‘Allah’ın azabından emin olmayın’
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: “Allah’ın azabına uğrattığı kulları ile belalara, çetin olaylara düşürdüğü günlere ait önünüzde pek çok örnek var. O halde azabı hakkında bilginiz olmadığı bahanesiyle Allah’ın intikamını hafif sayarak ve kendinizi Allah’ın intikamından uzak görerek Allah’ın azabından emin olmayın”





İmam Ali (a.s.) bir hutbesinde şöyle buyurdu:
"Bir de Allah'ın onlara Resulünü yollayıp nimetlendirdiği zamana bakın; diniyle itaatlerini pekiştirdi, onları daveti etrafına toplayarak uzlaşmalarını sağladı; bu dinde birleşmeleri yüzünden yücelik kanatlarını gererek nimetini üzerlerine nasıl yaydı! Türlü türlü nimetlerini, bereketlerini, hayırlarını üzerlerine akıttı. Nimetler içinde yüzenler, o nimetle yaşamanın zevkine erdiler. Güçlü bir hükümet gölgesinde işleri düzene girdi, izzet içinde yaşayacak güzel bir konuma geldiler. Sağlam, güvenilir bir güç sayesinde işleri derlenip toparlandı. Âlemlerin hâkimleri ve etraflarında iktidar sahibi oldular.
Önceden kendilerini yönetenlerin işlerini kendileri idare ettiler, kendilerine hükmedenlere hükmettiler. Kimse onlara mızrak ve taş atamaz oldu.
Dikkat edin, siz ellerinizi itaat bağından çektiniz, sizin için inşa edilmiş olan Allah'ın kalesini cahiliye hükümleriyle deldiniz. Allah bu ümmetin arasını birlik ipiyle bağlamış, gölgesinde yaşayanlara dirlik düzenlik vermiş, himayesine sığınmalarını sağlamış; yarattıklarından hiç birinin kıymetini bilemeyeceği, bütün değerlerden üstün, bütün karşılıklardan değerli bir nimet ihsan etmişti.
Bilin ki hicretten sonra çöl Arapları haline geldiniz, birbirinizi sevip dost olduktan sonra hiziplere dağılıp darmadağın oldunuz. Siz İslam'dan, isimden başka hiçbir şeye sahip değilsiniz, imandan, onun şeklinden başka bir şey tanımıyorsunuz.
Cehenneme evet diyorsunuz. Sanki Allah'ın, hürmetlerini çiğneyerek ve Allah'ın yeryüzünde kanunlarına sınır kılıp yarattıkları arasında güvenliği sağlamak üzere sizden aldığı ahdini bozarak İslam'ı baş aşağı çevirmek istiyorsunuz.
İslam'dan başkasına yönelirseniz, kâfirler sizinle savaşır, artık ne Cebrail, ne Mikail, ne Muhacirler ve ne de Ensar yardımınıza gelir ve Allah aranızda hükmedinceye kadar kılıçla savaşmaktan başka çareniz kalmaz.
Allah'ın azabına uğrattığı kulları ile belalara, çetin olaylara düşürdüğü günlere ait önünüzde pek çok örnek var. O halde azabı hakkında bilginiz olmadığı bahanesiyle Allah'ın intikamını hafif sayarak ve kendinizi Allah'ın intikamından uzak görerek Allah'ın azabından emin olmayın. Allah, sizden önce geçmiş ümmetleri ancak iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmayı terk etmeleri sebebiyle rahmetinden uzak kılmıştır. Sefihleri günah işledikleri için; bilgi ve anlayış sahibi olanları da kötülükten sakındırmadıkları için rahmetinden uzak kılmıştır."