logo
12 EYLÜL 2024

Aşura Günü

Tüm düşman askerleri Kerbela’da toplanmıştı. Şimr b. Zilcevşen altı bin kişiyle beraber Kerbela’ya gelmişti. Hz. Hüseyin’e verilen mühlet sona ermiş, ordu savaş pozisyonunu almıştı

22.08.2024 08:40:00
Haber Merkezi
Aşura Günü
Aşura Günü
Tüm düşman askerleri Kerbela'da toplanmıştı. Şimr b. Zilcevşen altı bin kişiyle beraber Kerbela'ya gelmişti. Hz. Hüseyin'e verilen mühlet sona ermiş, ordu savaş pozisyonunu almıştı.

Sabah namazının ardından Hz. Hüseyin ellerini açarak şöyle dua etti:

"Allah'ım! Her kederde Benim güvencem Sensin. Her zorlukta Benim ümidim Sensin. Karşıma çıkan her meselede Benim güvencem ve donanımım Sensin.

Kalbi zayıf düşüren, insanı çaresiz bırakan, dostların bırakıp kaçmasına ve düşmanların şamata yapmasına neden olan nice felaketleri, başkasından yüz çevirip Sana yönelerek, Sana sundum. Sana şikayet ettim. Sen de, Beni bu felaketlerden kurtardın. Bana çıkış yolu gösterdin. Her nimetin velisi, her güzelliğin sahibi ve her arzunun mercii Sensin." 

İmam Hüseyin, ardından savunma hattını oluşturmaya başladı.

Ordunun sağ yanını Züheyr b. Kayn'a, sol yanını Habib b. Mezahir'e, sancağı ise kardeşi Abbas'a verdi. Geri kalan ev halkını ise kendisi ile beraber merkezde topladı.

Ömer b. Sa'd da, o esnada on binlerce kişilik orduyu saldırı pozisyonuna geçirmişti.

Ömer b. Sa'd'ın ordusundakiler Hz. Hüseyin'in kanını akıtarak Allah'a yaklaşacaklarına inanıyorlardı. 

Hz. Hüseyin karşısındaki orduya hitaben, bu işten vazgeçmeleri konusunda konuşmalar yapıp, nasihatlerde bulundu. Fakat kimseden ses çıkmıyordu.

Sonra şöyle seslendi: "Ey Şebes b. Rebi! Ey Haccar b. Ebcer! Ey Kays b. Eş'as! Ey Yezid b. Haris! (Bunlar Kûfe'den kendisine mektup yazıp davette bulunan kimselerdi) 'Meyveler olgunlaştı, etraf yemyeşil kesildi. Gelip Seni bekleyen hazır bir ordunun başına geçeceksin' diye Bana yazanlar siz değil miydiniz?"

Kays b. Eş'as, "Ne dediğini anlayamıyoruz ama amcamın oğlunun egemenliğini kabul et" dedi.

İmam Hüseyin cevaben, "Hayır, Allah' and olsun ki, size elimi alçaklar gibi vermeyeceğim ve köleler gibi de kaçmayacağım!" 

İmam Hüseyin'i binlerce mektupla Kûfe'ye çağıranlar, O'na karşı hazırlanan ordunun içinde yer almış ve hiçbir şeyden haberlerinin olmadığını söylemekteydiler. Bu korkunç bir ihanet, çok acı bir manzaraydı.

İmam Hüseyin, karşısındakileri bu korkunç vebale bulaşmaktan vazgeçirmek için konuşmaya devam etti.

Hürr b. Yezid er-Riyahî, Ömer b. Sa'd'ın ordusundan ayrılarak, İmam Hüseyin'in saflarına geçti. Bilindiği gibi Hürr b. Yezid, Ömer b. Sa'd'ın öncü birliğinin komutanı idi. Ubeydullah'ı sulha razı edebilmeyi umuyordu. Ancak beklediği gibi olmadı. İmam Hüseyin'in konuşmalarını dinleyince, Ömer b. Sa'd'ın ordusundan ayrılarak İmam'ın yanına yaklaştı.

