Acil Tıp Derneği Genel Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu, hava sıcaklığındaki azalmaya paralel olarak aşırı soğuğa maruz kalma "hipotermi" nedeniyle oluşan yaralar ve donma tehlikesine karşın vatandaşları uyardı. Dr. Rodoplu, özellikle yaşlılar, bebekler, evsizler ve alkol bağımlılarının soğuğa karşı daha dirençsiz olduklarını belirtti
Soğuk ortamlardan kaçın
Vücudun soğuk karşısında ısı kaybını titremeyle dengelemeye çalıştığını ifade eden Dr. Rodoplu, mümkün olduğunca soğuk ortamlardan uzaklaşmak, açık havada bulunulması durumunda rüzgardan korunacak yer bularak buraya sığınmak gerektiğini anlattı.
Giysi katları arasındaki kuru ve durgun havanın, iyi bir ısı izolatörü olduğuna dikkat çeken Dr. Rodoplu, çok soğuk havalarda, başı örtmek ya da şapka giymek gerektiğini ifade etti.
Dr. Rodoplu, "Aşırı soğuğa maruz kalma (hipotermi) için ısının donma noktasında olmasına gerek yoktur. Kışın evsiz kişilerde veya evlerinde yeterince ısınamayanlarda da hipotermi görülebilir" dedi.
Hipotermi nasıl oluşuyor
Vücut ısısının birkaç derece düşmesinin telafi edilebileceğini anlatan Dr. Rodoplu, buna karşın yaşamsal organlarda ısının 35 derecenin altına inmesi halinde hipotermi oluşmaya başladığını kaydetti.
Hipoterminin birinci evresinde titreme görüldüğünü kaydeden Dr. Rodoplu bu evrede, vücut ısısının 32-35 derece arasında seyrettiğini, ikinci evrede ise 32 derecenin artına düştüğünü bu nedenle de titremenin durduğunu ve kas hareketlerinin azaldığını dile getirdi.
Donma belirtileri ve ilkyardım
Dr. Rodoplu, hipotermi belirtilerini ve hastaya yapılabilecek ilkyardımı, şöyle anlattı:
"Titreme, kas hareketlerinin yavaşlaması ve ısı düştükçe durması,uyku eğilimi, nabzın yavaşlaması, solunumun yavaşlaması, kalp ritmininbozulması hipoterminin belirtileridir. Böyle bir hastayı öncelikli olarak 20 derece civarında oda ısısına alın. Islak giysilerini çıkarınve kuru, sıcak battaniyelerle örtün. Gerekirse hava akımını kesmek için çevresine rüzgarlık gerin. Hastayı en kısa sürede hastaneye ulaştırın."
Soğuk nedeniyle oluşan yaraların çoğunun vücudun açıkta kalan el, burun kulak gibi yerlerinde olduğunu belirten Dr. Rodoplu, maruz kalınan ısı, rüzgarın hızı, yorgunluk, kötü beslenme, uyuşturucu ve alkol kullanımının bu yaraların şiddetini etkilediğini söyledi.
Bu durumda hastayı soğuk ve ıslak ortamdan hemen uzaklaştırmak gerektiğini dile getiren Dr. Rodoplu, "Sıcak ellerinizle ya da nefesinizle etkilenen bölgeyi ısıtmaya çalışın" dedi.
Donuklara ateş yaklaştırmayın
En ciddi lokal soğuk yaralanması olan donukta, dokuların donduğunu ve hücrelerin öldüğünü kaydeden Dr. Rodoplu, kangren gelişmesi durumunda ölü dokuların cerrahi olarak uzaklaştırılması gerektiğini ifade etti. Kızarma, ağrı, sertlik ve donma hissinin donuğun belirtileri olduğunu kaydeden Dr. Rodoplu, "Donmuş kısımların yeniden ısıtılması için araba egzozu veya doğrudan doğruya ateş kullanmayın, bu hassas dokularda daha fazla hasara yol açacaktır" dedi.
Dr. Rodoplu, bu durumda ilkyardım olarak şunların yapılması gerektiğini söyledi:
"Hastanın yüzük, saat, bilezik gibi takılarını çıkarın. Donmuş eli avcunuzda ısıtın, ayaklarında donma varsa, asla yürütmeyin. Sedye ya da sırt tahtası ile taşıyın. Don çözüldükçe, organ normal rengine gelmeye başlar. Kuru ve yün bir bezle bu organı sarın. Şişmeye karşı, bu organı yukarıda tutun. Donmuş organı, aleve, ateşe tutmayın, aşırı sıcak suya sokmayın."
