ANALİZ- Batı, büyükelçi krizinde geri adım atmadı!
Türkiye'nin ve 10 ülkenin kısmen geri adım atmasıyla "10 büyükelçi krizi" kısmen de olsa söndü. Ancak Türkiye ile Batı dünyası arasındaki gerilim tam gaz devam ediyor. "İstenmeyen kişi" krizi dün büyükelçiliklerin Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine bağlılıklarını teyit ettikleri açıklama ile aşılmıştı. Ancak söz konusu 41. maddeye riayet edildiğini teyit etmek "Kavala açıklaması yanlıştı, açıklamayı geri çektik" anlamına gelmiyor. Söz konusu 10 ülke 18 Ekim'de yayınladıkları açıklamayı geri çekerlerse 'geri adım atmış' olacaklar!
26.10.2021 16:52:00





ANALİZ
Türkiye'nin ve 10 ülkenin kısmen geri adım atmasıyla "10 büyükelçi krizi" kısmen de olsa söndü. Ancak Türkiye ile Batı dünyası arasındaki gerilim tam gaz devam ediyor. Büyükelçi krizinin aşılmasını memnuniyetle karşılayan Alman politikacılar Türkiye'yi AİHM kararları konusunda uyardı.
Almanya'nın korkusu Rusya
Almanya'da Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile koalisyon görüşmeleri yürüten Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) dış politika uzmanı Nils Scmid, Alman RBB Radyosu'na yaptığı açıklamada, "zor diplomatik çalışmalar yürütüldüğünü ancak sonunda Erdoğan'ın geri adım attığını" savundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Osman Kavala'nın "derhal tahliye edilmesi" yönündeki kararını hatırlatan Schmid, "Türkiye bu kararları uygulamamakta ısrar ederse Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkarılması kaçınılmaz olur" dedi.
Kim bu Batıcı güçler?
Hıristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) Federal Meclis Grubu Başkan Vekili Johann Wadephul ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a üzerinden ilerleyebileceği bir köprü sunulmasının doğru bir adım olduğunu belirtti. Türkiye'nin jeostratejik konumu ve Rusya ile Ortadoğu'ya yakınlığı nedeniyle NATO için önemli bir askeri ortak olduğunu belirten CDU'lu politikacı, Türkiye'nin böyle de kalması gerektiğini ifade etti. Wadephul, Türkiye'nin uzun dönemde "başka bir hükümet döneminde yeniden Avrupa'ya yakınlaşacağından emin olduğunu" söyleyerek, "Ülkede şu anda da Avrupa yanlısı güçler var" diye konuştu.
Aslında ne oldu?
ABD, Almanya ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu 10 ülke büyükelçisinin Osman Kavala'nın serbest bırakılması için Türkiye'ye yaptığı ortak çağrının ardından Ankara ile Batı arasında yaşanan "istenmeyen kişi" krizi Pazartesi günü büyükelçiliklerin Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine bağlılıklarını teyit ettikleri açıklama ile aşılmıştı. Ancak söz konusu 41. maddeye riayet edildiğini teyit etmek "Kavala açıklaması yanlıştı, açıklamayı geri çektik" anlamına gelmiyor. ABD'den gelen açıklamaya göre, "açıklama Türkiye'nin içişlerine müdahale anlamı" taşımıyor. Dolayısıyla Batı dünyası geri adım atmadı. Söz konusu 10 ülke 18 Ekim'de yayınladıkları açıklamayı geri çekerlerse 'geri adım atmış' olacaklar!
Almanya'nın korkusu Rusya
Almanya'da Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile koalisyon görüşmeleri yürüten Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) dış politika uzmanı Nils Scmid, Alman RBB Radyosu'na yaptığı açıklamada, "zor diplomatik çalışmalar yürütüldüğünü ancak sonunda Erdoğan'ın geri adım attığını" savundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Osman Kavala'nın "derhal tahliye edilmesi" yönündeki kararını hatırlatan Schmid, "Türkiye bu kararları uygulamamakta ısrar ederse Avrupa Konseyi üyeliğinden çıkarılması kaçınılmaz olur" dedi.
Kim bu Batıcı güçler?
Hıristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) Federal Meclis Grubu Başkan Vekili Johann Wadephul ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a üzerinden ilerleyebileceği bir köprü sunulmasının doğru bir adım olduğunu belirtti. Türkiye'nin jeostratejik konumu ve Rusya ile Ortadoğu'ya yakınlığı nedeniyle NATO için önemli bir askeri ortak olduğunu belirten CDU'lu politikacı, Türkiye'nin böyle de kalması gerektiğini ifade etti. Wadephul, Türkiye'nin uzun dönemde "başka bir hükümet döneminde yeniden Avrupa'ya yakınlaşacağından emin olduğunu" söyleyerek, "Ülkede şu anda da Avrupa yanlısı güçler var" diye konuştu.
Aslında ne oldu?
ABD, Almanya ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu 10 ülke büyükelçisinin Osman Kavala'nın serbest bırakılması için Türkiye'ye yaptığı ortak çağrının ardından Ankara ile Batı arasında yaşanan "istenmeyen kişi" krizi Pazartesi günü büyükelçiliklerin Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine bağlılıklarını teyit ettikleri açıklama ile aşılmıştı. Ancak söz konusu 41. maddeye riayet edildiğini teyit etmek "Kavala açıklaması yanlıştı, açıklamayı geri çektik" anlamına gelmiyor. ABD'den gelen açıklamaya göre, "açıklama Türkiye'nin içişlerine müdahale anlamı" taşımıyor. Dolayısıyla Batı dünyası geri adım atmadı. Söz konusu 10 ülke 18 Ekim'de yayınladıkları açıklamayı geri çekerlerse 'geri adım atmış' olacaklar!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.