AKP'nin vizyona soktuğu diziler

Türkiye'de en revaçta olan şey nedir? diye bir anket yapılsa halk arasında, sonuç "sinema boyutundaki dizi filmler ve sonraki bölüm ne olacak" cevabı çıkar, büyük ihtimalle. Maalesef halkımız sanal âleme sürüklendi. Hayata film mantığı ile bakıyor. Öyle yaşıyor. Ama filmleri senaristler yazar, rolleri paylaştırır ve herkes rolünü oynar.  Gerçek hayatta da, ülkemiz ve milletimiz üzerinde hesapları olanlar senaryolarını çok iyi hazırlamışlar. Rolleri iyi paylaştırmışlar. Çok küçük mutlu azınlık hep başrollerde, önemli rollerde. Ama koskoca Türk Milleti sadece figüran, kuru kalabalık rolünde. Maalesef bu rolü bu millet sahiplendi ve hala oynamaya devam ediyor. Buradan tüm senaristlere sesleniyorum, bırakın şunun suçunu, onun iffetini, kimin vadisini. AKP'nin 3 dönemlik yönetim tarzını, hitaplarını, vaatlerini, icraatlarını vs. senaryolaştırın, filmi çekin, vizyona koyun. Göreceksiniz ki, bu yaptığınız dizi belgesel bile olacak. Hatta üniversitelerde ders niteliğinde bile öğrencilere gösterilecektir. *Bakın! Bugün AKP dizi filminin sadece bir bölümünden bahsedeyim; Tarih 2004'tü. Gerçi planlanması daha eskilere dayanıyordu. Ama bu tarihte bir temel atıldı İstanbul'da. "Marmaray" projesi. Tabi Erdoğan projeye direk sahiplendi. Hatta Haydarpaşa Limanı tesislerinde düzenlenen törende, kısa filmlerle proje tanıtıldı. Tabi film izlemeye alışmış vatandaş, kürsüye çıkan Erdoğan'ı "Türkiye seninle gurur duyuyor" "Adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan" diyerek karşıladı.  Proje 2010'da bitecek. Halkalı, Gebze arası yanılmıyorsam 16 dakikaya düşecekti. Tabi bu açıklamalar vatandaşı coşturdukça coşturdu. Çılgınca alkışlandı Erdoğan. Tarih 2010. Proje bitmedi. 2011'i bitiriyoruz yine bitmeyecek. Hedef 2013'te bitirilmesiymiş. Tabi Tayyip Bey her zamanki gibi mağdur ayağına yattı; "Ne oldu da yetişmedi, söylemek zorundayım. Sürekli yok arkeolojik, çömlek çıktı, şu çıktı diyerek önümüze engeller koydular."  Finansman krizleri, ihaleden çekilen firmaları, çekilme nedenlerini anlatmadı. Çanak, çömlek yüzünden "adam gibi adam" sözünü tutamadı. Vatandaş yine alkışladı. *Sonra bir "nabucco projesi" gündeme geldi. Yine bildik sahneler. Görkemli açılış, imza törenleri, sanal gösteriler, alkışlar.  Nabucco uluslararası bir proje. Türkiye, Romanya, Bulgaristan, Macaristan ve Avusturya arasında imzalanan, 2007 yılında yapımına başlanıp 2010 yılında tamamlanması planlanan doğal gaz hattı projesidir. Proje, Bakü- Tiflis- Erzurum boru hattının, Avusturya'ya kadar uzatılmasını öngörüyor. Avrupa için ucuz doğal gaz sağlayacak bu projede, Azerbaycan ve İran'dan gelecek olan doğal gaz Türkiye, Yunanistan, Macaristan vs. üzerinden geçerek Avusturya, Almanya ve İtalya' da kullanılacaktır. Hatta bölgedeki sakinlik sağlanırsa Ürdün ve Irak da gaz hattına bağlanacak ülkeler arasındaymış. Türkiye'yi bu kapsamda BOTAŞ temsil edecekmiş. Yıllık 31 milyar metreküp gaz taşınacakmış ve bu gazın 14 milyar metreküpü üzerinden boru geçen ülkeler tarafından kullanılacakmış. Ayrıca boru hattının geçtiği ülkelere transit ödemesi de yapılacakmış. Tabi bu projeyle Avrupa Rusya'nın doğalgaz tekelinden kurtarılacakmış.  Bu projeye ilk tepkiyi kim gösterdi biliyor musunuz? "Rusya" diyorsanız cevap doğru değil. Erdoğan'ın "kadim dostu" ABD.  ABD büyükelçilik sözcüsü Kathryn Schalow; "İran'ın nükleer programı nedeniyle Türkiye'nin enerji alanında İran'la işbirliği yapmasına karşı olduklarını açıkladı. ABD, İran ile yapılan her türlü işbirliğine karşıdır." Uyarısını yaptı!2010'da bitecekti. 2011 bitiyor. Nabucco projesi ne oldu? Haberi olan var mı?*Mecidiyeköy'ün arkasından Haliç'le Sarıyer'i birleştiren kanallar açılacaktı. Sanal olarak hazırlanan film insanı heyecanlandırıyordu. Başbakan anlatımıyla, artık sadece boğazda sefa sürülmeyecek, arka sokakların insanları da bu projeyle sefaya ortak olacaktı.  Sonuçtan haberi olan var mı? Arka sokaklardakiler sefa mı sürüyor, cefa mı? Yoksa can derdindeler mi?Artık seçimlerde yaklaşıyor. Yeni bir sanal vizyon filmi lazım. Ne yapalım? 3. Köprü yapalım bu filmde. Tanıtımlar, alkışlar. Sonuç; 3. köprü ve çevre yolları ile ilgili projenin iptali için dava açıldı. İTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Lale Berköz, Doç. Dr. Funda Yirmibeşoğlu ve Yard. Doç. Dr. Özhan Ertekin tarafından hazırlanan bilirkişi raporu İstanbul 2. İdare Mahkemesi'ne sunuldu. Rapor da Kuzey Marmara Otoyolu planının 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni planına uygun olmadığı belirtildi. Ayrıca üçüncü köprünün orman ve su havzası alanlarından geçtiğine vurgu yapılarak projenin, ekolojik  dengeyi bozacağı, orman bölgelerini yok edeceği, havzaların kirlenmesine yol açacağı belirtildi. Projenin 2.köprüden örnekler verilerek, kamu yararına aykırı ve ulaşım için de gereksiz olduğu belirtildi. Mahkeme bu raporu dikkate almaz, projeye okey verse bile ne zaman başlanacağı, tamamlanacağı meçhul. Mahkeme projeyi iptal ederse Erdoğan'ın mazereti de hazır; Hizmette önümüzü kesiyorlar!Bu gerçekler, bu milletin gözü önünde yaşandı. Ama milletimiz bunları nasıl olduysa görmedi. Tuttu seçimler öncesi AKP tarafından vizyona konan "çılgın proje" "İstanbul'a ikinci boğaz" "ikinci İstanbul" filmlerine kandı. Yüzde 50 AKP dedi. Hedefte 2023'tü. Kardeşim 2223 bile olsa bu zihniyet, bu anlayışla ne bu millete ve ne de devletimize bir şey veremez. Artık görün bu gerçeği.