Alman şirketlerine güvence
Ankara-Berlin hattında yaşanan gerilim iki ülkede faaliyet gösteren şirketleri tedirgin etti. Başbakan Binali Yıldırım da bu tedirginliği ortadan kaldırmak için Türkiye'deki Alman şirketlerinin yöneticilerini Çankaya Köşkü'nde topladı ve "Biz sizi Türk şirketi gibi görüyoruz" diyerek güvence verdi.
27.07.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/ANKARA
Türkiye ile Almanya arasında yaşanan kriz büyürken hükümetten tansiyonu düşürme konusunda adımlar gelmeye başladı.
Merkel Hükümeti'nin iddiasına göre Türkiye'deki Alman şirketleri soruşturma altında. Ancak bu durum gerçeği yansıtmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Türkiye'de haklarında soruşturma açılan Alman şirketi bulunmadığını vurguladı.
Son adım da Başbakan Yıldırım'dan geldi. Yıldırım Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin yöneticileriyle Çankaya Köşkü'nde özel bir toplantı yaptı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve AB Bakanı Ömer Çelik'in da katıldığı toplantıda konuşan Yıldırım, Alman şirketlerine "Sizin, yaşanan gelişmelerden dolayı herhangi bir zarar görmemeniz, bu gerilimin bir parçası olmamanız bizim açımızdan çok önemli. Çok açık söylüyorum, biz sizi Alman şirketi olarak görmüyoruz. Biz sizi bu ülkenin şirketi olarak görüyoruz. En az yarım asırdan beri Türkiye'de olan, artık bir Alman firmasından ziyade Türk firması gibi halkın hafızasında yer almış yatırımcılarımızın haksız bir şekilde burada bir eleştiriye tabi tutulması, onların bu ilişkilerden bir bedel ödemesi bizim asla düşüneceğimiz bir şey değildir" mesajı verdi.
'Örgütlere alan açılması bizi rahatsız ediyor'
Başbakan Yıldırım, Türkiye'de istihdam oluşturan, Türk ekonomisinin gücüne güç katan şirketlerin beklentilerini ilk ağızdan dinlemek istediklerini belirterek, şunları kaydetti: "Birkaç gündür konuşulan bir konu var. Türkiye'de iş yapan Alman şirketlerine bir soruşturma başlatıldığı yönünde. Bizim resmi kurumlarımız nezdinde kesinlikle böyle bir soruşturma yok. Bizim Almanya'dan beklentimiz PKK ve FETÖ ile doğrudan ilişkili veya onlara destek veren yapılara karşı daha tutarlı bir durum içine girmesi, onlara alan açılmaması. Bunlar, bu ülkenin düşmanıdır, bu ülkenin hayrına bir faaliyet yapmıyorlar. Dolayısıyla bu örgütlere alan açılması bizi rahatsız ediyor, ikili ilişkilerimizi zehirliyor. Ülkeler arasında husumet olmaz, ülkeler arasındaki dostluk da husumet de gelip geçicidir ama bunun hasar bırakmadan yönetilmesi de siyasetçilerin en önemli sorumluluğudur."
Almanya ile kriz büyüyor
FETÖ ve PKK militanlarının sığınma üslerinin başında gelen Almanya ile bu konuda başlayan gerginlik Türkiye'nin İncirlik misillemesiyle büyümüş ve son olarak Uluslarası Af Örgütü'nün İstanbul Büyükada'da da kaos toplantısına katılan Alman vatandaşı Peter Steudtner'in tutuklanmasıyla zirve yapmıştı.
Türkiye'yi ekonomik yaptırımlarla tehdit eden Alman hükümeti, Türkiye'deki Alman şirketlerinin de teröre destek suçlamasıyla soruşturma altında olduğunu iddia etmişti. Bu iddia Türkiye tarafından yalanlanırken Almanya iddiasını sürdürdü ve Türkiye'nin kendilerine teröre destek verdiğinden şüphelendiği yaklaşık 700 Alman şirketinin bulunduğu liste verdiklerini açıkladı.
Daha sonra ise Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tobias Plate, Türkiye'nin 'teröre destek' verdiğinden şüphelendiği yaklaşık 700 Alman şirketinden oluşan listeyi resmen geri çektiğini söyledi.
'İletişim kazası oldu'
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da listenin bir 'iletişim kazası' olduğunu ifade etti. Bozdağ konuyla ilgili olarak şunları söylemişti: "İşin aslı şudur? FETÖ ile iltisak ve irtibatı nedeniyle 140 Türk şirketiyle ilgili yürütülen soruşturma nedeniyle bu şirketlerin ithalat ve ihracat yaptığı ülkelerden İnterpol vasıtasıyla bilgi talebinde bulunulmuştur. Bu kapsamda Almanya'ya iletilen talepte bir iletişim problemi olduğu tespit edilmiştir. İçişleri Bakanımız ile Alman İçişleri Bakının görüşmesinde bu iletişim hatası tespit edildi. Bu hata nedeniyle Almanya'dan istenen bilgi talebinden sarfınazar edilmiştir. Bu bilgi talebi hafta sonu geri çekilmiştir."