Ve şöyle dedi: "Bu insanların işi bu noktaya vardıracaklarını sanmıyordum. Böyle olacağını bilseydim, kesinlikle onlarla beraber olmazdım. Şimdi size karşı yaptıklarım ve sizin hareket etmenize mâni olduğum için huzurunuza geldim, tevbe etmek istiyorum. Ölünceye kadar Sizi himaye etmeye ve önünüzde şehit olmaya kararlıyım. Acaba tövbem kabul olur mu?" diyerek af diledi.

Hz. Hüseyin şöyle buyurdu: "Evet, Allah tövbeni kabul eder ve günahlarını da bağışlar." 

İmam Hüseyin'in bütün konuşmalarına rağmen, Ömer b. Sa'd, kendisiyle savaşmaya kararlı idi.

Bunu gören İmam Hüseyin şöyle buyurdu:

"Ey Ömer! Beni öldürürsen şu soysuzun oğlunun seni Rey ve Cürcan eyaletlerinin valisi mi yapacağını sanıyorsun? Allah'a yemin ederim ki bununla sevinemeyeceksin.

Bu karara bağlanmış bir sözdür. Şimdi ne yapacaksan yap! Çünkü Benden sonra dünyada ve ahirette mutluluk yüzü göremeyeceksin. Kûfe'deki bir sazlıkta çocukların kesik başınla oynadıklarını, tekmelemek için yarıştıklarını görür gibiyim!"

Ömer sinirlenerek yüzünü İmam'dan çevirdi. 

Bu yapılan konuşmalardan çok sinirlenen Ömer b. Sa'd, ilk oku çadırlara fırlattı ve "Şahit olun ki, ilk oku ben atıyorum" dedi. 

Onun ardından askerler okları fırlatmaya başladılar. Savaş bu şekilde başladı.

İmam Hüseyin'in az olan ashabının verdiği mücadele o kadar eşsizdi ki, "O ashabdan her biri on kişi, yirmi kişi öldürmeden öldürülmüyordu." 

İmam'ın ashabı, "Selam olsun Sana ey Resûlullah'ın torunu!" diyerek son kez O'nu selamlıyor, savaş meydanına gitmek için izin istiyorlardı.

İmam Hüseyin, "Sana da selam olsun, biz de senin arkandan geliyoruz" diyerek izin veriyordu. Her izin verdiği erin arkasından şu ayetleri okuyordu:

"Onlardan bazıları Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler, onlardan bazıları da beklemektedirler ve onlar ahidlerini hiçbir şeyle değiştirmediler." 

Hz. Hüseyin bu moral ve şecaatle sabahtan ikindi vaktine kadar ashabının yanında yer aldı. Her şehid düşeni bizzat kendisi çadırların yanına getiriyor, onlara dua ediyordu. Yakınlarına teselli veriyordu.

Bu manzarayı gören İbn Sa'd, "Kiminle karşılaştığınızı biliyor musunuz? Bu Arab'ı katledenin oğludur" diyordu. 

Ve yine şöyle diyordu: "Bu Ebu Tâlib oğlu Ali'nin oğludur. Allah'a yemin ederim ki, Ali'nin ruhu bunun omuzları arasındadır." 

İkindi vaktine kadar İmam'ın ashabından pek çok şehit verilmişti.

Sıra artık Hz. Hüseyin'e geliyordu ki, oğlu Ali Ekber atıldı ve savaşmak için izin istedi. Hz. Hüseyin ona izin verdi ve oğlunun boyuna ve şekline bakarak şöyle dedi:

"Allah'ım! Sen bu kavmin aleyhine şahit ol! Şimdi bu insanlar arasında yaradılış, ahlak, huy ve konuşma bakımından Senin Peygamberine en fazla benzeyen bir genç onlara doğru hareket ediyor. Biz Peygamberin simasını görmeyi arzu ettiğimizde ona bakıyorduk." 

Ali Ekber b. Hüseyin'in o zaman on sekiz veya yirmi yedi yaşında olduğu söylenir.

Düşman askerlerinden yüz yirmi kişiyi yalnız başına öldürdükten sonra şehadet şerbetini içti. 

