Alman halkı da AB'den ümitsiz

Avrupalı siyasiler, ne zaman Avrupa Birliği konusunda sıkışıp kalsalar hep "Merak etmeyin ey Alman halkı, İngiliz halkı, Fransız halkı son kararı siz vereceksiniz" tarzında açıklamalar yapıp tebalarını yatıştırıyorlardı. AB'de yaşanan son gelişmelere bakılırsa artık rahat rahat bu cümleleri sarf edemeyecekler. Alman "Bild am Sonntag" gazetesi bir kamuoyu araştırması yaptı ve sonuç AB'li siyasilerin pek hoşuna gidecek cinsten değil.Sonuçlar AB'nin lokomotif ülkesi Almanya'ya ait. Araştırmaya göre, Alman halkının yüzde 46'sı AB olmadan Almanya'nın durumunun daha iyi olacağına inanıyor.AB ile durumlarının daha iyi olduğunu söyleyenlerin oranı daha az, yüzde 45. Halkın yüzde 9'u ise bu konuda herhangi bir görüşe sahip olmadığını belirtiyor.Görünen o ki Alman halkı AB rüyasından uyanmış vaziyette? Esasen yüzde 45'lik kesim içinde de AB'ye olumsuz bakan çok kişi var ama malum, iktidarda bulunan Merkel'in partisine zarar vermemek için "siyaseten" Almanya'nın durumunun daha iyi olduğunu söylüyorlar.Araştırmada sorulan sorulardan birisi de Avronun durumuyla ilgiliydi. "Avronun geleceğini nasıl görüyorsunuz?" sorusuna cevaben Alman halkının yüzde 51'i "bu para biriminin geleceği olumsuz" dedi. Olumlu bakanların oranı yüzde 44'te kaldı.Eğer bu araştırma Yunanistan, İtalya, Portekiz, İspanya gibi AB'nin olumsuzluklarının faturasının kesildiği ülkelerde yapılırsa "olumsuz" diyenler yüzde 90'ları aşacaktır.Zaten Yunan halkı AB'nin bir çözüm olmayacağını, kendisine dayatılan yaptırımlardan sonra fiili olarak öğrendi. Diğer AB ülkeleri de endişeyle sıranın kendilerine ne zaman geleceğini bekliyorlar.İngiltere Başbakanının AB zirvesinde kemer sıkma anlaşmasına onay vermemesinden de anlaşılıyor ki, İngiliz halkı AB'ye tamamen olumsuz bakıyor. Yoksa bir siyasi bu şekilde rest çekebilir mi?Kısaca ifade etmek gerekirse, artık AB halkları nezdinde de AB'nin ömrü bitmiş vaziyette. AB halkları son sözlerini daha açık bir şekilde söylemeye başladılar ve AB için olumsuz düşünenlerin sayısı katlanarak artıyor.Arkasında halklarının desteğinin bulunmadığı bir siyasi-ekonomik birlik sizce hayatına ne kadar devam edebilir?AB'ye siyasi açıdan bakıyorsunuz, olumsuz; ekonomik açıdan bakıyorsunuz, olumsuz, hukuki açıdan bakıyorsunuz, olumsuz; toplumsal açıdan bakıyorsunuz, halklar tepkili?AB her açıdan dökülüyor ve her konuda olduğu gibi bu konuda da Prof. Dr. Haydar Baş Bey haklı çıktılar. O, yıllar önce "AB 15 yıl içinde dağılacaktır" uyarısını yapmıştı.Eğer Türk siyasiler bu uyarıyı dikkate alarak Türkiye'yi AB kapısında oyalamasalardı, milli projelere yönelselerdi, ya da Türk milleti bu konuda ayıkmayan siyasileri sandık başında devre dışı bırakıp milli projelere sahip olan siyasilerimizi iş başına getirseydi, bugün Türkiye çok daha farklı noktalarda olacaktı.Ama geçen zaman yeniden geriye gelmiyor.En azından bundan sonrası için adımlarımıza dikkat etmeliyiz. Artık AB'nin uçuruma yuvarlandığını kendi siyasileri ve halkları da görüyor ve kabul ediyor. Bizim taşeron siyasiler ise hala AB'yi çözüm kapısı olarak görmeye devam ediyor. İşin garip tarafı bütün gerçekler ortada olmasına rağmen milletimiz hala kış uykusunda uyumaya devam ediyor.Artık uyanmalıyız ve problemi yıllar öncesinde teşhis eden ve bu konuda dünya çapında çözümlere sahip olan siyasilerimizi iş başına getirmeliyiz.