15 Temmuz işgal girişimiydi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ mensuplarının 15 Temmuz'da yaptıkları ihanetin büyüklüğünün ancak bir asır önceki işgal günleriyle mukayese edilebileceğine işaret ederek, "Mesela FETÖ'nün TBMM'y bombalamasıyla Osmanlı Meclis-i Mebusan'ın kapatılması aynı şeydir. Orada bir fark yok" dedi.
01.02.2017 00:00:00
YENİ MESAJ/ANKARA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 'Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 2016 Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, eskiden sadece sınırların ve çıkarların korunması olarak algılanan güvenlik kavramının artık ekonomik, sosyal, kültürel tüm varlıklara yönelik tehditleri de içerecek şekilde geliştiğine işaret ederek, "Askeri, adli, polisiye tedbirler güvenlik yaklaşımının görünürdeki yüzleridir ve bu konularda başarılı olmak elbette önemlidir. Ama bunun yanında güvenlik döngüsünün tamamlanabilmesi için bilimden sanata, eğitimden spora, yatırımlardan medyaya kadar geniş bir alanda mücadele edilmesi gerekiyor" dedi. Her medeniyetin kendi teknolojisini, her teknolojinin kendi kültürünü ve değerini ürettiğini kaydeden Erdoğan, "Ecdadımızın en güzel ibadethaneleri inşa etme gayesiyle yaptığı camilerle birlikte o camilerin inşasında kullanılan teknik ve teknoloji de bizim medeniyetimizi yansıtır. Ticaret yolları üzerindeki hanlar, kervansaraylar, köprüler aynı şekilde birer medeniyet mirasıdır" şeklinde konuştu.
"Çok açık, çok yalın iki örnek vereceğim" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi: "TÜBİTAK bir dönem milli yazılım sisteminin arayışının ürünü olarak PARDÜS'ü üretti. Bu yazılımın kullanılacağı teknoloji bize ait olmadığı için tüm gayretlere rağmen PARDÜS yaygınlık kazanamadı, geçerli ve yaygın kullanılan bir ürün haline de dönüşemedi. Aynı şekilde başbakanlığım döneminde kamu kurumlarındaki bilgisayarlarda F klavye kullanılması konusunda bir genelge yayınlamıştım. Aradan geçen onca yıla rağmen bu konuda da ciddi bir ilerleme kaydedilmediğini görüyorum. Çünkü bu klavyenin kullanıldığı cihazı ve teknolojiyi üreten, dolayısıyla onun kültürünü belirleyen biz değiliz."
Bir FETÖ uyarısı daha
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütüne ilişkin, "Bu örgütün içindeki akademisyenler, yargı mensupları, polisler, askerler, öğretmenler, iş adamları iyi eğitim almış, fiyakalı okullardan mezun olmuş olabilirler ama bu durum hakikatler karşısındaki körlüklerini, cehaletlerini, kalplerini ve zihinlerini bir şarlatana kiralamış oldukları gerçeğini ortadan kaldırmıyor" dedi. Ecdadımızın irfanı ve hikmeti ilmin yanına koyduğunu hatırlatan Erdoğan, "İrfan olmazsa o ilmin hiçbir değeri yok. Hikmet olmazsa aynı şekilde o bilginin hiçbir anlamı yok. Kendimize gelebilmemiz ancak kendimizi bilmemizle mümkündür. Şayet biz kendimizi bilmezsek birileri gelir bize ne olduğumuzu anlatmaya, bunun sınırlarını çizmeye başlar. Pek çok sapkın yapı gibi FETO'cular da yollarını kaybetmişlerdir. Ne olduklarını, kim olduklarını unutarak, her biri sadece sahiplerinin emrettiğini yapan birer mankurta dönmüşlerdir veya dönüşmüştür. Öyle ki 15 Temmuz'da bu örgüt mensuplarının yaptıkları ihanetin büyüklüğünü ancak bir asır önceki işgal günleriyle mukayese edebiliriz. Mesela FETÖ'nün Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalamasıyla Osmanlı Meclis-i Mebusan'ın kapatılması aynı şeydir. Aynı amaca yöneliktir. Orada bir fark yok. Her ikisi de milli iradenin tecelligâhı olan bu kurumları işlemez hale getirerek ülkenin işgaline zemin hazırlama amacı gütmektedir."
