Bir insanın bu kadar uzun bir süre yaşaması mümkün müdür?
Bu eleştiride öncekiler gibi zayıf bir eleştiridir
06.08.2024 18:16:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Bu eleştiride öncekiler gibi zayıf bir eleştiridir. Gerçi bu asırdaki insanların ömürleri genelde 70 ila 80 yaşları arasındadır ama hiçbir şekilde geçmişte yaşayanların da böyle olduğu ispatlanamaz. Şimdi gerçeğin daha iyi anlaşılabilmesi için, uzun ömürlü olanlardan birkaç örnek sayacağız:
Âlimlerin hepsi Hz. Âdem'in (aleyhi's-selâm) ömrünün yaklaşık olarak 1000 yıl olduğunu söylüyorlar. Hatta yaratıldığı günden ta öldüğü güne kadar O'nda asla bir değişiklik olmadığı nakledilmiştir.
Çocukluk, gençlik, yaşlılık, kudret ve ilmin azalıp çoğalması gibi, normal insanlarda görülen bu durum O'nda olmamıştı. Ölünceye kadar aynı şekilde idi. Çok daha ilginç ve acayip olan bir başka nokta, O'nun diğer insanlar gibi bir anne ve babadan yaratılmış olmamasıdır. Allah O'nu topraktan yaratmıştı.
Kur' an-ı Kerim'de, Hz. Nuh'un (aleyhi's-selâm) 950 yıl, kavmini Allah'ın yoluna davet ettiği açıklanmaktadır. Davete başlamadan önce de uzun yıllar yaşamıştı. Ama ne zayıflamış, ne yaşlanmış, ne gücünü kaybetmiş ve ne de âciz olmuştur. Müslüman bilginler Hz. İbrahim (aleyhi's-selâm) öncesinde insanların yaşlanmadığını söylemişlerdir. Ancak maddeciler bunları kabul etmezler.
Tarih, muhtelif milletlerin içinde, birçok uzun ömürlü insanın hayat öyküsüyle doludur. O insanlardan bir kısmının adını el-İzah fi'l-İmamet kitabında kaydettim. Bir kısmını da burada zikredeceğiz. Daha geniş bilgi için tarih ve biyografi kitaplarına müracaat edilebilir.
Onlardan biri Lokman b. Aad'dır. Tarihçilerin nakline göre, 3500 yıl yaşamıştır. Bazıları onun ömrünün 7 akbabanın ömrü kadar olduğunu söylüyorlar.
Şöyle ki, o akbabalardan birini yakalıyor, dağlık bölgede, büyütüyordu. O öldüğü zaman bir başkasını yakalıyor eğitiyor ve ölünceye kadar koruyordu. Bu şekilde 7 tane akbabayı sırasıyla ömürlerinin sonuna kadar bulundurmuştur. Son akbabasının adı da Lebed idi ve o içlerinde en uzun süre yaşayanıydı.
Meşhur şair A'şa, Lokman'ın hakkında şöyle bir şiir yazmıştı:
"Yedi tane akbabayı kendin için eğittin,
Birinin ömrü bittiğinde diğerini getirdin."
Uzun ömürlülerden bir başkası Rabi b. Za'b b. Vahab b. Buğeyz b. Mâlik b. Said b. Adiy b. Fezare'dir. O, 340 yıl yaşamıştır. Resûlullah'ı (sallallâhu aleyhi ve âlih) da görmüştür. Bu şiir de ona aittir:
"Beni çok koruyun kış geldiğinde
Soğuk güç bırakmaz yaşlı insanda
Ama bahar gelip, gök sakinleştiğinde
Ona yeterlidir incecik bir cübbe de
Birisi 200 yıl yaşadığında
Onun bütün sevinçleri kaybolur."
Uzun ömürlü olanlardan bir diğeri Mustevğer b. Rabia Kaab'dır. 333 yıl yaşamıştır. Bu şiiri ömrünün uzun olması hakkında yazmıştır:
"Şüphesiz ki çok yaşamaktan bıktım
Üç yüz yıl boyunca ömür sürdüm
Yüz yıl da ardından geldi
Buna ilave olarak bir sürede
Ayları günleri saydım."
