Hz. Rabiatü'l Adeviyye annemize baktığımız zaman bir umman, bir okyanus görürsünüz. O'nunla Hasanı Basri arasında geçen enterasan bir olay anlatılır. Rabiatü'l Adeviyye annemiz insan olarak da çok güzeldir. İnsanın bir ruh güzelliği var ki, Allah, her şeyiyle O'na tecelli etmiş. Hasanı Basri ona aşık oluyor. "Benim bununla evlenmem lazım" diyor. Hz. Rabia da kendini o kadar Allah'a vermişki, "Eğer ben evlenirsem yuvamla meşgul olacağım. Rabbimi unutacağım" diyor. Bu münasebetle de evlenmiyor. Mantalitesi, mantığı, hayata bakış tarzı bu.Hasanı Basri Hz. Rabia'ya diyor ki: "Rabia hatun. Ben seninle yuva kurmak istiyorum. Allah'ın emriyle benimle evlenir misin?" Hasanı Basri'nin onunla evlenmek istemesi de, aslında aşktan, muhabbetten. Yani onunla cinsi bir temayülden dolayı bir yuva kurmak istemiyor. Ama değil mi ki, bunun içinde cinsi beraberlik de vardır, Rabia buna da müsade etmez: "Ben nefsime hakim oldum ya Hasan. Sen de hakim ol" cevabını verir. O da işe bu tarzda bakar. Fakat Hz. Hasan'ın kafası iyece bozulur bu işe. "Ben buna bir ders vereyim de görsün" der. Günlerden bir gün Hz. Rabia'nın da bulunduğu bir yerde, serer postunu suyun üzerine ve "Allah'u ekber" diyerek namaza durur. O Hasanı Basri ki: tasavvuftaki havfullah ekolünün mümessilidir. Çok büyük bir velidir. Zahiri ilmi de çok kuvvetlidir. Hz. Rabia da aşkullah ekolünün lideridir. Bakıyor ki, Hasanı Basri suyun üzerinde namaz kılıyor. Hiç altta kalır mı mübarek? O da havaya seriyor postunu ve "Allahu ekber" diyerek o da namaza durur. Namaz bitince döner Hasanı Basri'ye: "Ya Hasan! Senin yaptığını sudaki balıklar, benim yaptığımı da havadaki kuşlar yapar. Bunları bırakalım da Allah rızasını kazanmaya çalışalım" der. "Ya Rabia! Burada da yendin beni" der Hasanı Basri.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.