Yazın sıcak günlerinde sıcağın şiddetini anlatmak için söylenen; "yumurtayı koy asfalta, beş dakikada pişer" sözü, partizanlıkta iyice ölçüleri kaçıran iktidar savunucularına "kına kaşığı" gibi yakışıyor şimdilerde.
Hiç şüpheniz olmasın bu pişkinliğiniz rahatlıkla bir kaç dakikada yumurta pişirir.
İnsan, insaftan ve idrakten bu kadar mı uzaklaşır, bağnazlığa bu kadar mı yaklaşır arkadaş?
Cennet vatanımızı cehenneme çeviren hain terör, palazlanırken, gelişip güçlenirken, bazı il ve ilçelerimizin altında şehirler tüneller oluştururken, devlet güçlerine yüz gün dayanacak kadar lojistik desteklerle beslenirken bu ülkenin yönetimi kimdeydi? Bütün bu yığınaklar acaba Padişah Vahdettin ya da Üçüncü Selim devrinde mi yapılmıştı?
Dördüncü Murat ya da İkinci Abdulhamit, üzerlerine düşen görevleri yapamadılar da bu günki sizin partinin iktidarına altından kalkılmaz bir büyük enkaz mı devrettiler acaba?
Şu meşhur akil adamlar onlardan birinin zamanında mı il il dolaşıp da terör örgütünün şöyle cici, böyle cici çocuklardan oluştuğunu anlatıp durmuşlardı, artık barış sürecine girildiği yalanını millete yutturmaya çalışmışlardı?
Terörün, teröristin, teröriste arka çıkanların Allah bin türlü belasını versin ama arkadaşlar Allah için söyleyin; sizin parti iktidar olduğunda terör neredeyse sıfırlanmıştı değil mi?
Sizin partinin iktidarının hemen ardından teörle mücadeleden vaz geçildi ve müzakerelere başlandı değil mi? Mücadele terk edilip müzakere sürecine geçilince terör günden güne, aydan aya, yıldan yıla güçlendi, gelişti, yayıldı, şehirlere yerleşti ve şehirlerin altına yeni şehirler kuraracak güce ulaştı değil mi?
Çözüm sürecini değerlendirirken, on dört seneden beri devletin tepesindeki insandan, bizzat bu işlerle görevli olan hemen herkes teöre taviz verildiğini, teöriste yeni yollar açıldığını, silah yığınakları için geniş geniş mühlet tanındığını açık açık itiraf etmediler mi?
Diğer taraftan, Arap Baharı yalanının en büyük alkışçısı, destekçisi sizin partinin iktidarı olmadı mı? En son, NATO'nun yönetim merkezini İzmir'e alarak Libya'nın işini bitirdikten sonra sırası gelen Suriye konusunda; "İsrail ve ABD ile aynı çizgideyiz" açıklamaları yapılmadı mı?
Suriye konusunda İsrail ve ABD ile aynı işi tutunca başımıza üç milyon mülteci akşamlamadı mı? bundan sonra gelecek mültecileri de yine bizim başımıza yıkmaya çalışmıyorlar mı?
Hem içerde hem dışarda, hem otuz yıldan beri uğraştığımız PKK ile mücadele konusunda hem de basiretsiz dış politkalar yüzünden etrafımızda oluşan yeni terör gurupları ile Amücadele konusunda sergilenen pasiflik, teslimiyetçi ve ferasetsiz uygulamaları kimden soracağız?
Bu kadar olumsuzluklara, bu kadar yıkıma rağmen, nedir bu vurdum duymazlık, nedir bu muhasebesizlik, nedirbu kadar pişkinlik?
Bu toprakların kimyasında, bu medeniyetin mayasında böylesine bir pişkinlik yoktu nerden ithal ettiniz?
Hiç şüpheniz olmasın bu pişkinliğiniz rahatlıkla bir kaç dakikada yumurta pişirir.
İnsan, insaftan ve idrakten bu kadar mı uzaklaşır, bağnazlığa bu kadar mı yaklaşır arkadaş?
