Batı harakiri mi yaptı?

Batılı ülkelerin Rusya'ya yaptığı yaptırımların sonuçlarını inceleyen ve bu konuda kapsamlı bir rapor hazırlayan İngiltere merkezli fikir kuruluşu Bow Group'un Başkanı Ben Haris-Quinney, batının bu yaptırımlardan dolayı karşılaşacağı zararın 700 milyar doları bulacağını açıkladı.Bu kadar zararın yanında tüm Avrupa'da 2 milyon kişinin daha işsiz kalacağının altını çizen İngiliz araştırmacı açıklamasının devamında, Neo-Liberal aktivistlerin yeterince tepki göstermediğini, yaptırımların İngiltere ve tüm Avrupa Birliği ülkelerine etkisinin büyük olacağını belirtti. Ayrıca Küba ve İran'la yaşanan yumuşama dönemini örnek göstererek, ekonomik kaybın telafisinin zor olacağı uyarısında bulundu. Avrupa Birliği, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllardır vurguladığı gibi, para birliğine geçmesiyle zaten kendi sonunu daha işin başında hazırlamış olan bir birlikti, şimdi ABD'nin suyuna giderek Rusya'ya yaptırım moduna girmesi bu yok oluş sürecini hızlandırmış oldu.Malum, Ukrayna'da üzerinden yaşanan bilek güreşi, Rusya'nın Kırım'ı ve Sivastopol'u topraklarına katması neticesinde Rusya'nın zaferiyle bitmişti.Ukrayna'da ondan sonra yaşananlar, Rusya'nın bu başarısını hazmedemeyen ABD'nin çırpınışları ve diplomatik mağlubiyeti örtme çabalarıydı. Ve hala bu çırpınış devam ediyor.AB'nin bu süreçteki en büyük hatası, ABD'nin ipiyle kuyuya inmek oldu. Halbuki telekulak skandallarıyla da ortaya çıkmıştı ki ABD dost ve müttefik olarak kabul ettiği batılı ülkelerin liderlerini dahi dinleyerek, onlar hakkında istihbarat toplayarak bu dostlukların örümcek ağı gibi olduğunu adeta ispatlamıştı.Avrupa ülkeleri için Rusya'nın önemi büyüktür. Bunun birçok nedeni var, bunlardan en önemlisi Rusya dünyanın en zengin hammadde ve enerji kaynaklarına sahiptir. Yer altı kaynaklarını tüketmiş olan Avrupa'nın, böyle kendisine komşu olan bir kaynak deposunu kaybetmesi büyük bir intihardır.Avrupa ülkelerinin geçim kaynağı birincisi teknoloji ve üretim, diğeri tarım ve hayvancılıktır. Teknoloji ve sanayi için hammadde ve enerji şarttır ve Avrupa için bunun kaynağı Rusya'dır. Tarım ve hayvancılık için de pazar şarttır, bu pazar ise Avrupa için Rusya ve Rusya'nın başını çektiği bloktur.Çünkü BRICS ülkeleri ve gelişen Avrasya Birliği kapsamında olayı değerlendirdiğimizde, dünyanın yarısından fazla nüfusunu kapsayan, dünyanın dev ekonomilerine sahip bir coğrafyadan bahsediyoruz. Ve neticede Rusları günahları kadar sevmeyen bir ülkenin, ABD'nin Avrupa'daki Truva atı olarak bilinen İngiltere'nin bir fikir kuruluşu Rusya'ya yapılan yaptırımların AB'ye ağır faturasından bahsediyor. Yani artık mızrak çuvala sığmıyor.Yeri gelmişken, bugünkü Rusya'yı, 2000'li yıllardaki Rusya'dan ayıran köklü değişimden de bahsetmek zorundayız. Putin 2000 yılından sonraki süreçte, Rusya'yı batıya bağımlılıktan, borç batağından kurtaracak bir model arayışındaydı ve bu modeli 2005 yılında İstanbul'da düzenlenen Birinci Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde buldu.Bu arayışı bizzat Putin'in danışmanı Prof. Dr. Andrei Korotokov'un Duma'da yaptığı konuşmadan aktaralım:"Putin, bir devletin kalkınması için sosyal adaleti sağlayacak, adil paylaşımı verecek, sosyal hakları sunacak, harcama yapan kesime tüketim imkanı tanıyacak, halka huzur getirecek sistem arayışında? Sayın Putin, 'Milli Ekonomi Modeli bunların hepsini sağladığı için, biz de Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız' diyor."Neticede Rusya 2006 yılında Milli Ekonomi Modeli'ni kısmen uygulamaya başladı, 3 yıllık kalkınma planına aldı. Ardından gördüğü fayda sebebiyle Model'in Sahibi Prof. Dr. Baş'ı ve 150 kişilik ekibini Duma'ya davet etti, burada 5 saat Sayın Baş'a zaman ayırdı ve bu tarihten, yani 27 Şubat 2013 tarihinden sonrada Model'i kanunlaştırarak tümüyle uygulamaya başladı.Ayağını sağlam bir ekonomik zemine basan Rusya bugün kendisine her türlü yaptırım uygulanmasına rağmen "bana mısın" demiyor; hatta müttefiklerinin, dostlarının sayısını artırıyor. Onun değil, ona toslayanın başı ağrıyor.Göreceksiniz, Avrupa ülkeleri İngiliz araştırmacının raporunda belirttiği 700 milyar dolardan çok daha fazla zarar görecek, Yunanistan'ı belki korkutarak, şantajla, baskıyla sindirmiş olabilirler ama bu Yunanistan'a hiçbir fayda sağlamayacak.Gün geçtikçe sıradaki Yunanistanlar ?İspanya, Portekiz, İrlanda vb- devreye girecek.Finansal bağımlılık, borç batağı, kaynak sıkıntısı ve pazar darlığı gibi sebeplerle Avrupa çil yavrusu gibi darmadağın olurken, Rusya ve onun gibi Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçiren ülkeler elde ettikleri bağımsızlık, birlik beraberlik ve huzur sebebiyle güçlerine güç katacaklar.