Malum AB ve ABD hayranı bir iktidarımız var. Ne yapsa dostlarına yaranamıyor. Gerçi arada "şövalye" "cesaret" madalyaları verseler de, iş menfaat ve inanç boyutuna geldi mi hep kendilerinden olanları seçiyorlar. İşte Fransa'nın küstahça çıkardığı kanun bunun son örneğidir. Ama neden ve niçin bu noktaya gelindi? Bizi bu acziyetlere hangi anlayış düşürdü? Nerden nereye? Vs. sorularının muhatabı ve cevabı bulunmalıdır. İşte bir vatandaşımızın, AKP iktidarının dış politikadaki iflasını anlatış biçimi çok manidar ve gerçekten halkça idi. Bakın ne diyor benim vatandaşım; "Ha insan ha devlet, fark etmez. Sen mahallende yıllardır beraber yaşadığın. Ekmeğini paylaştığın. Acısına ortak olduğun vs. dostlarını, komşularını bir anda bırakacaksın. Bu yetmezmiş gibi gidip arka sokaklarda "inbelerle" arkadaşlık kuracaksın. Onları mahallene, evine, mahremine getireceksin. Sonra bu "inbelerden" rahatsız olan komşularına posta koyacaksın. Bu inbeler uğruna varını yoğunu harcayacaksın. Sonuç ne olur, biliyor musun? İnbe, inbedir. Yarın senin namusuna da laf atar, göz de koyar. Seni arkadan vurur. Bozuk para gibi harcar." Türkiye'de bu kişinin yaptığını yapmıştır. Kendi komşu devletlerini, Türk cumhuriyetlerini dost edineceğine (ki, zaten kardeşiz) gitti elin inbelerini kadim dost ilan etti. İşte o inbe dostlarda kendilerinden bekleneni yapıyorlar. Öyle ki bunların ağa babası ABD, Türkiye'ye altın vuruşu hala yapmadı. Ama her an yapabilir? Nasıl geldik bu noktaya;
Uzun zaman önce"Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah'ın yeryüzündeki gölgesi? ve nice memleketlerin sultanı ve padişahı Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım. Sen ki Fransa vilayetinin Kralı Fransuva'sın.Hükümdarların sığındığı kapıma, elçinizle mektup gönderip, ülkenizi düşman istila edip, şu anda hapiste olduğunuzu bildirip, kurtuluşunuz konusunda bizden yardım talep ediyorsunuz. Söylediğiniz her şey dünyayı idare eden tahtımızın ayaklarına arz olunmuştur. Her şeyden haberdar oldum. Yenilmek ve hapsolmak hayret edilecek bir şey değildir. Gönlünüzü hoş tutup üzülmeyesiniz. Böyle bir durumda atalarımız düşmanları mağlup etmek ve ülkeler fethetmek için seferden geri kalmamışlardır. Biz de atalarımızın yolundayız ve daima memleketler ve alınmaz kaleler fetheylemekteyiz. Gece gündüz daima atımız eyerlenmiş ve kılıcımız belimizde kuşatılmıştır. Yüce Allah hayırlara bağışlasın. Allah'ın istediği ne ise olur. Bundan başka haberleri gönderdiğiniz adamınızdan öğrenesiniz. Böyle biliniz"
Üç beş ay önce"Şimdi bize basın mensupları soruyor, çok enteresan! NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? Böyle bir saçmalık olur mu yahu? NATO'nun ne işi var Libya'da? NATO mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edilebilir? Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez?Türkiye, son derece ilkeli tavır alırken, üzülerek ifade etmeliyim ki, Avrupa'dan bu noktada güçlü ses duyulmadı. Libya'daki olaylar karşısında müdahale ya da yaptırımların gündeme alınmasını Libya halkı adına kaygı verici buluyoruz?Kendi mukadderatlarını o ülkelerin halkları belirlemelidir. Kimse kalkıp da o ülkelerdeki petrol kuyularının hesabını yapmasın. Demokrasi adına bir şeyler konuşacaksak bunları konuşalım. Kalkıp da petrolün hesabını yapmayalım."Fransa İçişleri Bakanı Claude Gueant; "Cumhurbaşkanımızla ilgili yapılan eleştirilerle ilgili olarak şunu söylemek istiyorum. Şu an herkes, Sarkozy'nin orada olduğuna şükrediyor. Herkes televizyonlardan Kaddafi'nin yaptığı katliamı izlemeye hazırlanıyordu. Tanrıya şükür ki Cumhurbaşkanımız, Haçlı Seferi'nin önderliğini yaparak önce BM'yi, ardından da Arap Birliği ve Afrika Birliği'ni harekete geçirdi."
Şimdiki zamanFransa Parlamentosu; "Türkler katil, soykırımcı bir millettir. Aksini söyleyenin?"Lafa gerek var mı? Kim iktidar bu ülkede? Hani dünyanın sayılı güçlerindendik? Hani dünya lideri bir Başbakanımız vardı? Mazlumun karşısında aslan kesilen Ey AKP iktidarı; bu işin böyle olacağını bilmiyor muydunuz? Kaç kez "onlar birbirinin dostudur, siz onlardan olmadıkça onlar sizden asla razı olmazlar" ilahi hükümlerini hatırlatmadık mı? Gerçeği ne zaman göreceksiniz? Ya da; sizce gerçek nedir? Artık kimin dost, kimin düşman olduğunu anlayabildiniz mi? Sonra hiç merak ediyor musunuz; Şu pozisyonda "kadim dostunuz" ABD, bir seçim yapmak durumunda olsa sizi mi yoksa Fransa'yı mı tercih eder? İyi düşünün! Tarih de bizim, millet de bizim, devlet de bizim. Bu gemide hep beraberiz ona göre!
Akın Aydın / diğer yazıları
- Medyanın BRICS başlığı ve Putin’in AKP’ye uyarısı / 10.06.2024
- Tarımı da, tarım alanlarını da çiftçiyi de bitirdiler / 09.06.2024
- ‘Tek adam sistemi’ kalemlerimize de sirayet etti / 08.06.2024
- Bu işler ‘ey’ çekmekle olmaz / 07.06.2024
- İktidar, Allah’ın nimetlerini inkar ediyor / 06.06.2024
- İktidarın tek tasarruf kalemi insan eğitimi ve sağlığı / 05.06.2024
- Erdoğan’ın ‘teröristan’ çıkışını samimi buluyor musunuz? / 03.06.2024
- Bu soykırıma hahamlar, Yahudiler neden sessiz? / 02.06.2024
- Kendini tarif edemeyen insanlık / 01.06.2024
- Erdoğan iktidarda olduğunu yine unuttu / 31.05.2024
- Tarımı da, tarım alanlarını da çiftçiyi de bitirdiler / 09.06.2024
- ‘Tek adam sistemi’ kalemlerimize de sirayet etti / 08.06.2024
- Bu işler ‘ey’ çekmekle olmaz / 07.06.2024
- İktidar, Allah’ın nimetlerini inkar ediyor / 06.06.2024
- İktidarın tek tasarruf kalemi insan eğitimi ve sağlığı / 05.06.2024
- Erdoğan’ın ‘teröristan’ çıkışını samimi buluyor musunuz? / 03.06.2024
- Bu soykırıma hahamlar, Yahudiler neden sessiz? / 02.06.2024
- Kendini tarif edemeyen insanlık / 01.06.2024
- Erdoğan iktidarda olduğunu yine unuttu / 31.05.2024