Cennet vatanımızı cehenneme çeviren hain terör, palazlanırken, gelişip güçlenirken, bazı il ve ilçelerimizin altında şehirler tüneller oluştururken, devlet güçlerine yüz gün dayanacak kadar lojistik desteklerle beslenirken bu ülkenin yönetimi kimdeydi? Bütün bu yığınaklar acaba Padişah Vahdettin ya da Üçüncü Selim devrinde mi yapılmıştı?
Dördüncü Murat ya da İkinci Abdulhamit, üzerlerine düşen görevleri yapamadılar da bu günki sizin partinin iktidarına altından kalkılmaz bir büyük enkaz mı devrettiler acaba?
Şu meşhur akil adamlar onlardan birinin zamanında mı il il dolaşıp da terör örgütünün şöyle cici, böyle cici çocuklardan oluştuğunu anlatıp durmuşlardı, artık barış sürecine girildiği yalanını millete yutturmaya çalışmışlardı?
Terörün, teröristin, teröriste arka çıkanların Allah bin türlü belasını versin ama arkadaşlar Allah için söyleyin; sizin parti iktidar olduğunda terör neredeyse sıfırlanmıştı değil mi?
Sizin partinin iktidarının hemen ardından teörle mücadeleden vaz geçildi ve müzakerelere başlandı değil mi? Mücadele terk edilip müzakere sürecine geçilince terör günden güne, aydan aya, yıldan yıla güçlendi, gelişti, yayıldı, şehirlere yerleşti ve şehirlerin altına yeni şehirler kuraracak güce ulaştı değil mi?
Çözüm sürecini değerlendirirken, on dört seneden beri devletin tepesindeki insandan, bizzat bu işlerle görevli olan hemen herkes teöre taviz verildiğini, teöriste yeni yollar açıldığını, silah yığınakları için geniş geniş mühlet tanındığını açık açık itiraf etmediler mi?
Diğer taraftan, Arap Baharı yalanının en büyük alkışçısı, destekçisi sizin partinin iktidarı olmadı mı? En son, NATO'nun yönetim merkezini İzmir'e alarak Libya'nın işini bitirdikten sonra sırası gelen Suriye konusunda; "İsrail ve ABD ile aynı çizgideyiz" açıklamaları yapılmadı mı?
Suriye konusunda İsrail ve ABD ile aynı işi tutunca başımıza üç milyon mülteci akşamlamadı mı? bundan sonra gelecek mültecileri de yine bizim başımıza yıkmaya çalışmıyorlar mı?
Hem içerde hem dışarda, hem otuz yıldan beri uğraştığımız PKK ile mücadele konusunda hem de basiretsiz dış politkalar yüzünden etrafımızda oluşan yeni terör gurupları ile Amücadele konusunda sergilenen pasiflik, teslimiyetçi ve ferasetsiz uygulamaları kimden soracağız?
Bu kadar olumsuzluklara, bu kadar yıkıma rağmen, nedir bu vurdum duymazlık, nedir bu muhasebesizlik, nedirbu kadar pişkinlik?
Bu toprakların kimyasında, bu medeniyetin mayasında böylesine bir pişkinlik yoktu nerden ithal ettiniz?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ey ahali neyiniz noksan? / 10.06.2024
- 'Adana’da Ağustos’ta bulamadım yazımı' / 08.06.2024
- Zenginler arasında devletleşen servet / 07.06.2024
- Bal alalım derken sürekli vebal aldınız / 06.06.2024
- Yetime yoksula sahip çıkmayacaksan… / 05.06.2024
- Sudan’dan sığır, Kanada’dan mercimek / 03.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 01.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 31.05.2024
- Yananlar insan, peki yakanlar ve seyredenler insan mı? / 30.05.2024
- Fakirden zengine doğru akan servet transferi / 29.05.2024
- 'Adana’da Ağustos’ta bulamadım yazımı' / 08.06.2024
- Zenginler arasında devletleşen servet / 07.06.2024
- Bal alalım derken sürekli vebal aldınız / 06.06.2024
- Yetime yoksula sahip çıkmayacaksan… / 05.06.2024
- Sudan’dan sığır, Kanada’dan mercimek / 03.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 01.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 31.05.2024
- Yananlar insan, peki yakanlar ve seyredenler insan mı? / 30.05.2024
- Fakirden zengine doğru akan servet transferi / 29.05.2024