2010'u bitirdik, 2011'e girdik. Cenabı Hak 2011 yılını milletimiz ve tüm İslam coğrafyası hakkında hayırlı kılsın. Tabii akılı bir Müslüman için duanın yanında o duaya muhatap olmak için gayret etmek de oldukça önemli?Dilerseniz 2011 yılının bu ilk günlerinde 2010'un her yönden kısa bir muhasebesini yapalım ve 2011 yılında neler yapmamız gerektiği konusunda fikir sahibi olmaya çalışalım.2010 yılının en önemli olaylarından birisi, şüphesiz füze kalkanı projesi? Bu proje, ABD'nin başta İran olmak üzere tüm İslam coğrafyasını kontrol altına alması açısından önemli bir proje? Türk siyasilerin talebi üzerine proje bir ABD projesi olmaktan çıkartılıp NATO kapsamına alındı ve Kasım ayında Lizbon'da yapılan NATO zirvesinde, füze kalkanının Türkiye'nin İran sınırına konulması Türkiye tarafından da kabul edildi.Böylece füze kalkanı İran'ı hedef aldığı için Türkiyeİran çatışmasının zemini hazırlanmış oldu. Türkiye İsrail'in muhafızlığına soyunmuş oldu ve yine Türkiye tarihinde ilk defa Haçlı safına geçerek namlusunu İslam coğrafyasına çevirmiş oldu.2010'un diğer önemli bir olayı 12 Eylül referandumuydu. AKP hükümeti tarafından hazırlanan Anayasa değişiklik paketi oylandı, yüzde 58 evet, yüzde 42 hayır oyu alarak kabul edildi. Anayasa paketinin içeriği, her noktada AB ve ABD'ye teslim olmuş olan siyasetin, demokraside denge unsuru olan yargı erkini ve askeri kontrol altına alması şeklindeydi.Siyasetin taviz vermede önüne geçen bir takım unsurları devre dışı bırakması açısından bu değişim gerekliydi, çünkü AB ve ABD'nin bundan sonraki talepleri yenir yutulur cinsten değildi. Bunlar hazmı zor taleplerdi.Neticede değişiklik paketi onaylandı ve hemen akabinde Türkiye'de tartışılmayacak konular olan milli bütünlük, tek dil, tek millet, tek bayrak tartışma konusu oldu. Yine bundan sonraki süreçte Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı verdiği stratejik özelleştirmelerin hızla ve daha tavizkar bir şekilde devam edeceğini göreceğiz.2010'un en önemli gündem maddelerinden birisi de Türkiyeİsrail ilişkileri idi.Türk siyasilerin Davos şovu ile başlayan iç politikaya yönelik İsrail karşıtlığı tiyatrosu 2010 yılında da devam etti. Türkiye bu şovların gölgesinde bir yandan İsrail'in hamiliğine soyunurken, bir taraftan da her türlü stratejik anlaşmalara da devam etti. Görünüşte İsrail'e tavır konuldu ama perde arkasında sırtı sıvazlandı, karşısında el pençe divan duruldu.Türkiye'nin bu göstermelik şovlarına karşı İsrail hiç de tiyatro oynamadı, Türkiye aleyhine gayet net bir politika izledi. "Alçak koltuk" kriziyle başlayan Türkiye'yi aşağılama politikası Mavi Marmara katliamı ile devam etti. Türkiye özür ve tazminat peşinde koşarken, onlar Türkiye'den özür istediler. İsrail'in aleyhimize adımları bununla sınırlı kalmadı, etrafımızdaki Yunanistan, Romanya, Azerbaycan gibi ülkelerle stratejik savunma ve ekonomi anlaşmaları yaptı. Dahası, tartışmalı olan Rum kesimiyle münhasır ekonomik alan anlaşması imzalayarak Akdeniz'i paylaşmaya başladılar. Kısaca Türkiye hiçbir anlamı olmayan şovlarla gün geçirirken İsrail fiili adımlarla Türkiye'yi biraz daha kıskacın içine aldı.2010'da Pontus'un simgesi olan Sümela manastırı'nda ayin yapıldı, Yine Ermenilerin Türk soykırımının simgesi olan Akdamar Kilisesinde ayin yapıldı. Heybeliada'daki Yetimhane kaşla göz arası patrikhane'ye verildi ve ekümenikliği pekiştirildi. 2010'da ekonomi ise hiç de iç açıcı değildi. Yabancılara ve yandaşlara haraç mezat satışlar devam etti, yabancılar madenlerimizi hortumladı, borçlarımız arttı, biraz daha bağımlı bir ülke haline geldik.Kısaca 2010 yılında aşağılandık, daha fazla borca battık, savaşa, bölünmeye, parçalanmaya, yok olmaya biraz daha yaklaştık, 2010 2009'u aratır mahiyetteydi. İnşallah milletimiz bu olumsuz tablodan ders çıkarır, milli projeleri olan iş bilen siyasilere emaneti devreder de 2011 2010'u aratmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Güçlü’nün hukukuyla ‘adalet’ sağlanır mı? / 08.02.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025