Bu kadar demokrasi yeter!

Ak Parti ve MHP'nin uzun süredir üzerinde çalıştığı seçim ve siyasi partiler yasası dün Meclis'e sunuldu.

Teklifte neler var?

• Seçim barajı yüzde 7'ye indirilecek.

• İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını (yüzde7) geçtiği takdirde seçim çevrelerinde milletvekili dağılımı ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde aldığı oy sayısı dikkate alınarak D'hondt Seçim Sistemi göre yapılacak.

• Siyasi partilerin Meclis'te grup kurmaları seçimlere katılmaları için yeterli olmayacak. Örgütlenme ve kongre çalışmalarına yeterliliği sağlamış olan partiler seçimlere girmeye hak kazanacak.

• Sandık kuruluna üye bildirme hakkı olan partinin oluru olmadan başka bir parti üyesini sandık kurulu üyesi olarak gösteremeyecek.

• Muhtar seçimlerinin sık sık iptal edilmesi nedeniyle seçimlerin yenilenmesi uygulamayı kaldırılacak. Seçim sonucuna göre ilk sırada yer alan muhtar adayı seçilme yeterliliğine sahip olduğunu en geç bir ay içinde belgelendiremezse süreç ikinci ve üçüncü sıradaki muhtar adaylarıyla devam edecek.

MAK Danışmanlık'tan Mehmet Ali Kulat, barajın yüzde 7'ye düşürülmesini "Millet İttifakı'nın bölünmesine kapı açma hamlesi gibi durmaktadır. DEVA, Gelecek ve benzeri başka partilerin ittifaktan kopması ya da yeni girebilecek partilere havuç sunuluyor" şeklinde değerlendiriyor. 

Hal böyleyse Cumhur İttifakı'nın 2023 seçimlerinde planının ilk turda kazanmak için yeterliliği sağlayamazlarsa seçimleri ikinci tura bırakmak olduğu anlaşılıyor. 

Yoksa daha demokratik bir seçim sistemi iktidardaki siyasilerin çok da umurunda olmadığı anlaşılıyor. 

Eğer daha fazla demokrasi istense seçim barajı yüzde 7 değil, tamamen sıfırlanırdı. 

Aylardır tartışılan seçim barajı konusunda Eylül 2021'de açıklamalarda bulunan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Siyasi partiler sonuç olarak milletin partisidir. O zaman bütün siyasi partiler TBMM'de olabilsin. Hepimiz bir fikre, inanca, ideale sahip değil miyiz? Bu idealin Meclis'te söz sahibi olması, Meclis'te temsil edilebilmesi için ille de şu kadar oy alabilmesi gerekiyor diye bir durum söz konusu olabilir mi? Bunun demokrasi de bir yeri mi var?" diye konuşmuştu.  

Olması gereken duruş aslında BTP lideri Baş'ın ortaya koyduğu vizyondur. 

Bu yüzden seçim barajının yüzde 7'ye çekilmesi Türkiye'nin değil yalnızca bu düzenlemeyi yapan siyasi partilerin işine gelecektir. 

Bu demokratik bir düzenleme değil, yüzde 7'nin altında oy alan partilerin seçmenlerinin iradesinin Meclis'te temsil edilmesinin önüne konulan antidemokratik bir engeldir.

Türkiye ne zaman ki engelleri 'amasız ve fakatsız' cümleler kurmadan demokrasinin önündeki seçim barajı gibi engelleri kaldırırsa o zaman demokratikleşme yolunda yürümeye başlayacaktır.