İbn-i Abbâs radiya'llâhu anhüma'dan şöyle dediği rivâyet olunmuştur:Resûlu'llâh Salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bana bütün ümmetler arzolunup gösterildi:
Bir, iki peygamber yanlarında onar, yirmişer, otuzar, kırkar ümmetleriyle berâber önümden geçmeye başladılar. Bir peygamber de yanında bir ümmeti bile olmaksızın geçti. En sonu uzaktan büyük bir karaltı gösterildi. 'Bu (kesîf) karaltı nedir? Bu benim ümmetim midir?' diye sordum. 'Bu, Mûsâ peygamberle kavmidir?' diye cevab verildi, sonra bana 'ufka bak'! denildi. Bakınca ufku dolduran sevâd-ı a'zamı gördüm. Sonra bana 'semâ ufuklarının şurasına ve bu tarafına da bak' denildi. Bir de ne göreyim! Bir sevâd-ı a'zâm baştanbaşa ufku kaplamıştı. Bana: 'Bu senin ümmetindir. Bunlardan yetmiş bin kişi hesâba çekilmeksizin Cennet'e girecektir', denildi.
Bir, iki peygamber yanlarında onar, yirmişer, otuzar, kırkar ümmetleriyle berâber önümden geçmeye başladılar. Bir peygamber de yanında bir ümmeti bile olmaksızın geçti. En sonu uzaktan büyük bir karaltı gösterildi. 'Bu (kesîf) karaltı nedir? Bu benim ümmetim midir?' diye sordum. 'Bu, Mûsâ peygamberle kavmidir?' diye cevab verildi, sonra bana 'ufka bak'! denildi. Bakınca ufku dolduran sevâd-ı a'zamı gördüm. Sonra bana 'semâ ufuklarının şurasına ve bu tarafına da bak' denildi. Bir de ne göreyim! Bir sevâd-ı a'zâm baştanbaşa ufku kaplamıştı. Bana: 'Bu senin ümmetindir. Bunlardan yetmiş bin kişi hesâba çekilmeksizin Cennet'e girecektir', denildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.