BTP lideri Hüseyin Baş: Cumhurbaşkanı, seferberlik hali ilan etme yetkisini Cumhurbaşkanı'na verdi
BTP lideri Hüseyin Baş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seferberlik ve savaş ilanı yetkisini Bakanlar Kurulu'ndan alarak kendisine vermesini değerlendirdi. BTP lideri, "Seferberlik yetkisi ülkenin bekası için kullanılacaksa, bundan hiç kimse endişe etmez, burada bir problem yok. Ancak şahsi ihtiraslar için kullanılırsa ülkenin felaketi olur" dedi
23.05.2024 14:28:00 / Güncelleme: 23.05.2024 14:34:51
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seferberlik ve savaş ilanı yetkisini Bakanlar Kurulu'ndan alarak kendisine vermesini değerlendirdi. BTP lideri, "Seferberlik yetkisi ülkenin bekası için kullanılacaksa, bundan hiç kimse endişe etmez, burada bir problem yok. Ancak şahsi ihtiraslar için kullanılırsa ülkenin felaketi olur" dedi.
Kişisel YouTube kanalında değerlendirme yapan Hüseyin Baş'ın açıklamaları şöyle:
"Seferberlik hali ilanı zaten var olan bir şey, yeni çıkmış bir şey değil ama yönetmelikte bir değişiklik yapıldı. Bu konunun manşeti bence 'Cumhurbaşkanı, seferberlik hali ilan etme yetkisini Cumhurbaşkanına verdi' olabilir. Daha öncesinde Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu'nun yetkisiyle yani onların onayıyla birlikte seferberlik hali ilan edilebilirken şimdi sadece Cumhurbaşkanının ilan etmesi yeterli hale getirildi.
Dolayısıyla tam bu ortamda bir de böyle bir kararın yeniden yayımlanmış olması da enteresan karşılanıyor. Tabii bunu süreç gösterecek şimdiden bir şey söylemek hem uygun olmaz.
Kişisel YouTube kanalında değerlendirme yapan Hüseyin Baş'ın açıklamaları şöyle:
"Seferberlik hali ilanı zaten var olan bir şey, yeni çıkmış bir şey değil ama yönetmelikte bir değişiklik yapıldı. Bu konunun manşeti bence 'Cumhurbaşkanı, seferberlik hali ilan etme yetkisini Cumhurbaşkanına verdi' olabilir. Daha öncesinde Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu'nun yetkisiyle yani onların onayıyla birlikte seferberlik hali ilan edilebilirken şimdi sadece Cumhurbaşkanının ilan etmesi yeterli hale getirildi.
"Erdoğan Türkiye'yi ülkenin çıkarlarına göre değil şahsi çıkarlarına göre yönetti"
Bunu konjonktürel olarak, coğrafi olarak değerlendirdiğimizde, bütün dünyaya baktığımızda dünyanın başka bir yere gittiğini ve belki de bunu istemeyiz ama dünyada belli odakların savaş istediğine ilişkin kokular burnumuza geliyor. Dolayısıyla Türkiye de buna ilişkin bir hamle yapmış olabilir. Bu işin diğer bir boyutu da 20 yıllık bir tecrübemiz var. Yani Erdoğan Türkiye'yi nasıl yönetti diye baktığımız zaman, Erdoğan Türkiye'yi ülkenin çıkarlarına göre değil de şahsi çıkarlarına göre yönettiğinden dolayı burada da kötü kokular gelebiliyor."Siyasi erklerin güç çekişmesi var"
Süreç şuna da benzemiyor değil; 15 Temmuz öncesinde dershane kapatıldı, MİT davası oldu, işte bilmem şu oldu bu oldu gibi hareketli bir süreç varken son 15-20 gündür, özellikle de seçimden sonra Türkiye'de de Sinan Ateş davası, Ayhan Bora Kaplan davası, Yargıtay seçimleri vesaire gibi konjonktürü etkileyecek birçok olay yaşandı. İç siyasette bir şey var, her ne kadar vatandaş buna çok ilgi göstermese de, siyasi erklerin güç paylaşımı açısından bayağı bir çekişme içinde olduğu çok aşikar.Dolayısıyla tam bu ortamda bir de böyle bir kararın yeniden yayımlanmış olması da enteresan karşılanıyor. Tabii bunu süreç gösterecek şimdiden bir şey söylemek hem uygun olmaz.