerbahçe'nin işi sadece bireysel yeteneklere kalıyor ki dediğim gibi bu durumda organize futbol ortadan kalkıyor.
Ayrıca Sosa gibi Gustavo gibi bu ön alan baskısına katılmayan merkezdeki oyuncular bu yüzden topa sahip olamıyorlar ve oyunu organize edemiyorlar.
Bugünkü gibi şansınız yaver giderse maçı alırsınız ama bu şekilde organize olmadan her maçı kazanmak pek mümkün değil.
Fenerbahçe disiplinli ve mücadele gücü yüksek oyununa organizasyon zenginliği katarak futbolunu geliştirmeye çalışırsa daha iyi sonuçlar elde edebilir.
Bakalım gelecek günlerde Fenerbahçe'nin futbolu bu yönde mi gelişecek göreceğiz.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Arda güldürür / 11.06.2024
- Milli takımda santrfor eksikliği var / 05.06.2024
- Şimdi Avrupa'da zaferler bekliyoruz / 27.05.2024
- Tatsız tutsuz final / 24.05.2024
- Fenerbahçe'nin bu zaferi yıllarca konuşulacak / 20.05.2024
- Galatasaray hak etti / 13.05.2024
- Konya maçı gerçekleri ortaya koydu / 07.05.2024
- Galatasaray gözü kapalı oynasa yener / 06.05.2024
- Kötünün iyisi kazandı / 28.04.2024
- Galatasaray ikinci yarıları seviyor / 27.04.2024
- Milli takımda santrfor eksikliği var / 05.06.2024
- Şimdi Avrupa'da zaferler bekliyoruz / 27.05.2024
- Tatsız tutsuz final / 24.05.2024
- Fenerbahçe'nin bu zaferi yıllarca konuşulacak / 20.05.2024
- Galatasaray hak etti / 13.05.2024
- Konya maçı gerçekleri ortaya koydu / 07.05.2024
- Galatasaray gözü kapalı oynasa yener / 06.05.2024
- Kötünün iyisi kazandı / 28.04.2024
- Galatasaray ikinci yarıları seviyor / 27.04.2024