Eksem b. Seyfi Esedî de uzun ömürlülerdendir. O, 380 yıl yaşamıştır. Bu adam Peygamber (sallallâhu aleyhi ve âlih) dönemine ulaşmış, O'na iman etmiş, ancak Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve âlih) ile görüşememiştir. Eksem'den birçok tarihî hikâyeler, özlü sözler ve hutbeler nakledilmiştir. Bu şiir de onundur:
"Birisi doksan ya da yüz yıl yaşasa,
Cahildir o insan eğer yaşamdan bıkmamışsa
Ömrüm iki yüzü aştıysa da
Ama bana birkaç gece gibi geldi."
Sefi b. Riyah b. Eksem 276 yıl yaşayan bir başka uzun ömürlü insandır. Onun aklı ve fikri gücü asla değişmedi.
Zabire b. Said b. Saad b. Sehm b. Amr, 220 yıl yaşayan insan-lardan bir diğeridir. Asla yaşlanmadı. İslam'ın doğuşuna şahit oldu ama iman getirmedi. Ebu Hatem Rubasî, Utba'dan şöyle naklediyor:
"Zabire Sehmî, 220 yaşında ölmesine rağmen saçları siyah, dişleri ise sağlam kalmıştı. Amcasının oğlu, o öldüğü zaman şöyle bir şiir yazmıştır:
"Zabire Sehmî öldükten sonra kim ölümü tatmayacak?
Öyle bir halde öldü ki, yaşlanmamış ölmesi ise uzak
Öyleyse hazır olun, ölüm haber vermeden gelip size de çatar."
Derid b. Samme Çeşmî, 200 yıl yaşayan uzun ömürlülerdendir. İslam'ın doğuşunu gördü ama Müslüman olmadı. Huneyn Savaşı'nda müşriklerin önde gelen komutanlarından idi. Orada Müslü-manlar tarafından öldürüldü.
Muhammed b. Utban b. Zalim b. Zubeydî adındaki şahıs 253 yıl yaşamıştır.
Amr b. Hameme-i Bûsî, 400 yıl yaşamıştır. Şu şiiri o yazmıştır:
"Beni henüz bulmamıştır ölüm
Oysa gelip geçmiş güzel, baharlı yıllarım
Üç asır üzerimden geçmiştir,
Dördüncüsü ise bitmek üzeredir."
Selman-i Farisî herkesin, hatta Müslüman olmayanların dahi kabul ettiği uzun ömürlülerdendir. Müslüman ve Müslüman olmayan âlimlerin çoğu onun Hz. İsa'yı (aleyhi's-selâm) dahi gördüğünü söylemektedirler. Resûlullah'tan (sallallâhu aleyhi ve âlih) sonra ikinci halifenin hilafet döneminin ortalarına kadar yaşamını sürdürmüştür.
İranlı tarihçiler, İran'ın eski padişahlarından bazılarının ömürlerinin yukarıda adları geçenlerden daha uzun olduğunu söylemişleridir.
Onlar şöyle yazmakta: "Ceşn Mehrgan, uzun ömürlü padişahlardan biridir. O, 2500 yıl yaşamıştır."
Ben bu padişahların adını üç sebepten dolayı buraya getirmedim:
1- Arapların uzun ömürlü olanları, Fars'larınkinden daha çoktur.
2- Arap uzun ömürlüler, zamanımıza daha yakındırlar.
3- Arap âlimleri, bu insanların yaşadığını kabul ediyorlar. Ama Farslar, Fars padişahlarının böylesine uzun ömürlü olup-olmadıkları konusunda ihtilafa düşmüşlerdir. Bazıları kabul ederken bazıları reddetmektedirler.
Yukarıda saydığımız insanlar, tarih kitaplarında adları geçen uzun ömürlü insanlardan bazılarıdır. İnsanların uzun ömürlü olmasının mümkün olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktur.
