AB'den Türkiye'ye 'sudan sebepler'

Brüksel'de Türkiye ile AB arasındaki müzakereler çerçevesinde 'istatistik' ve 'mali kontrol' gibi 'hiç bir önemi olmayan' başlıklar açıldı. Müzakerelerin  açılışına Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan katıldı.

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki üyelik müzakerelerine dün Brüksel'deki Hükümetler Arası Konferans ile devam edildi. 'İstatistik ve mali kontrol' fasıllarının açılmasına karar veren Avrupa Birliği Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ısrarlı talepleri üzerine en önemli başlıklardan biri olan 'ekonomik politikalar ve para birliği' faslını gündemden çıkarttı.Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier Aralık ayı ortalarında Almanya'nın altı aylık AB dönem başkanlığındaki öncelikleri sıralarken, Avrupa Anayasası sürecinin yeniden canlandırılması ilk sırada yer alıyordu. Steinmeier Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin de sürdürüleceğini duyurmuş ve Almanya'nın müzakere süreciyle ilgili niyetlerini, "En azından müzakere edebileceğimiz yeni bir başlık açmak mümkün olacak mı?" sorusuna sığdırmıştı. Almanya hedefi tutturamadıAlmanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, 2007 yılının ilk yarısındaki başkanlık dönemlerinde iki ila dört başlığın daha müzakereye açılmasını temenni ediyordu. Ama altı ayda köprülerin altından akan sular müzakere fasıllarının sayısını hayli indirdi. Mart ayında 'sanayi politikasını' da tam üyelik müzakerelerine dahil eden Avrupa Birliği dışişleri bakanları bugün ise sadece 'istatistik' ve 'mali kontrol' gibi tali önemdeki iki başlığı müzakereye açabilecekler. Gündemden çıkarılan başlık ise tam üyelik arayışındaki aday ülkeler açısından hayati önem taşıyor. Aslında 'ekonomik politikalar ve para birliği' başlığının da bugün açılması öngörülmekteydi. Ama Avrupa Birliği'nde sözü en çok geçen liderlerden biri bu başlığı askıya aldırttı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas sarkozy geçen hafta Dışişleri Bakanı Bernard Kuchner kanalıyla, ekonomi ve para birliği başlıklarını açtırmayı aklına bile getirmediğini duyurmuştu. Sarkozy imtiyazlı ortaklık istiyorSelefi Jacques Chirac'ın aksine Sarkozy Türkiye'nin AB üyeliğine kesinlikle karşı çıkıyor. Fransa Cumhurbaşkanı AB'de Türkiye'ye yer olmadığını ve bu fikrini hiçbir zaman değiştirmeyeceğini söylemişti. Sarkozy bu sözlerinin mantıki sonucu olarak da tam üyelik şansı tanımadığı bir ülkeyle para birliğini müzakere etmenin anlamsız olacağını düşünüyor. Dün açılan diğer iki başlık ise tam üyelikle doğrudan bağlantılı olmadığı için Fransa Cumhurbaşkanı, 'istatistik' ve 'mali kontrol' gibi konuların imtiyazlı ortaklık teklif edilebilecek ülkelerle de görüşülebileceği kanaatinde. Barroso eleştirmiştiAB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen sonra Sarkozy'yi eleştirmiş ve Fransız liderin unuttuğu hususu şöyle dile getirmişti: "AB Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasını oy birliği ile kararlaştırdı. Bir ya da birden fazla üye ülke bu kararı değiştirtmek istiyorsa o zaman girişimdde bulunmalı ve bu adımlarının sonuçlarına katlanmalıdırlar." Ancak Nicolas Sarkozy'nin fikir değiştirmesi beklenmiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Aralık ayındaki Birlik zirvesinde Avrupa Birliği'nin sınırlarını tartışmaya açacak. Aslında Sarkozy'nin Türkiye'nin üyeliği karşısındaki direnişini yeni müzakere fasıllarının karara bağlanacağı bugün değil, Türkiye'yi Avrupa sınırları dışında bırakmak istediği Aralık zirvesinde başlatması beklenmekteydi.