Soğuk ortamlardan kaçın
Vücudun soğuk karşısında ısı kaybını titremeyle dengelemeye çalıştığını ifade eden Dr. Rodoplu, mümkün olduğunca soğuk ortamlardan uzaklaşmak, açık havada bulunulması durumunda rüzgardan korunacak yer bularak buraya sığınmak gerektiğini anlattı.
Giysi katları arasındaki kuru ve durgun havanın, iyi bir ısı izolatörü olduğuna dikkat çeken Dr. Rodoplu, çok soğuk havalarda, başı örtmek ya da şapka giymek gerektiğini ifade etti.
Dr. Rodoplu, "Aşırı soğuğa maruz kalma (hipotermi) için ısının donma noktasında olmasına gerek yoktur. Kışın evsiz kişilerde veya evlerinde yeterince ısınamayanlarda da hipotermi görülebilir" dedi.
Hipotermi nasıl oluşuyor
Vücut ısısının birkaç derece düşmesinin telafi edilebileceğini anlatan Dr. Rodoplu, buna karşın yaşamsal organlarda ısının 35 derecenin altına inmesi halinde hipotermi oluşmaya başladığını kaydetti.
Hipoterminin birinci evresinde titreme görüldüğünü kaydeden Dr. Rodoplu bu evrede, vücut ısısının 32-35 derece arasında seyrettiğini, ikinci evrede ise 32 derecenin artına düştüğünü bu nedenle de titremenin durduğunu ve kas hareketlerinin azaldığını dile getirdi.
Donma belirtileri ve ilkyardım
Dr. Rodoplu, hipotermi belirtilerini ve hastaya yapılabilecek ilkyardımı, şöyle anlattı:
"Titreme, kas hareketlerinin yavaşlaması ve ısı düştükçe durması,uyku eğilimi, nabzın yavaşlaması, solunumun yavaşlaması, kalp ritmininbozulması hipoterminin belirtileridir. Böyle bir hastayı öncelikli olarak 20 derece civarında oda ısısına alın. Islak giysilerini çıkarınve kuru, sıcak battaniyelerle örtün. Gerekirse hava akımını kesmek için çevresine rüzgarlık gerin. Hastayı en kısa sürede hastaneye ulaştırın."
Soğuk nedeniyle oluşan yaraların çoğunun vücudun açıkta kalan el, burun kulak gibi yerlerinde olduğunu belirten Dr. Rodoplu, maruz kalınan ısı, rüzgarın hızı, yorgunluk, kötü beslenme, uyuşturucu ve alkol kullanımının bu yaraların şiddetini etkilediğini söyledi.
Bu durumda hastayı soğuk ve ıslak ortamdan hemen uzaklaştırmak gerektiğini dile getiren Dr. Rodoplu, "Sıcak ellerinizle ya da nefesinizle etkilenen bölgeyi ısıtmaya çalışın" dedi.
Donuklara ateş yaklaştırmayın
En ciddi lokal soğuk yaralanması olan donukta, dokuların donduğunu ve hücrelerin öldüğünü kaydeden Dr. Rodoplu, kangren gelişmesi durumunda ölü dokuların cerrahi olarak uzaklaştırılması gerektiğini ifade etti. Kızarma, ağrı, sertlik ve donma hissinin donuğun belirtileri olduğunu kaydeden Dr. Rodoplu, "Donmuş kısımların yeniden ısıtılması için araba egzozu veya doğrudan doğruya ateş kullanmayın, bu hassas dokularda daha fazla hasara yol açacaktır" dedi.
Dr. Rodoplu, bu durumda ilkyardım olarak şunların yapılması gerektiğini söyledi:
"Hastanın yüzük, saat, bilezik gibi takılarını çıkarın. Donmuş eli avcunuzda ısıtın, ayaklarında donma varsa, asla yürütmeyin. Sedye ya da sırt tahtası ile taşıyın. Don çözüldükçe, organ normal rengine gelmeye başlar. Kuru ve yün bir bezle bu organı sarın. Şişmeye karşı, bu organı yukarıda tutun. Donmuş organı, aleve, ateşe tutmayın, aşırı sıcak suya sokmayın."