Bedeli kim için ve niçin ödüyoruz?

Bu nasıl bir gündem, bu nasıl bir duruş, bu nasıl bir akıl? Ben anlamıyorum, anlayamam da. Bakın! Dün Türkiye'nin belası olan tek terör örgütü vardı; PKK. AKP'den sonra terör örgütü sayımızda patlama oldu; PKK, Ergenekon, Balyoz ve en son FTÖ. İşe bakın ki! AKP iktidarları PKK'yı masaya davet etti. Oturdular, konuştular, anlaştılar. PKK ile anlaşma süreciyle birlikte bir başka süreç daha başlatıldı ve yüzlerce sivil, asker tutuklandı. Adlarına derin devlet, Ergenekon, Balyoz dediler. Bu tutuklananlar için en ağır ifadeler kullanıldı; hain, Türkiye'nin karanlık güçleri, din düşmanları, AKP'nin önünü kesmek isteyenler vs.Aynı süreçte bugün kırmızı işaret konulan FTÖ örgütü(F. Gülen) ile el ele, kol kola, gönül gönüle yol alınıyordu. FTÖ ne istediyse verdiler.Devran döndü. PKK ile oturulan masadan kalkıldı ve PKK, yeniden terör örgütü ilan edildi. Balyoz ve Ergenekon "ak"landırıldı. Sanıklar 3 yıl, 5 yıl sehven (yanlışlıkla) içerde tutulmuş, binlerce yıllık mahkumiyet kararları sehven verilmiş, denildi.Kim verdi bu kararları? FTÖ. Sen ne iş yapıyordun? Devleti yönetiyorduk ama bizi aldatmışlar. FTÖ'ya karşı (Fethullah Gülen Terör örgütüne) bir savaş açıldı. Örgütün başına trilyonlar koyuldu, kırmızı bülten istendi. Bu yapılanmayla ilişkili gördükleri medya kuruluşlarına, holdinglere, iş adamlarına peş peşe operasyonlar, el koymalar, açıktan tehditler yapılmaya başlandı.Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, FTÖ'ya karşı başlatılan operasyonları tarifi dikkat çekiciydi; "bana ihanetin bedelini ödüyorlar" dedi. Oysa dün bu terör örgütüne "her istediklerini verdik" demiş, bu örgüt başının hastalandığını duyunca yardımcısını (B. Arınç'ı) geçmiş olsuna göndermiş, ekranlarda dualar etmişlerdi.   Bu örgütün gazetesini, ilkeli yayıncılık yapmakla övmüş, televizyonlarının kuruluş yol dönümü pastalarını beraberce kesmiş ve bin bir övgüler düzmüştü. İşte bu ve daha fazlası olan süreç "aldatıldık veya ihanet edildik" kelimelerinin içine sığdırıldı. Sığar mı? Sığar, diyenlere, bende sığır, diyorum.* * *Buzdolabının bedeli kimin?Çözüm süreciyle başlayan ve "analar ağlamasın" sloganıyla meydanlara indirilen sürecin geldiği noktada da aynı mantık karşımıza çıktı; "PKK ihanet etti. Süreci buzdolabına kaldırdık"Ya morga kaldırdığımız vatan evlatları ne olacak? 2 yüzden fazla asker ve polisimizi bu süreçte kaybettik. Yüzlerce vatandaşımız aynı süreçte katledildi. Doğu illerimizde savaş var. Devlet birçok noktanın kontrolünü sağlayamıyor. Bazı bölgelere giremiyor. Artık ülkemizi korku, kin ve nefret sarmış durumda. Aynı süreçte 700'den fazla kişi PKK'lı, 346 kişi de DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütlerine mensup oldukları iddiasıyla tutuklandı.Diğer yandan 10 tondan fazla patlayıcı, yüzlerce ağır silah bir o kadar el bombası, binlerce tüfek, tabanca, yüz binlerce mermi vs. ele geçirildi. (Geçirilmeyenler haliyle kat ve kat daha fazla)Tabi yüzlerce de terörist öldürüldü. Sayın Erdoğan ve AKP hükümeti operasyonları ve terörist cesetlerini gündem edip, "PKK, ihanetinin bedelini ödüyor" dediler.Haliyle soruyoruz; Kaybettiğimiz vatan evlatları neyin bedeli? Size ihanet edenlerin mi? Yoksa vatan ve milletin mi?