Arap baharı

167 milyonluk Arap-İslam coğrafyasında 7 milyonluk İsrail’i bu kadar cüretkar kılan, vahşileştiren ne olabilir? Tabi ilk aklımıza gelen ABD şıkkıdır. Doğrudur da. Ama birinci şık değildir. İki, üç belki de dördüncü şıktır.Birinci şık; Bizler nasıl Müslümanız? Kimin güç ve kudretine inanıyoruz? Liderlerimizi hangi kriterlere göre seçiyor ve destekliyoruz? Bu seçtiğimiz liderler İslam’a ve Müslümanlara mı hizmet ediyor? Yoksa dünya nimetlerine karşılık hem dinlerini hem de Müslümanları mı satıyorlar? İşte bu ve benzeri soruların cevabını Kur’an ve Sünnet çizgisinde bulduğumuz zaman İslam coğrafyasında akan kanın sebebini de bulmuş oluruz artı ABD’nin veya AB’nin son şık olduğu da ortaya çıkar. Kısaca biz, Müslümanlar kendi kendimize zulmediyor, zulme seyirci, kalıyoruz. Yoksa Allah’ın güç ve kudretine inanan bir topluluk mağlup edilebilir mi?Son İsrail’in saldırılarını günlerdir işliyoruz. Gerçi aynı tabloyu da yıllardır izliyoruz. Aklıma şu soru geliyor; Gerçekten Filistin, kendi eliyle verdiği haklarını geri almak, bağımsız olmak istiyor mu? Filistin’in bağımsızlığını dilinden düşürmeyen çakma mücahit ve örgüt liderleri bu söylemlerinde samimi mi? Hamas lideri Halit Meşal, kendi vatandaşlarını katleden İsrail’in endişe içinde olduğunu iddia ediyor. İsrail’in endişesine sebep olarak da, BOP kapsamında başlatılan 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirme hareketini ve bu hareketin son ismi olan “Arap Baharını” gösteriyor. Zihniyete bakar mısınız? İsrail, “Arap baharından” korkuyormuş. Bu anlayış tanıdık geldi mi? Tanımlayamayanlara, tanımlayayım;AKP kongresinin onur konuklarından biride Hamas lideri Halit Meşal’di. Kongreye katılanlar Barzani ile gurur duysalar da en çok alkışı Halit Meşal almış. Meşal’in kongrede yaptığı konuşmada sarf ettiği cümleler İslam coğrafyasında ve Filistin’de yaşanan işgal ve can kayıplarının da neden ve niçinlerini anlatacak cinstendi…     Meşal; “… Ey kardeşim Erdoğan, Allah’a şükret sana çok şey verdi ve sen buna layıksın. Dua et ki şanını daha da yüceltsin. Sen sadece bir Türk lider değilsin. Artık İslam âleminde de bir lidersin…… Siz ey Türkiye halkı, kendi baharınızı yaşadınız ne mutlu sizlere, hayırlı olsun. İşte Arap baharı başladı. Bu Arap baharı tamamen bir Arap malıdır. Başkalarının bize sadaka olarak verdiği bir şey değildir. Biz halkların özgürlük, adalet, demokrasi ve gerçek bağımsızlık taleplerinin yanındayız. Mısır’da başlayan süreci, Tunus’un, Libya’nın Yemen’in ve en son Suriye’nin devrimini destekliyoruz. Suriye halkının özgür iradesini egemen olana kadar destekçi olacağız…”Meşal’e göre “Arap baharı” Arap malı. Haliyle Tunus, Libya, Mısır, Filistin ve Suriye’de akıtılan kanların sorumlusu da bu “mala” sahip çıkanlardır. Türkler yüzyıllarca İslam Dünyasının ağabeyi oldu, liderliğini yaptı. Ne zaman ki, haçlıya kalkan kılıç, kardeşe yöneldi, işte o zaman “Türkün ateşle imtihanı” başladı. Bu ateşle imtihan sonrası elimizde Anadolu ve Türkiye Cumhuriyeti kaldı. Şimdi ise haçlı yanında ve haçlı adına Müslümanlara kalkan kılıçlar hem Sünni dünyasının lideri Türkiye için ve hem de Şii dünyasının lideri İran için “imanla” imtihandır. Bu imtihanda hem Türkiye’yi ve hem de İran’ı yöneten anlayışlar “dünya” şıkkını işaretlemiş, küfrün karşısında eğilmişlerdir.