- Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur.
- Dost dostun ayıbını yüzüne söyler.
- Dost için ölmeli, düşman için dirilmeli.
- Dost (akraba) ile ye, iç, alışveriş etme.
- Dost (iyi dost) kara günde belli olur.
- Dostluk başka, alışveriş başka.
- Dostun attığı taş baş yarmaz.
- Dostunu överken yerecek yer bırak.
- Dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz.
- Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya.
- Dünya bir gemi, akıl yelkeni, fikir dümeni, kolla kendini, göreyim seni.
- Dünya bir, işin bin.
- Dünya bir yağlı kuyruktur; yiyebilene aşk olsun.
- Dünya bol olmuş neye yarar, pabuç dar olduktan sonra.
- Dünya iki kapılı handır.
- Dünya malı dünyada kalır.
- Dünyanın iki başı (ucu) bir (araya) gelmez.
- Dünya tükenir, yalan tükenmez.
- Dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir.
- Dünyayı umutla yemişler.
- Düşenin dostu olmaz (hele bir düş de gör).
- Düşman düşmana gazel okumaz.
- Düşman, düşmanın halinden bilmez.
- Düşmanın karınca ise de hor bakma.
- Düşmez kalkmaz bir Allah.
- Düştüğün yerden bir avuç toprakla kalk.
- Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi.
- Ecele (ölüme) çare bulunmaz.
- Eceli (ölümü) gelen (yaklaşan) it cami (mescit) duvarına (avlusuna) siyer
- Eden bulur, inleyen ölür. (Etme bulursun, inleme ölürsün).
- Eğilen baş kesilmez.
- Eğri otur (oturalım), doğru söyle (konuşalım).
- Eken biçen, konan göçer.
- Ekmeden biçilmez.
- Ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır.
- El ağzına bakan, karısını tez boşar. (Ele uyan eşini boşar.)
- El atına binen tez iner.
- Elçiye zeval olmaz.
- El elden üstündür (ta arşa kadar) (arşa çıkıncaya, varıncaya kadar).
- El el için ağlamaz; başına kara bağlamaz.
- El elin aynasıdır.
- El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
- El elin nesine, gülerek gider yasına.
- El eliyle yılan tutulur. (El eliyle yılan tut, onu da yalan tut).
- El için kuyu kazan, evvela kendi düşer. (Kazma kuyuyu kendin düşersin).
- Elin ağzı torba değil ki (çekip) büzesin.
- El kazanı ile aş kaynamaz.
- Elmas çamura düşse yine elmas.
- El mi yaman, bey mi yaman?
- El (etek) öpmekle ağız (dudak) aşınmaz (kirlenmez).
- El (bıçak) yarası onulur (geçer), dil yarası onulmaz (geçmez).
- Emanet ata binen tez iner.
- Emanete hıyanet olmaz.
- Emanet eşeğin yukarı gevşek olur.
- Dost dostun ayıbını yüzüne söyler.
- Dost için ölmeli, düşman için dirilmeli.
- Dost (akraba) ile ye, iç, alışveriş etme.
- Dost (iyi dost) kara günde belli olur.
- Dostluk başka, alışveriş başka.
- Dostun attığı taş baş yarmaz.
- Dostunu överken yerecek yer bırak.
- Dumansız baca olmaz, kahırsız koca olmaz.
- Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya.
- Dünya bir gemi, akıl yelkeni, fikir dümeni, kolla kendini, göreyim seni.
- Dünya bir, işin bin.
- Dünya bir yağlı kuyruktur; yiyebilene aşk olsun.
- Dünya bol olmuş neye yarar, pabuç dar olduktan sonra.
- Dünya iki kapılı handır.
- Dünya malı dünyada kalır.
- Dünyanın iki başı (ucu) bir (araya) gelmez.
- Dünya tükenir, yalan tükenmez.
- Dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir.
- Dünyayı umutla yemişler.
- Düşenin dostu olmaz (hele bir düş de gör).
- Düşman düşmana gazel okumaz.
- Düşman, düşmanın halinden bilmez.
- Düşmanın karınca ise de hor bakma.
- Düşmez kalkmaz bir Allah.
- Düştüğün yerden bir avuç toprakla kalk.
- Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi.
- Ecele (ölüme) çare bulunmaz.
- Eceli (ölümü) gelen (yaklaşan) it cami (mescit) duvarına (avlusuna) siyer
- Eden bulur, inleyen ölür. (Etme bulursun, inleme ölürsün).
- Eğilen baş kesilmez.
- Eğri otur (oturalım), doğru söyle (konuşalım).
- Eken biçen, konan göçer.
- Ekmeden biçilmez.
- Ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır.
- El ağzına bakan, karısını tez boşar. (Ele uyan eşini boşar.)
- El atına binen tez iner.
- Elçiye zeval olmaz.
- El elden üstündür (ta arşa kadar) (arşa çıkıncaya, varıncaya kadar).
- El el için ağlamaz; başına kara bağlamaz.
- El elin aynasıdır.
- El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
- El elin nesine, gülerek gider yasına.
- El eliyle yılan tutulur. (El eliyle yılan tut, onu da yalan tut).
- El için kuyu kazan, evvela kendi düşer. (Kazma kuyuyu kendin düşersin).
- Elin ağzı torba değil ki (çekip) büzesin.
- El kazanı ile aş kaynamaz.
- Elmas çamura düşse yine elmas.
- El mi yaman, bey mi yaman?
- El (etek) öpmekle ağız (dudak) aşınmaz (kirlenmez).
- El (bıçak) yarası onulur (geçer), dil yarası onulmaz (geçmez).
- Emanet ata binen tez iner.
- Emanete hıyanet olmaz.
- Emanet eşeğin yukarı gevşek olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.