İmam Hüseyin hemen oğlunun şehit olduğu yere gitti. Ve şunları söyledi: "Ey yavrum! Allah, seni öldüren bu zalim kavmi öldürsün, Allah'ın ve Resûlullah'ın hürmetini ortadan kaldırmaya ne kadar da cüret ettiler. Artık senden sonra dünyaya yazıklar olsun!" 

Hâşimoğulları'nın gençleri Resûlullah'a en çok benzeyen bu gencin çevresini kuşattılar.

Bu manzarayı gören Hz. Zeyneb çadırından fırlayarak Ali Ekber'e doğru hareket etti. Üstüne kapandı. "Ey sevgili! Ey kardeşimin ciğerparesi!" diyerek feryat etmeye başladı.

İmam Hüseyin O'nu elinden tutarak çadırına götürdü." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Zeynep ve Hz. Masume eserinden)
Putin'den çarpıcı açıklama
34 ülke BRICS'e dahil olmak istiyor
İlber Ortaylı net konuştu
Türkiye kontrolsüz göçü kaldıramaz
ABD, Ukrayna'ya istediği onayı verecek
Zelenskiy çağrı yapıyordu
‘Dert sivil bir anayasa değil’
‘CHP ile anlaşıp seçim sistemini değişebilirler’
Narin'i kim öldürdü?
Adalet Bakanı'dan önemli açıklamalar
Teğmenlerin incelemesi sürüyor
'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demişlerdi
Gazze'de can kaybı 41 bin 118'e çıktı
Soykırımcı İsrail durmuyor
KKTC: Famagusta dizisi kara propaganda amacı taşıyor
"İşgal yalanını perçinlemek için bir kurgu"
ABD-Rum yönetimi anlaşması barışı riske atıyor
"Mavi Vatan'a doğrudan bir tehdit"
AB, yeşil harcamaları olduğundan yüksek gösterdi
Avrupa Sayıştayı açığa çıkardı
750 yıllık Van Ulu Cami aslına uygun restore edilecek
Akdamar Kilise 'sini ayağı kaldıran iktidarın aklına nihayet camilerimiz geldi
4 Afgan uyruklu şahıs cinayeti itiraf etti
Toprağa gömülü kadın cesedi bulundu
Narin'in anne ve babası da dahil
22 kişi adliyeye sevk edildi
ABD - Rum anlaşmasına kınama
Dışişleri açıklama yaptı
Suriye'den şehit haberi
Uzman Çavuş Onur Çapan şehit oldu
Putin'den çarpıcı açıklama
34 ülke BRICS'e dahil olmak istiyor
İlber Ortaylı net konuştu
Türkiye kontrolsüz göçü kaldıramaz
ABD, Ukrayna'ya istediği onayı verecek
Zelenskiy çağrı yapıyordu
‘Dert sivil bir anayasa değil’
‘CHP ile anlaşıp seçim sistemini değişebilirler’
Narin'i kim öldürdü?
Adalet Bakanı'dan önemli açıklamalar
Teğmenlerin incelemesi sürüyor
'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demişlerdi
Gazze'de can kaybı 41 bin 118'e çıktı
Soykırımcı İsrail durmuyor
KKTC: Famagusta dizisi kara propaganda amacı taşıyor
"İşgal yalanını perçinlemek için bir kurgu"
ABD-Rum yönetimi anlaşması barışı riske atıyor
"Mavi Vatan'a doğrudan bir tehdit"
AB, yeşil harcamaları olduğundan yüksek gösterdi
Avrupa Sayıştayı açığa çıkardı
750 yıllık Van Ulu Cami aslına uygun restore edilecek
Akdamar Kilise 'sini ayağı kaldıran iktidarın aklına nihayet camilerimiz geldi
4 Afgan uyruklu şahıs cinayeti itiraf etti
Toprağa gömülü kadın cesedi bulundu
Narin'in anne ve babası da dahil
22 kişi adliyeye sevk edildi
ABD - Rum anlaşmasına kınama
Dışişleri açıklama yaptı
Suriye'den şehit haberi
Uzman Çavuş Onur Çapan şehit oldu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.