Türkiye ile Almanya arasında yaşanan kriz büyürken hükümetten tansiyonu düşürme konusunda adımlar gelmeye başladı.
Merkel Hükümeti'nin iddiasına göre Türkiye'deki Alman şirketleri soruşturma altında. Ancak bu durum gerçeği yansıtmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Türkiye'de haklarında soruşturma açılan Alman şirketi bulunmadığını vurguladı.
Son adım da Başbakan Yıldırım'dan geldi. Yıldırım Türkiye'de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin yöneticileriyle Çankaya Köşkü'nde özel bir toplantı yaptı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve AB Bakanı Ömer Çelik'in da katıldığı toplantıda konuşan Yıldırım, Alman şirketlerine "Sizin, yaşanan gelişmelerden dolayı herhangi bir zarar görmemeniz, bu gerilimin bir parçası olmamanız bizim açımızdan çok önemli. Çok açık söylüyorum, biz sizi Alman şirketi olarak görmüyoruz. Biz sizi bu ülkenin şirketi olarak görüyoruz. En az yarım asırdan beri Türkiye'de olan, artık bir Alman firmasından ziyade Türk firması gibi halkın hafızasında yer almış yatırımcılarımızın haksız bir şekilde burada bir eleştiriye tabi tutulması, onların bu ilişkilerden bir bedel ödemesi bizim asla düşüneceğimiz bir şey değildir" mesajı verdi.
'Örgütlere alan açılması bizi rahatsız ediyor'
Başbakan Yıldırım, Türkiye'de istihdam oluşturan, Türk ekonomisinin gücüne güç katan şirketlerin beklentilerini ilk ağızdan dinlemek istediklerini belirterek, şunları kaydetti: "Birkaç gündür konuşulan bir konu var. Türkiye'de iş yapan Alman şirketlerine bir soruşturma başlatıldığı yönünde. Bizim resmi kurumlarımız nezdinde kesinlikle böyle bir soruşturma yok. Bizim Almanya'dan beklentimiz PKK ve FETÖ ile doğrudan ilişkili veya onlara destek veren yapılara karşı daha tutarlı bir durum içine girmesi, onlara alan açılmaması. Bunlar, bu ülkenin düşmanıdır, bu ülkenin hayrına bir faaliyet yapmıyorlar. Dolayısıyla bu örgütlere alan açılması bizi rahatsız ediyor, ikili ilişkilerimizi zehirliyor. Ülkeler arasında husumet olmaz, ülkeler arasındaki dostluk da husumet de gelip geçicidir ama bunun hasar bırakmadan yönetilmesi de siyasetçilerin en önemli sorumluluğudur."
Almanya ile kriz büyüyor
FETÖ ve PKK militanlarının sığınma üslerinin başında gelen Almanya ile bu konuda başlayan gerginlik Türkiye'nin İncirlik misillemesiyle büyümüş ve son olarak Uluslarası Af Örgütü'nün İstanbul Büyükada'da da kaos toplantısına katılan Alman vatandaşı Peter Steudtner'in tutuklanmasıyla zirve yapmıştı.
Türkiye'yi ekonomik yaptırımlarla tehdit eden Alman hükümeti, Türkiye'deki Alman şirketlerinin de teröre destek suçlamasıyla soruşturma altında olduğunu iddia etmişti. Bu iddia Türkiye tarafından yalanlanırken Almanya iddiasını sürdürdü ve Türkiye'nin kendilerine teröre destek verdiğinden şüphelendiği yaklaşık 700 Alman şirketinin bulunduğu liste verdiklerini açıkladı.
Daha sonra ise Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tobias Plate, Türkiye'nin 'teröre destek' verdiğinden şüphelendiği yaklaşık 700 Alman şirketinden oluşan listeyi resmen geri çektiğini söyledi.
'İletişim kazası oldu'
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da listenin bir 'iletişim kazası' olduğunu ifade etti. Bozdağ konuyla ilgili olarak şunları söylemişti: "İşin aslı şudur? FETÖ ile iltisak ve irtibatı nedeniyle 140 Türk şirketiyle ilgili yürütülen soruşturma nedeniyle bu şirketlerin ithalat ve ihracat yaptığı ülkelerden İnterpol vasıtasıyla bilgi talebinde bulunulmuştur. Bu kapsamda Almanya'ya iletilen talepte bir iletişim problemi olduğu tespit edilmiştir. İçişleri Bakanımız ile Alman İçişleri Bakının görüşmesinde bu iletişim hatası tespit edildi. Bu hata nedeniyle Almanya'dan istenen bilgi talebinden sarfınazar edilmiştir. Bu bilgi talebi hafta sonu geri çekilmiştir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.