BALANS AYARI
Türkiye ile Rusya ilişkileri tam normalleşiyor derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Suriye'ye Esed'i devirmek için girdik" sözleri yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Türkiye'ye gelen ve mevkidaşı Çavuşoğlu'yla görüşen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, 'Sözler değil anlaşmalar belirleyici' diyerek ilişkilere ayar verdi.
01.12.2016 00:00:00
HABER MERKEZİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz Suriye'ye girdik, başka bir şey için değil" sözleriyle başlayan tartışmalar devam ediyor. Rusya açıklamalardan rahatsızlığını net olarak ortaya koymuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye- Rusya Ortak Stratejik Planlama Grubu 5'inci Toplantısı için Antalya'nın Alanya İlçesi'ne gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu görüşmesinde de gündeme geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Türk mevkidaşı Çavuşoğlu basına kapalı gerçekleştirilen görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu buradaki konuşmasında, "Bugün bir eylem planını imzaladık. Bölgesel konuları da değerlendirdik. Türkiye ve Rusya birlikte hareket ederse birçok sorunu çözebiliriz. Sayın Putin ve Erdoğan sık sık telefonda görüşüyorlar. Biz de Sergey'le her platformda bir araya geliyoruz. Tüm Suriye'de ateşkes sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması lazım. Siyasi çözüm konusunda Rusya'yla ortak anlayışımız var" dedi. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise iki ülke arasındaki normalleşmenin hızlandırılacağını vurgulayarak, "Çok ciddi bölgesel konular var Suriye ile ilgili. Kanın durması lazım" dedi.
Çavuşoğlu 'Esad' dedi
Basın toplatısının soru-cevap bölümünde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun 'Esed' değil de 'Esad' kelimesini kullanması dikkatlerden kaçmadı. Fırat Kalkanı'yla ilgili bir soruya cevap veren Çavuşoğlu, "Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu'nun amacı son derece nettir. Biz bu bölgeyi DAEŞ'ten temizlemek istiyoruz. Ama siyasi bir çözüm olmazsa Suriye'nin toprak birliği sağlanmazsa DAEŞ'i bitirisiniz yarın başka bir terör örgütü çıkar. Biz bataklığı kurutmak istiyoruz. Bu da siyasi yoldan geçer. Bizim Esad ile ilgili görüşlerimiz net. Binlerce insanın ölümünden sorumlu. Rusya ile bu konuda farklı düşünebiliriz ama ateşkes ve insani yardım, siyasi çözüm konusunda hemfikiriz. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Bir an önce ateşkesin sağlanması lazım" dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Segey Lavrov ise "Cumhurbaşkanlarımız sürekli görüşüyorlar. Son bir haftada 3 kez görüştüler. Anlaşmalar üzerinden devam ediyorlar. İmzalanan dökümanlar çerçevesinde işbirliğimiz devam ediyor. Biz Moskova olarak Kremlin olarak Dışişleri Bakanlığı olarak sadece anlaşmalarımız çerçevesinde işbirliğimize devam edeceğiz. Suriye de buna dahil. Suriye'ye barış getirmek için işbirliğimize devam edeceğiz. Rusya ve Türkiye'nin işbirliği inanıyorum ki bundan sonra da Suriye'de barışın gelmesine hız kazandıracaktır" dedi. Suriye'de 24 Kasım'da Türk askerlerine yapılan hava operasyonunun sorulması üzerine Lavrov, "Saldırı gerçekleştikten sonra temsilcilerimiz arasında konu ele alındı. Rusya'nın bu olayla bir ilgisi yok. Suriye'nin de bununla bir ilgisi yok. ABD öncülüğündeki koalisyon ile bulunan iletişim kanalları üzerinden 24 Kasım'da saldırının gerçekleştiği bölgede hangi ülkenin uçaklarının bulunduğunun kontrol edilmesinden yanayız" yanıtını verdi.
