AB Uyum Yasaları'nın ardından, Türkiye'nin AB'nin isteğine uyarak, 1 Eylül'den itibaren, bazı Arap ülkelerine vize uygulamaya başlayacağına ilişkin haberler, turizmcilerin tepkilerine yol açtı.
Araplar en gözde konuklar
Akdeniz Turistik Otelciler Birliği (AKTOB) Başkanı Ahmet Barut, bu yılın ilk altı ayın turist girişi rakamlarına bakıldığında, en yüksek artışın Arap ülkelerinden gelen turist sayısında yaşandığının görüleceğini bildirdi. Türkiye'yi ziyaret eden Arap turist sayısının daha da artmasını istediklerini kaydeden Barut, "Zaten son yıllarda, Arap turist sayısı da istikrarlı bir şekilde artıyor. Tam bu aşamada, vize uygulanacak olmasının Arap turist sayısını azaltacağını düşünüyoruz. Antalyalı turizmciler olarak, vize uygulamasına karşıyız" dedi.
AB'ye tek taraflı bağlılık anlamsız
Barut, Türkiye'nin henüz AB'ye tam üye olmamışken, AB'nin tek taraflı isteklerinin anlamsız olduğuna da değinerek, şöyle devam etti: "Turist girişinde en çok harcama kapasitesine sahip ve gelişmeye en açık pazar olan Arap ülkelerine vize uygulanması ekonomik çıkarlarımıza aykırıdır. Bu tür yakın pazarlar, sektör için çok önemlidir. Çünkü Arap ülkelerinin bir çoğu Türkiye'ye karayoluyla ulaşılabilecek bir mesafededir. İran'dan Antalya'ya her hafta bir charter uçak geliyor. İran gelişmeye açık bir ülke. Biz turizmciler, bu pazarları çok önemsiyoruz. Türkiye'nin hedeflediği 30-40 milyon, Antalya'nın hedeflediği 6-7 milyon turist, bu pazarlar canlanmadan olmaz. Türkiye'nin başlıca umudu haline gelen turizm sektörüne köstek olunması yerine, teşvik edici önlemler alınması gerekir."
AB'nin nimeti yok, külfeti çok
Diğer sektör temsilcileri de, AB'nin henüz nimetinin görülmediğini ama şimdiden külfetine katlanılmasının istendiğinden yakınarak, "AB, kendisinin vize koyduğu ülkelere, aday ülkelerin de vize uygulaması gerektiği iddiasıyla Türkiye'den, başta Suudi Arabistan olmak üzere, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Umman gibi Körfez ülkelerinin vatandaşlarına 1 Eylül 2002'den itibaren vize uygulamasına geçmesini istedi. AB'nin nimeti yok ama külfeti çok" diye konuştular.
Sektör temsilcileri, Türkiye'nin AB'ye alınıp alınmayacağı bile belli değilken AB'den bu türde istekler gelmesinin doğru olmadığını belirterek, "Gittikleri ülkelere bıraktıkları para nedeniyle dünyanın paylaşamadığı Arap turistlere kapıyı kapatmanın, onları ülkemize gelmekten vazgeçirecek vize uygulamalarına gitmenin, özellikle içinde bulunduğumuz ekonomik ortamda Türkiye'nin çıkarına olduğu inancında değiliz" dediler.
Araplar en gözde konuklar
Akdeniz Turistik Otelciler Birliği (AKTOB) Başkanı Ahmet Barut, bu yılın ilk altı ayın turist girişi rakamlarına bakıldığında, en yüksek artışın Arap ülkelerinden gelen turist sayısında yaşandığının görüleceğini bildirdi. Türkiye'yi ziyaret eden Arap turist sayısının daha da artmasını istediklerini kaydeden Barut, "Zaten son yıllarda, Arap turist sayısı da istikrarlı bir şekilde artıyor. Tam bu aşamada, vize uygulanacak olmasının Arap turist sayısını azaltacağını düşünüyoruz. Antalyalı turizmciler olarak, vize uygulamasına karşıyız" dedi.
AB'ye tek taraflı bağlılık anlamsız
Barut, Türkiye'nin henüz AB'ye tam üye olmamışken, AB'nin tek taraflı isteklerinin anlamsız olduğuna da değinerek, şöyle devam etti: "Turist girişinde en çok harcama kapasitesine sahip ve gelişmeye en açık pazar olan Arap ülkelerine vize uygulanması ekonomik çıkarlarımıza aykırıdır. Bu tür yakın pazarlar, sektör için çok önemlidir. Çünkü Arap ülkelerinin bir çoğu Türkiye'ye karayoluyla ulaşılabilecek bir mesafededir. İran'dan Antalya'ya her hafta bir charter uçak geliyor. İran gelişmeye açık bir ülke. Biz turizmciler, bu pazarları çok önemsiyoruz. Türkiye'nin hedeflediği 30-40 milyon, Antalya'nın hedeflediği 6-7 milyon turist, bu pazarlar canlanmadan olmaz. Türkiye'nin başlıca umudu haline gelen turizm sektörüne köstek olunması yerine, teşvik edici önlemler alınması gerekir."
AB'nin nimeti yok, külfeti çok
Diğer sektör temsilcileri de, AB'nin henüz nimetinin görülmediğini ama şimdiden külfetine katlanılmasının istendiğinden yakınarak, "AB, kendisinin vize koyduğu ülkelere, aday ülkelerin de vize uygulaması gerektiği iddiasıyla Türkiye'den, başta Suudi Arabistan olmak üzere, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Umman gibi Körfez ülkelerinin vatandaşlarına 1 Eylül 2002'den itibaren vize uygulamasına geçmesini istedi. AB'nin nimeti yok ama külfeti çok" diye konuştular.
Sektör temsilcileri, Türkiye'nin AB'ye alınıp alınmayacağı bile belli değilken AB'den bu türde istekler gelmesinin doğru olmadığını belirterek, "Gittikleri ülkelere bıraktıkları para nedeniyle dünyanın paylaşamadığı Arap turistlere kapıyı kapatmanın, onları ülkemize gelmekten vazgeçirecek vize uygulamalarına gitmenin, özellikle içinde bulunduğumuz ekonomik ortamda Türkiye'nin çıkarına olduğu inancında değiliz" dediler.