Erzurum merkeze sadece yedi kilometre uzaklıkta bir köy var, eski adı Dutçu, yeni adı ise Tuzcu Köyü. Yunus Emre ve mürşidi Taptuk Emre'ye ait mezartaşlarının bulunduğu köy. Daha önce iki yazı ile bu köşede tanıtmaya çalıştığımız Kadiri meşayihinden büyük veli Hacı Hasıl Hazretlerinin ve daha bir çok zevatın türbelerinin bulunduğu bir köy.
Bir Cuma günü Ferit Aydemir ve Gümüşhane'den misafirimiz olan İmdat Zor'la birlikte her taşı ayrı bir tarih olan bu köyün mezarlığını ziyaret ettik, orada yatan ecdadımıza Fatiha'lar, Yasin'ler armağan ettik. Köyün orta yerinde, evlerin arasında, ortalama elli altmış metrekarelik bir alanda üstüste yatan 570 şehidimizi de ziyaret ettik ve nemli gözlerle onlara da hediyeler gönderdik. Köyün duyarlı gençlerinden Ahmet Özgüzelay'dan ve daha sonra da babasından dinlediklerimiz tüyler ürperticiydi.
12 Mart 1918, Erzurum'un haçlı mezaliminden, Rus ve Ermeni katliamlarından kurtulduğu gündür. Dutçu Köyündeki katliam, bu tarihin biraz öncesine rastlıyor.
Önce, on kadar atlı-silahlı Ermeni çetesi köye gelir, köyün gençleri mudahale etmek isterlerse de ileri gelen yaşlılar müsade etmez ama çok geçmeden atlı-silahlı çeteler leş kargası gibi köyü doldurur. Mevsim kıştır, kar dizdedir, dizinde kuvvet olan bir yolunu bulan kaçar, köyü terkeder. Kaçamayan çocuk yaşlı, kadın ve hastalardan oluşan 570 çaresiz, kimsesiz insanı bir eve doldururlar ve benzin döküp ateşe verirler.
Evinde misafir olduğumuz Ahmet Özgüzelay'ın büyük babası Molla Ziya katliam akşamı köyde değildir, ertesi gün köye girdiğinde yakılmış, yıkılmış, viran olmuş bir köyle ve hâlâ yanmakta olan köylülerin, çoluk çocuğunun, yakınlarının dumanı ile, kömürleşmiş cesetleri ile karşılaşır. Ermeniler yaktıkları ve kaçmalarını sağladıkları Dutçu köylülerinin evlerine yerleşmişlerdir.
Molla Ziya, ilk şoku üzerinden attıktan sonra silahını almak için evine girdiğinde, deli-divane olmuş, konuşamaz durumdaki ihtiyar annesi ile karşılaşır. Nasıl olmuşsa yanmaktan kurtulmuştur yaşlı kadın. Molla Ziya, silahını alır, at sesleri duyduğu ahıra girdiğinde, yedi-sekiz tane atın bağlı olduğu görür. Biraz daha dikkatini toplar bakar ki ahırın bir köşesinde atların sayısı kadar Ermeni çetesi, koca bir köyün ocağını söndürmüş olmanın rahatlığı içinde uyumaktadırlar. Evlat acısı, kardeş acısı, amca, dayı, hala, teyze acısı ile kıvranan Molla Ziya, cesaretini toplar ve az bir zaman içinde hepsini canını cehenmeme yollamayı başarır. Mevsim kıştır, vakit gecedir, silah sesini duyan diğer çeteler Molla Ziya'nın evini kuşatmadan o er kişi koşar köyün mezarlığında bulunan Yunus Emre'nin mezar taşına sarılır ve orada yatan veliler hürmetine yaratan'dan yardım ister. Ermeniler, kardaki izleri takip ederek mezarlığa girerler, ama her mezarlığı didik didik aradıkları halde, hatta bu arama sırasında Molla Ziya'ya dokundukları halde bulup yakalayamazlar:
Ayaklarında ayakkabısı olmayan Molla Ziya, belindeki kuşağı iki parça ederek ayaklarına sarar ve karlara bata-çıka, o gece yedi kilometrelik yolu kateder ve Erzurum'a ulaşır.
Erzurum'da durum nedir, yarın göreceğiz.
Bir Cuma günü Ferit Aydemir ve Gümüşhane'den misafirimiz olan İmdat Zor'la birlikte her taşı ayrı bir tarih olan bu köyün mezarlığını ziyaret ettik, orada yatan ecdadımıza Fatiha'lar, Yasin'ler armağan ettik. Köyün orta yerinde, evlerin arasında, ortalama elli altmış metrekarelik bir alanda üstüste yatan 570 şehidimizi de ziyaret ettik ve nemli gözlerle onlara da hediyeler gönderdik. Köyün duyarlı gençlerinden Ahmet Özgüzelay'dan ve daha sonra da babasından dinlediklerimiz tüyler ürperticiydi.