MGK'dan Erdoğan'ın tam tersi açıklama
Yılın son Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında da Suriye konusu ele alındı. Toplantı sonunda yayınlanan açıklamada Erdoğan'ın açıklamalarının tam tersi yönünde bir mesaj verildi. MGK bildirisinde Fırat Kalkanı Harekâtı'nın temel hedefinin, "hudut güvenliğinin sağlanması, Türkiye'ye yönelik saldırıların önlenmesi, IŞİD ve diğer terör örgütlerinin bölgeden tamamen temizlenmesi" olduğunun bir kez daha belirtildiği ifade edilerek "Suriye'nin toprak bütünlüğü esas olmak üzere kardeş Suriye halkının ve bölgedeki vatandaşlarımızın güvenliği için, PKK/PYD-YPG unsurlarının terör koridoru oluşturma hedeflerine izi·n verilmeyeceği vurgulanmıştır" denildi.
Türk askerine ÖSO ihaneti
Öte yandan Türkiye'nin 100 gün önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı'nda işler karıştı. Harekâtın amacı ve işleyişi konusunda kafalar iyice karıştı. El Bab kentine yönelen operasyonda Türkiye'nin son günlerdeki kayıpları arttı. 24 Kasım'da 5 şehit verdiğimiz faili meçhul hava saldırısının ardından yeni saldırılar gerçekleşti. Son olarak El-Bab bölgesi yakınlarında çıkan çatışmada 5 Türk askeri daha yaralandı. Yaralı askerlerimiz helikopterle sevk edildikleri Kilis ve Gaziantep'teki hastanelerde tedavi altına alındı. IŞİD tarafından kaçırılan 2 askerimizden ise hala haber yok. İsimlerinin Astsubay Kıvanç Kaşıkçı (Çanakkale) ve Astsubay Duran Keskin (Adana) olduğu açıklanan askerlerin terör örgütü IŞİD'in eline nasıl geçtiği ise hala belirsiz. Bölgeden gelen bilgilere göre Türk askerleri, birlikte hareket ettikleri Özgür Suriye Ordusu ÖSO'nun ihanetine uğradı. "Askeri kaynaklara dayandırılan iddiaya göre; ÖSO'nun kontrolünde olan El Bab'a yakın Dana köyüne IŞİD ağır bir saldırı düzenledi. Saldırı Türk askerlerine yönelikti. Yaşanan çatışma sırasında ÖSO güçlerinin tamamı kaçtı ve Türk askerlerini yalnız bıraktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz Suriye'ye girdik, başka bir şey için değil" sözleriyle başlayan tartışmalar devam ediyor. Rusya açıklamalardan rahatsızlığını net olarak ortaya koymuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye- Rusya Ortak Stratejik Planlama Grubu 5'inci Toplantısı için Antalya'nın Alanya İlçesi'ne gelen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu görüşmesinde de gündeme geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Türk mevkidaşı Çavuşoğlu basına kapalı gerçekleştirilen görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu buradaki konuşmasında, "Bugün bir eylem planını imzaladık. Bölgesel konuları da değerlendirdik. Türkiye ve Rusya birlikte hareket ederse birçok sorunu çözebiliriz. Sayın Putin ve Erdoğan sık sık telefonda görüşüyorlar. Biz de Sergey'le her platformda bir araya geliyoruz. Tüm Suriye'de ateşkes sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması lazım. Siyasi çözüm konusunda Rusya'yla ortak anlayışımız var" dedi. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise iki ülke arasındaki normalleşmenin hızlandırılacağını vurgulayarak, "Çok ciddi bölgesel konular var Suriye ile ilgili. Kanın durması lazım" dedi.