TÜBA 2016 Akademi Ödüllerini Sosyal ve Beşeri Bilimler kategorisinde İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Mardin, Sağlık ve Yaşam Bilimleri kategorisinde Washington Üniversitesi (ABD) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mary-Claire King, Fen ve Mühendislik Bilimleri kategorisinde ise California Berkeley Üniversitesi (ABD) Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Omar M. Yaghi kazandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 'Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 2016 Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, eskiden sadece sınırların ve çıkarların korunması olarak algılanan güvenlik kavramının artık ekonomik, sosyal, kültürel tüm varlıklara yönelik tehditleri de içerecek şekilde geliştiğine işaret ederek, "Askeri, adli, polisiye tedbirler güvenlik yaklaşımının görünürdeki yüzleridir ve bu konularda başarılı olmak elbette önemlidir. Ama bunun yanında güvenlik döngüsünün tamamlanabilmesi için bilimden sanata, eğitimden spora, yatırımlardan medyaya kadar geniş bir alanda mücadele edilmesi gerekiyor" dedi. Her medeniyetin kendi teknolojisini, her teknolojinin kendi kültürünü ve değerini ürettiğini kaydeden Erdoğan, "Ecdadımızın en güzel ibadethaneleri inşa etme gayesiyle yaptığı camilerle birlikte o camilerin inşasında kullanılan teknik ve teknoloji de bizim medeniyetimizi yansıtır. Ticaret yolları üzerindeki hanlar, kervansaraylar, köprüler aynı şekilde birer medeniyet mirasıdır" şeklinde konuştu.
"Çok açık, çok yalın iki örnek vereceğim" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi: "TÜBİTAK bir dönem milli yazılım sisteminin arayışının ürünü olarak PARDÜS'ü üretti. Bu yazılımın kullanılacağı teknoloji bize ait olmadığı için tüm gayretlere rağmen PARDÜS yaygınlık kazanamadı, geçerli ve yaygın kullanılan bir ürün haline de dönüşemedi. Aynı şekilde başbakanlığım döneminde kamu kurumlarındaki bilgisayarlarda F klavye kullanılması konusunda bir genelge yayınlamıştım. Aradan geçen onca yıla rağmen bu konuda da ciddi bir ilerleme kaydedilmediğini görüyorum. Çünkü bu klavyenin kullanıldığı cihazı ve teknolojiyi üreten, dolayısıyla onun kültürünü belirleyen biz değiliz."
Bir FETÖ uyarısı daha
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütüne ilişkin, "Bu örgütün içindeki akademisyenler, yargı mensupları, polisler, askerler, öğretmenler, iş adamları iyi eğitim almış, fiyakalı okullardan mezun olmuş olabilirler ama bu durum hakikatler karşısındaki körlüklerini, cehaletlerini, kalplerini ve zihinlerini bir şarlatana kiralamış oldukları gerçeğini ortadan kaldırmıyor" dedi. Ecdadımızın irfanı ve hikmeti ilmin yanına koyduğunu hatırlatan Erdoğan, "İrfan olmazsa o ilmin hiçbir değeri yok. Hikmet olmazsa aynı şekilde o bilginin hiçbir anlamı yok. Kendimize gelebilmemiz ancak kendimizi bilmemizle mümkündür. Şayet biz kendimizi bilmezsek birileri gelir bize ne olduğumuzu anlatmaya, bunun sınırlarını çizmeye başlar. Pek çok sapkın yapı gibi FETO'cular da yollarını kaybetmişlerdir. Ne olduklarını, kim olduklarını unutarak, her biri sadece sahiplerinin emrettiğini yapan birer mankurta dönmüşlerdir veya dönüşmüştür. Öyle ki 15 Temmuz'da bu örgüt mensuplarının yaptıkları ihanetin büyüklüğünü ancak bir asır önceki işgal günleriyle mukayese edebiliriz. Mesela FETÖ'nün Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalamasıyla Osmanlı Meclis-i Mebusan'ın kapatılması aynı şeydir. Aynı amaca yöneliktir. Orada bir fark yok. Her ikisi de milli iradenin tecelligâhı olan bu kurumları işlemez hale getirerek ülkenin işgaline zemin hazırlama amacı gütmektedir."
TÜBA 2016 Akademi Ödüllerini Sosyal ve Beşeri Bilimler kategorisinde İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Mardin, Sağlık ve Yaşam Bilimleri kategorisinde Washington Üniversitesi (ABD) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mary-Claire King, Fen ve Mühendislik Bilimleri kategorisinde ise California Berkeley Üniversitesi (ABD) Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Omar M. Yaghi kazandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.