“Müslümanları vurmak müthiş eğlenceli”

Yaklaşık on yıldır AKP iktidarının hayati yanlışlarını, safının gayri meşruluğunu vs. anlatmaya çalışıyoruz. Yine bozulan toplum yapısını, özellikle gençliğimizin önünün karanlık olduğunu, milli ve manevi değerlerden çooook ötelere savrulduğumuzu anlatmaya çalıştık, çalışıyoruz.
Zahiri anlamda; Ya bizler eksik kalıyoruz, görevimizi layıkıyla yapamıyoruz. Veya komple siyaset ve toplum tercihini Batıdan, haçlıdan, onlar gibi olmaktan, onlar gibi yaşamaktan yana kullanıyorlar. İşin batini yönünü ben bilemem. Kaderi boyutunu ise zaten aklım idrak edemez… Onun için biz zahirden (görünüşten, gördüğümüzden, görünenden) gidelim ve son bir iki aya bakalım…
*Afganistan’da askerimiz var. Niçin? Haçlı güçlerini, vatanlarını işgal eden Müslümanlara karşı korumak için. O haçlılar Müslümanları katlettiler. Yani şehit ettiler. Sonra, cesetlerine pislediler. Bizde “tık” yok.
*Aynı Afganistan’da, muhafızlığına soyunduğumuz haçlı güçleri “Kutsal Kitabımızı” yaktı. Bizim yetkili ve yetkisizlerde “tık” yok.
*Yine aynı Afganistan ile ilgili olarak Birleşik Devletler Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Orgeneral James Mattis Ankara’da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’le bir araya geldi. Tam o sıralarda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’da ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’la başbaşaydı…
“Kadim Dostun” bu generali, benim paşamın yanında bakın ne dedi;
“Afganistan’a gidiyorsunuz. Orada peçe takmadıkları için 5 yıldır kadınları döven erkeklerle karşılaşıyorsunuz. Bu tür adamların zaten erkekliğinin kalmadığını biliyorsunuz. Bu yüzden onları vurmak müthiş eğlenceli. Kahkahalarla gülmek kadar keyif veriyor. Peşinen söyleyeyim, savaşı seviyorum.” Yine “tık” yok.
Bakın ne kadar çağdaş ve ifade özgürlüğü olan bir ülke olduk. Elin gavuru ülkeme gelmiş, Allah’ın “siz kardeşsiniz” dediği ve Müslüman olarak bu kardeşliği kabul ettiğimiz kişileri öldürmekten zevk aldığını ifade ediyor. Sende tık yok.
*Irak’tan ABD çekildi diyorlar. Yalan. Her gün yine bombalar patlıyor. Her gün yine onlarca insan katlediliyor. Tık yok.
*Kürdistan kurulma aşamasında. Tık yok.
*Libya talan ediliyor. Suriye talan edilmek için Türkiye kullanılmak isteniyor. Aynen Mısır, Irak, Libya’da olduğu gibi… Tık yok.
*Artı birilerinin bir zamanlar, adeta (haşa) İslam’ın kılıcı gibi gösterdikleri Taliban ve Müslüman kardeşler örgütü haçlı yanında, Suriye’ye karşı duruş sergiliyor. Tık yok.
*Fransa, İsviçre alenen ülkemizle, tarihimizle dalga geçiyor, iftiralarına devam ediyor. Bizim Bakan show peşinde. Tık yine yok.
*Ülkemiz ise Hocalı’da daha 20 yıl önce Ermenilerin yaptığı soykırımı, zulmü Meclis’e bile getiremedik. Tık yok.
*Yiğit Bulut’un “şerefsiz” dediği NATO Genel Sekreteri geldi. İyice ağırladık gitti. O sekreter ki, Peygamberimize yapılan hakaretlere onay vermiş artı Türkiye’nin okey vermesi ile NATO’ya baş olmuş. Artı malum radar sisteminin Türkiye’ye konulmasını iktidarın istediğini ifade etmişti. Tık yok.
Tıksızlıkları daha da uzatabiliriz. Bu arada bizim MGK toplandı. Yukarıda bir kaçını yazdığım hayati konuların gölgesinde, MGK’dan ne karar çıktı biliyor musunuz? “SURİYE’NİN KINANMASI” Meclis ise kendilerine zam yapma ve bunun haklılığını millete anlatma derdinde…
Sonuçta bu kadar “tık yokun” ardında bir gün illaki “tıklanacaksın” haberin olsun!
Ne diyelim; Allah çok merhametlidir ama azabı da çok çetindir. Kafirlere ve münafıklara o merhametten nasip yoktur.