12 Mart 1918, Erzurum'un haçlı mezaliminden, Rus ve Ermeni katliamlarından kurtulduğu gündür. Dutçu Köyündeki katliam, bu tarihin biraz öncesine rastlıyor.
Önce, on kadar atlı-silahlı Ermeni çetesi köye gelir, köyün gençleri mudahale etmek isterlerse de ileri gelen yaşlılar müsade etmez ama çok geçmeden atlı-silahlı çeteler leş kargası gibi köyü doldurur. Mevsim kıştır, kar dizdedir, dizinde kuvvet olan bir yolunu bulan kaçar, köyü terkeder. Kaçamayan çocuk yaşlı, kadın ve hastalardan oluşan 570 çaresiz, kimsesiz insanı bir eve doldururlar ve benzin döküp ateşe verirler.
Evinde misafir olduğumuz Ahmet Özgüzelay'ın büyük babası Molla Ziya katliam akşamı köyde değildir, ertesi gün köye girdiğinde yakılmış, yıkılmış, viran olmuş bir köyle ve hâlâ yanmakta olan köylülerin, çoluk çocuğunun, yakınlarının dumanı ile, kömürleşmiş cesetleri ile karşılaşır. Ermeniler yaktıkları ve kaçmalarını sağladıkları Dutçu köylülerinin evlerine yerleşmişlerdir.
Molla Ziya, ilk şoku üzerinden attıktan sonra silahını almak için evine girdiğinde, deli-divane olmuş, konuşamaz durumdaki ihtiyar annesi ile karşılaşır. Nasıl olmuşsa yanmaktan kurtulmuştur yaşlı kadın. Molla Ziya, silahını alır, at sesleri duyduğu ahıra girdiğinde, yedi-sekiz tane atın bağlı olduğu görür. Biraz daha dikkatini toplar bakar ki ahırın bir köşesinde atların sayısı kadar Ermeni çetesi, koca bir köyün ocağını söndürmüş olmanın rahatlığı içinde uyumaktadırlar. Evlat acısı, kardeş acısı, amca, dayı, hala, teyze acısı ile kıvranan Molla Ziya, cesaretini toplar ve az bir zaman içinde hepsini canını cehenmeme yollamayı başarır. Mevsim kıştır, vakit gecedir, silah sesini duyan diğer çeteler Molla Ziya'nın evini kuşatmadan o er kişi koşar köyün mezarlığında bulunan Yunus Emre'nin mezar taşına sarılır ve orada yatan veliler hürmetine yaratan'dan yardım ister. Ermeniler, kardaki izleri takip ederek mezarlığa girerler, ama her mezarlığı didik didik aradıkları halde, hatta bu arama sırasında Molla Ziya'ya dokundukları halde bulup yakalayamazlar:
Ayaklarında ayakkabısı olmayan Molla Ziya, belindeki kuşağı iki parça ederek ayaklarına sarar ve karlara bata-çıka, o gece yedi kilometrelik yolu kateder ve Erzurum'a ulaşır.
Erzurum'da durum nedir, yarın göreceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- ‘İnen hak aşkına…’ / 30.12.2025
- Yoksulun halini onlar ne bilsin? / 26.12.2025
- Özetin özeti… Hayatın özeti… / 24.12.2025
- Üç aylar iklimi derman olsa derdimize / 22.12.2025
- Var mı bir gören? / 16.12.2025
- Ey insan! / 14.12.2025
- Negatif büyüme! / 12.12.2025
- Ezber bozan parti: BTP / 11.12.2025
- Her kime dokunsan ağlayası var / 04.12.2025
- Tefecinin çetecinin elinden koca bir memleket yandı ha yandı / 02.12.2025
- Yoksulun halini onlar ne bilsin? / 26.12.2025
- Özetin özeti… Hayatın özeti… / 24.12.2025
- Üç aylar iklimi derman olsa derdimize / 22.12.2025
- Var mı bir gören? / 16.12.2025
- Ey insan! / 14.12.2025
- Negatif büyüme! / 12.12.2025
- Ezber bozan parti: BTP / 11.12.2025
- Her kime dokunsan ağlayası var / 04.12.2025
- Tefecinin çetecinin elinden koca bir memleket yandı ha yandı / 02.12.2025






























































