Böyle bir şeyin gerçekleştiği de kesindir. Uzun ömürlü insanların olamayacağını söyleyenler, sadece Allah'ı inkâr edenlerle, bazı müneccimlerdir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Mehdi eserinden)
Âlimlerin hepsi Hz. Âdem'in (aleyhi's-selâm) ömrünün yaklaşık olarak 1000 yıl olduğunu söylüyorlar. Hatta yaratıldığı günden ta öldüğü güne kadar O'nda asla bir değişiklik olmadığı nakledilmiştir.
Çocukluk, gençlik, yaşlılık, kudret ve ilmin azalıp çoğalması gibi, normal insanlarda görülen bu durum O'nda olmamıştı. Ölünceye kadar aynı şekilde idi. Çok daha ilginç ve acayip olan bir başka nokta, O'nun diğer insanlar gibi bir anne ve babadan yaratılmış olmamasıdır. Allah O'nu topraktan yaratmıştı.
Kur' an-ı Kerim'de, Hz. Nuh'un (aleyhi's-selâm) 950 yıl, kavmini Allah'ın yoluna davet ettiği açıklanmaktadır. Davete başlamadan önce de uzun yıllar yaşamıştı. Ama ne zayıflamış, ne yaşlanmış, ne gücünü kaybetmiş ve ne de âciz olmuştur. Müslüman bilginler Hz. İbrahim (aleyhi's-selâm) öncesinde insanların yaşlanmadığını söylemişlerdir. Ancak maddeciler bunları kabul etmezler.
Tarih, muhtelif milletlerin içinde, birçok uzun ömürlü insanın hayat öyküsüyle doludur. O insanlardan bir kısmının adını el-İzah fi'l-İmamet kitabında kaydettim. Bir kısmını da burada zikredeceğiz. Daha geniş bilgi için tarih ve biyografi kitaplarına müracaat edilebilir.
Onlardan biri Lokman b. Aad'dır. Tarihçilerin nakline göre, 3500 yıl yaşamıştır. Bazıları onun ömrünün 7 akbabanın ömrü kadar olduğunu söylüyorlar.
Şöyle ki, o akbabalardan birini yakalıyor, dağlık bölgede, büyütüyordu. O öldüğü zaman bir başkasını yakalıyor eğitiyor ve ölünceye kadar koruyordu. Bu şekilde 7 tane akbabayı sırasıyla ömürlerinin sonuna kadar bulundurmuştur. Son akbabasının adı da Lebed idi ve o içlerinde en uzun süre yaşayanıydı.
Meşhur şair A'şa, Lokman'ın hakkında şöyle bir şiir yazmıştı:
"Yedi tane akbabayı kendin için eğittin,
Birinin ömrü bittiğinde diğerini getirdin."
Uzun ömürlülerden bir başkası Rabi b. Za'b b. Vahab b. Buğeyz b. Mâlik b. Said b. Adiy b. Fezare'dir. O, 340 yıl yaşamıştır. Resûlullah'ı (sallallâhu aleyhi ve âlih) da görmüştür. Bu şiir de ona aittir:
"Beni çok koruyun kış geldiğinde
Soğuk güç bırakmaz yaşlı insanda
Ama bahar gelip, gök sakinleştiğinde
Ona yeterlidir incecik bir cübbe de
Birisi 200 yıl yaşadığında
Onun bütün sevinçleri kaybolur."
Uzun ömürlü olanlardan bir diğeri Mustevğer b. Rabia Kaab'dır. 333 yıl yaşamıştır. Bu şiiri ömrünün uzun olması hakkında yazmıştır:
"Şüphesiz ki çok yaşamaktan bıktım
Üç yüz yıl boyunca ömür sürdüm
Yüz yıl da ardından geldi
Buna ilave olarak bir sürede
Ayları günleri saydım."
