Kılıçtaroğlu için, "Bay bay Kemal" demişti Erdoğan.
Aynı zamanda Erdoğan, "Men Dakka Dukka" diye de çokça sarfı nazar ederdi. Yani birinin kapısını çalanın kapısı çalınır anlamına gelir.
O kadar kendisini ve partisini güçlü görürdü ki Sn. Erdoğan, kıyamete kadar bu işin böyle devam edeceği ruh haline bürünürdü.
İşbaşına geldikleri 3 Kasım 2002'de bu tarafa daima mağdur edebiyatı yaparak partisini zinde tutmayı başaran Erdoğan, bunu yaparken de kendisine en büyük desteği, CHP'den alırdı.
Bunu çok iyi bilen Erdoğan, ne zaman ekonomi ve krizler gündeme gelse derhal CE-HA-PE der ve 70 yıl öncesine giderek, garip örnekler verirdi.
Seçmen tabanı ise bu söylemleri süresiz satın alır ve CHP'yi tüm olumsuzlukların nedeni sayardı.
2024 yerel seçimlerine kadar bu tiyatro böyle devam ede geldi.
Emeklilerin "Açız" feryadına iktidar aldırış etmiyor, ben hangi adayı koyarsam, tıpış tıpış seçiliyor havasındaydı.
Ama bu sefer olmadı.
Bu sefer belki de son seferdi.
Bay bay Kemal seslerinin yerini bu sefer, bay bay Erdoğan almaya başladı.
Demişti ya Erdoğan.
Men dakka dukka!
O kadar şımarık ve kibir abidesi adaylar gördüm ki…
Bunların tamamı iktidar kanadına aitti.
Çok zenginler.
"Siz çalışın durun, biz son hafta seçimi babalar gibi alırız" diyorlardı rakiplerine.
Ne oluyordu son hafta ve hatta son üç gün?
Kumanya tırları çekiliyordu köylerin girişlerine. Yetmedi bir de kumanya çekleri dağıtılıyordu.
Hüseyin Baş diyordu ya…
"Size bir poşet kumanya getirenler, sizi bu hale getirenlerdir."
Ne kadar da her şeyi özetleyen bir kapak cümlesi.
Bir tarafta devletin tüm olanakları ile adeta seçmene hücum eden bir anlayış, diğer tarafta çözüm ve projeleri ile kapı kapı gezen tertemiz adaylar.
"Bize oy vermezseniz sizi cezalandırırız" diyebilecek kadar ileri gidildi bu seçimde.
Olağanüstü bir kibir.
Milyarlarca lira hazine parası ve dahası harcanarak, her metrekareye iktidar adayını tanıtan pankartlar asıldı bu ülkede. Diğer adaylara nokta kadar yer bile bırakılmadı. Öylesi bir şımarıklık ki, aman yarabbi…
Milleti bu kadar kör ve sağır sanmanın ağır bedelleri ödendi.
Büyükşehirlerin neredeyse tamamını kaybetti iktidar.
Millet AK Parti'ye artık güvenmiyor.
İlk yıllardaki sevgi, büyük bir öfkeye dönüştü.
Her çıkışın mutlak bir inişi vardır.
Erdoğan ve AK Parti açısından artık, "Yolun sonu görünüyor" türküleri söylenmeye başlandı.
CHP'ye oy veren bir AK Partili seçmen anlatıyor.
"Biz CHP'yi sevdiğimizden değil, bunlar gitsin de kim gelirse gelsin diye bu adamlara oy verdik" diyor.
Seçim kampanyası boyunca en fazla saha çalışması yapan ve sağlıklı veri toplayan bir gazeteci olarak şu gözlem ve tespitleri yaptım.
Seçmen AK Parti'ye çok büyük öfke duyuyor. Ama belli bir taşra kesiminin desteği, kumanyalara endeksli olarak devam ediyor.
Öte yandan AK Partili seçmen CHP'yi hiç benimsemediği halde, kriz manyağı haline geldiği için bu sefer desteğini esirgemedi ve tepki oylarını CHP'ye verdi.
Bir başka gerçek var ki, çok enteresan. Böylesini belki de ilk defa bu seçimlerde ve saha çalışmalarında görmek mümkün oldu.
Peki, neydi bu ilginç gerçeklik?
AK Parti'den CHP'ye, MHP'den İYİ Parti'ye ve hatta diğer uç partilerin seçmenine varıncaya kadar çok büyük bir sevgi selinin odağında bir siyasetçi vardı.
Bu siyasetçi, BTP lideri Hüseyin Baş'tı.
Herkes ondan övgü ile bahsediyor ve mutlaka Meclis'e girmesi gerektiğini söylüyordu.
Özellikle de sosyal medyadan Hüseyin Baş'ı takip ettiklerini ve çok beğendiklerini belirten çok sayıda seçmenle yüzleştik.
Bu kadar çok sevilen ikinci bir siyasetçi yok dense, yüzde yüz doğrudur derim.
Herkes Hüseyin Baş için, "Geleceğin Cumhurbaşkanı" diyor.
Sonuç:
Seçimin kaybedeni AK Parti olmuştur.
Kazananı, görece olarak CHP olmuştur.
Bu seçimlerde en çok konuşulan ve övgü alan siyasetçi, Hüseyin Baş olmuştur.
Son bir not…
Bu iş böyle devam etmeyecek ve erken seçim mutlaka gündeme gelecek ve yapılmak zorunda kalınacaktır!
- Cumhurbaşkanı Mansur Yavaş! / 06.05.2024
- 1982 Anayasası harikaydı / 01.05.2024
- Dersimiz tarih / 30.04.2024
- Ben Erdoğan’ın yerinde olsam… / 29.04.2024
- Akıllı bir Allah kulu yok mu? / 25.04.2024
- MB Türk milletine ihanet ediyor! / 23.04.2024
- CHP’ye sorularım var! / 22.04.2024
- Erdoğan’ın fişini Şimşek çekti! / 18.04.2024
- Siyasette birleşme zamanı / 16.04.2024