'Allah katında en üstün ay'
Resul-i Ekrem (s.a.a.) bir hutbesinde şöyle buyurdu: "Allah'ın ayı Ramazan öyle bir ay ki, Allah katında en üstün aydır. Onun günleri en faziletli günler, geceleri en faziletli geceler ve saatleri en faziletli saatlerdir"
02.04.2022 06:00:00
İmam Rıza (a.s.), babalarından, onlar da Hz. Emirü'l-Muminin Ali'den (a.s.) şöyle rivayet etmişlerdir:
"Resul-i Ekrem (s.a.a.) bir gün bize hutbe okuyarak şöyle buyurdu: Ey insanlar, Allah'ın ayı bereket, rahmet ve mağfiret ile size doğru gelmekte. Öyle bir ay ki Allah katında en üstün aydır. Onun günleri en faziletli günler, geceleri en faziletli geceler ve saatleri en faziletli saatlerdir. Bu ayda siz Allah'ın ziyafetine davet edilmiş ve Allah'ın değer verdiği kimselerden sayılmışsınız. Nefesleriniz bu ayda tesbih (zikir) ve uykunuz ibadet sayılır. Amelleriniz kabul ve dualarınız icabet edilir. O halde doğru niyetler ve temiz kalplerle Allah'tan isteyin ki sizi bu ayın orucunu tutmaya ve kendi Kitabını (Kur'an'ı) okumaya muvaffak eylesin. Zira hiç şüphesiz gerçek bedbaht (kimseler), bu yüce ayda Allah'ın mağfiretinden mahrum kalan kimselerdir. Bu ayda açlık ve susuzluğunuzla kıyamet gününün açlık ve susuzluğunu hatırlayın. Fakir ve düşkünlerinize sadaka verin. Büyüklerinize saygılı ve küçüklerinize karşı şefkatli olun; yakınlarınıza sıla-i rahim yapın. Dilinizi koruyun, gözlerinizi haram olan şeylere yumun ve kulaklarınızı haram olan şeylere tıkayın. Halkın yetimlerine şefkatli davranın ki sizin yetimlerinize de şefkatli davranılsın.
Günahlarınızdan Allah'a tevbe edin ve namaz vakitleri en faziletli vakitlerdir. O vakitlerde Allah kullarına rahmet gözüyle bakar. Onunla münacat ettiklerinde cevap verir. Onu çağırdıklarında lebbeyk der ve ona dua ettiklerinde icabet eder.
Ey insanlar, canlarınız amellerinizin elinde rehindir. Onları istiğfar dileyerek kurtarın; sırtlarınız vizr-u vebaliniz ağırlaşmıştır; uzun secdelerinizle onları hafifletmeye çalışın. Şunu bilin ki; hiç şüphesiz, şanı yüce Allah, namaz kılan ve secde edenleri azap etmemeğe, insanlar Rabb'ul-alemin'in huzurunda durup (hesap verecekleri) sırada onları korkutmamaya dair kendi izzetine and içmiştir. Ey insanlar, kim bu ayda bir oruçluya iftar yemeği verirse, Allah katında bir köle bağışlamanın sevabını alır ve geçmiş günahlarının bağışlanmasına vesile olur."
"Ya Resûlullah, hepimizin buna gücü yetmiyor" denilince, Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Bir yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunmaya çalışın. Bir içim suyla da olsa cehennem ateşinden korunmaya çalışın. Zira Allah-u Teâlâ bu azı yapan kimseye de aynı mükâfatı verir eğer ondan fazlasına gücü yetmez ise..."
"Resul-i Ekrem (s.a.a.) bir gün bize hutbe okuyarak şöyle buyurdu: Ey insanlar, Allah'ın ayı bereket, rahmet ve mağfiret ile size doğru gelmekte. Öyle bir ay ki Allah katında en üstün aydır. Onun günleri en faziletli günler, geceleri en faziletli geceler ve saatleri en faziletli saatlerdir. Bu ayda siz Allah'ın ziyafetine davet edilmiş ve Allah'ın değer verdiği kimselerden sayılmışsınız. Nefesleriniz bu ayda tesbih (zikir) ve uykunuz ibadet sayılır. Amelleriniz kabul ve dualarınız icabet edilir. O halde doğru niyetler ve temiz kalplerle Allah'tan isteyin ki sizi bu ayın orucunu tutmaya ve kendi Kitabını (Kur'an'ı) okumaya muvaffak eylesin. Zira hiç şüphesiz gerçek bedbaht (kimseler), bu yüce ayda Allah'ın mağfiretinden mahrum kalan kimselerdir. Bu ayda açlık ve susuzluğunuzla kıyamet gününün açlık ve susuzluğunu hatırlayın. Fakir ve düşkünlerinize sadaka verin. Büyüklerinize saygılı ve küçüklerinize karşı şefkatli olun; yakınlarınıza sıla-i rahim yapın. Dilinizi koruyun, gözlerinizi haram olan şeylere yumun ve kulaklarınızı haram olan şeylere tıkayın. Halkın yetimlerine şefkatli davranın ki sizin yetimlerinize de şefkatli davranılsın.
Günahlarınızdan Allah'a tevbe edin ve namaz vakitleri en faziletli vakitlerdir. O vakitlerde Allah kullarına rahmet gözüyle bakar. Onunla münacat ettiklerinde cevap verir. Onu çağırdıklarında lebbeyk der ve ona dua ettiklerinde icabet eder.
Ey insanlar, canlarınız amellerinizin elinde rehindir. Onları istiğfar dileyerek kurtarın; sırtlarınız vizr-u vebaliniz ağırlaşmıştır; uzun secdelerinizle onları hafifletmeye çalışın. Şunu bilin ki; hiç şüphesiz, şanı yüce Allah, namaz kılan ve secde edenleri azap etmemeğe, insanlar Rabb'ul-alemin'in huzurunda durup (hesap verecekleri) sırada onları korkutmamaya dair kendi izzetine and içmiştir. Ey insanlar, kim bu ayda bir oruçluya iftar yemeği verirse, Allah katında bir köle bağışlamanın sevabını alır ve geçmiş günahlarının bağışlanmasına vesile olur."
"Ya Resûlullah, hepimizin buna gücü yetmiyor" denilince, Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Bir yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunmaya çalışın. Bir içim suyla da olsa cehennem ateşinden korunmaya çalışın. Zira Allah-u Teâlâ bu azı yapan kimseye de aynı mükâfatı verir eğer ondan fazlasına gücü yetmez ise..."