Çavuşoğlu 'Esad' dedi
Basın toplatısının soru-cevap bölümünde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun 'Esed' değil de 'Esad' kelimesini kullanması dikkatlerden kaçmadı. Fırat Kalkanı'yla ilgili bir soruya cevap veren Çavuşoğlu, "Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu'nun amacı son derece nettir. Biz bu bölgeyi DAEŞ'ten temizlemek istiyoruz. Ama siyasi bir çözüm olmazsa Suriye'nin toprak birliği sağlanmazsa DAEŞ'i bitirisiniz yarın başka bir terör örgütü çıkar. Biz bataklığı kurutmak istiyoruz. Bu da siyasi yoldan geçer. Bizim Esad ile ilgili görüşlerimiz net. Binlerce insanın ölümünden sorumlu. Rusya ile bu konuda farklı düşünebiliriz ama ateşkes ve insani yardım, siyasi çözüm konusunda hemfikiriz. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Bir an önce ateşkesin sağlanması lazım" dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Segey Lavrov ise "Cumhurbaşkanlarımız sürekli görüşüyorlar. Son bir haftada 3 kez görüştüler. Anlaşmalar üzerinden devam ediyorlar. İmzalanan dökümanlar çerçevesinde işbirliğimiz devam ediyor. Biz Moskova olarak Kremlin olarak Dışişleri Bakanlığı olarak sadece anlaşmalarımız çerçevesinde işbirliğimize devam edeceğiz. Suriye de buna dahil. Suriye'ye barış getirmek için işbirliğimize devam edeceğiz. Rusya ve Türkiye'nin işbirliği inanıyorum ki bundan sonra da Suriye'de barışın gelmesine hız kazandıracaktır" dedi. Suriye'de 24 Kasım'da Türk askerlerine yapılan hava operasyonunun sorulması üzerine Lavrov, "Saldırı gerçekleştikten sonra temsilcilerimiz arasında konu ele alındı. Rusya'nın bu olayla bir ilgisi yok. Suriye'nin de bununla bir ilgisi yok. ABD öncülüğündeki koalisyon ile bulunan iletişim kanalları üzerinden 24 Kasım'da saldırının gerçekleştiği bölgede hangi ülkenin uçaklarının bulunduğunun kontrol edilmesinden yanayız" yanıtını verdi.
MGK'dan Erdoğan'ın tam tersi açıklama
Yılın son Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında da Suriye konusu ele alındı. Toplantı sonunda yayınlanan açıklamada Erdoğan'ın açıklamalarının tam tersi yönünde bir mesaj verildi. MGK bildirisinde Fırat Kalkanı Harekâtı'nın temel hedefinin, "hudut güvenliğinin sağlanması, Türkiye'ye yönelik saldırıların önlenmesi, IŞİD ve diğer terör örgütlerinin bölgeden tamamen temizlenmesi" olduğunun bir kez daha belirtildiği ifade edilerek "Suriye'nin toprak bütünlüğü esas olmak üzere kardeş Suriye halkının ve bölgedeki vatandaşlarımızın güvenliği için, PKK/PYD-YPG unsurlarının terör koridoru oluşturma hedeflerine izi·n verilmeyeceği vurgulanmıştır" denildi.
Türk askerine ÖSO ihaneti
Öte yandan Türkiye'nin 100 gün önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı'nda işler karıştı. Harekâtın amacı ve işleyişi konusunda kafalar iyice karıştı. El Bab kentine yönelen operasyonda Türkiye'nin son günlerdeki kayıpları arttı. 24 Kasım'da 5 şehit verdiğimiz faili meçhul hava saldırısının ardından yeni saldırılar gerçekleşti. Son olarak El-Bab bölgesi yakınlarında çıkan çatışmada 5 Türk askeri daha yaralandı. Yaralı askerlerimiz helikopterle sevk edildikleri Kilis ve Gaziantep'teki hastanelerde tedavi altına alındı. IŞİD tarafından kaçırılan 2 askerimizden ise hala haber yok. İsimlerinin Astsubay Kıvanç Kaşıkçı (Çanakkale) ve Astsubay Duran Keskin (Adana) olduğu açıklanan askerlerin terör örgütü IŞİD'in eline nasıl geçtiği ise hala belirsiz. Bölgeden gelen bilgilere göre Türk askerleri, birlikte hareket ettikleri Özgür Suriye Ordusu ÖSO'nun ihanetine uğradı. "Askeri kaynaklara dayandırılan iddiaya göre; ÖSO'nun kontrolünde olan El Bab'a yakın Dana köyüne IŞİD ağır bir saldırı düzenledi. Saldırı Türk askerlerine yönelikti. Yaşanan çatışma sırasında ÖSO güçlerinin tamamı kaçtı ve Türk askerlerini yalnız bıraktı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.