Eksem b. Seyfi Esedî de uzun ömürlülerdendir. O, 380 yıl yaşamıştır. Bu adam Peygamber (sallallâhu aleyhi ve âlih) dönemine ulaşmış, O'na iman etmiş, ancak Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve âlih) ile görüşememiştir. Eksem'den birçok tarihî hikâyeler, özlü sözler ve hutbeler nakledilmiştir. Bu şiir de onundur:
"Birisi doksan ya da yüz yıl yaşasa,
Cahildir o insan eğer yaşamdan bıkmamışsa
Ömrüm iki yüzü aştıysa da
Ama bana birkaç gece gibi geldi."
Sefi b. Riyah b. Eksem 276 yıl yaşayan bir başka uzun ömürlü insandır. Onun aklı ve fikri gücü asla değişmedi.
Zabire b. Said b. Saad b. Sehm b. Amr, 220 yıl yaşayan insan-lardan bir diğeridir. Asla yaşlanmadı. İslam'ın doğuşuna şahit oldu ama iman getirmedi. Ebu Hatem Rubasî, Utba'dan şöyle naklediyor:
"Zabire Sehmî, 220 yaşında ölmesine rağmen saçları siyah, dişleri ise sağlam kalmıştı. Amcasının oğlu, o öldüğü zaman şöyle bir şiir yazmıştır:
"Zabire Sehmî öldükten sonra kim ölümü tatmayacak?
Öyle bir halde öldü ki, yaşlanmamış ölmesi ise uzak
Öyleyse hazır olun, ölüm haber vermeden gelip size de çatar."
Derid b. Samme Çeşmî, 200 yıl yaşayan uzun ömürlülerdendir. İslam'ın doğuşunu gördü ama Müslüman olmadı. Huneyn Savaşı'nda müşriklerin önde gelen komutanlarından idi. Orada Müslü-manlar tarafından öldürüldü.
Muhammed b. Utban b. Zalim b. Zubeydî adındaki şahıs 253 yıl yaşamıştır.
Amr b. Hameme-i Bûsî, 400 yıl yaşamıştır. Şu şiiri o yazmıştır:
"Beni henüz bulmamıştır ölüm
Oysa gelip geçmiş güzel, baharlı yıllarım
Üç asır üzerimden geçmiştir,
Dördüncüsü ise bitmek üzeredir."
Selman-i Farisî herkesin, hatta Müslüman olmayanların dahi kabul ettiği uzun ömürlülerdendir. Müslüman ve Müslüman olmayan âlimlerin çoğu onun Hz. İsa'yı (aleyhi's-selâm) dahi gördüğünü söylemektedirler. Resûlullah'tan (sallallâhu aleyhi ve âlih) sonra ikinci halifenin hilafet döneminin ortalarına kadar yaşamını sürdürmüştür.
İranlı tarihçiler, İran'ın eski padişahlarından bazılarının ömürlerinin yukarıda adları geçenlerden daha uzun olduğunu söylemişleridir.
Onlar şöyle yazmakta: "Ceşn Mehrgan, uzun ömürlü padişahlardan biridir. O, 2500 yıl yaşamıştır."
Ben bu padişahların adını üç sebepten dolayı buraya getirmedim:
1- Arapların uzun ömürlü olanları, Fars'larınkinden daha çoktur.
2- Arap uzun ömürlüler, zamanımıza daha yakındırlar.
3- Arap âlimleri, bu insanların yaşadığını kabul ediyorlar. Ama Farslar, Fars padişahlarının böylesine uzun ömürlü olup-olmadıkları konusunda ihtilafa düşmüşlerdir. Bazıları kabul ederken bazıları reddetmektedirler.
Yukarıda saydığımız insanlar, tarih kitaplarında adları geçen uzun ömürlü insanlardan bazılarıdır. İnsanların uzun ömürlü olmasının mümkün olduğu konusunda kimsenin şüphesi yoktur.
Böyle bir şeyin gerçekleştiği de kesindir. Uzun ömürlü insanların olamayacağını söyleyenler, sadece Allah'ı inkâr edenlerle, bazı müneccimlerdir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Mehdi eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.