logo
11 MAYIS 2024

Sayın Bakana açık mektup

01.04.2019 00:00:00
İnanın çok iyi biliyorum ki, ekonomik dengelerin nasıl işlediği ve her işleyişin nasıl bir sonucu olabileceğini düşünüyor ve kadronuzla beraber kafa yoruyorsunuzdur. Şu an itibariyle konulara, problemlere nasıl çözüm üreteceğiniz noktasında size teorik olarak bilgiler anlatılıyor ve izleyeceğiniz yöntemler konusunda sizi de ikna etmeye çalışıyorlar. Problemlerin üzerine kararlılıkla gitmeniz piyasaya güven veren bir duruş sergilemeniz isteniyor.
Ben de size Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den öğrendiğim ekonomi bilgilerimi paylaşarak, tedbir alınmazsa ülkemizi felakete sürükleyecek olan döviz kuru katliamını sona erdirmek için katkıda bulunmak istiyorum.
Bu yazım size ulaşır mı, ulaşmaz mı bilemem ama şundan eminim ki çözümler uygulanırsa, kendinizin de ülkemizin de şimdilik önünü açar ve oyunları bozarsınız. Yoksa efelenerek, gözdağı vererek döviz kurunda yaşanan olumsuzlukları düzeltmek mümkün değil, hatta belirsizliği arttırarak ekmeklerine yağ sürmüş olursunuz.
Siz de, biz de biliyoruz ki dövizin kapitalist ekonomilerde yükselmesinin en önemli nedenleri arasında;
1- İthalatın ihracatı geçmesi, dövizin dışarı çıkması sonucu piyasada dövizin azalması ve doğal olarak değerlenmesi, yani yükselmesi var.
2- Amerika başta olmak üzere kendi ülkelerindeki faizleri yükselterek, özellikle döviz rezervi az olan ülkelerden dövizi kendi ülkelerine çekerek, iç piyasanızda döviz ihtiyacı ortaya çıkarmaları… Hemen ardından sözde döviz almak istiyorlarmış gibi davranarak dövizi yükseltmeleri… Piyasada olmayan bir şeyin değeri artar anlayışı var.
3- Çok ani bir şekilde büyük çapta dövizin yurtdışına çıkmasının sağlanması nedeni önemli değil tabii ki, yine iç piyasanızda döviz ihtiyacı ortaya çıkarmaları ve dövizi başka bir şekliyle yükseltmeleri var.
4- Yine siyasi istikrasızlık sonucu gerçek yabancı yatırımcının ülkemize gelmemesi, iç istikrarsızlık sonucu turizm gelirlerini azaltarak döviz girdisinin engellenmesi de döviz değerini yükseltiyor.
Tabii ki daha birçok oyun var, yapacak bir şeyiniz yok. Kapitalist ekonominin kuralları bunlar, bunları siz biz oluşturmadık ama bu oyunun içerisinde iseniz, bu sistemin acımasız ve adaletsiz sonuçlarını yaşamak ve yaşatmak zorundasınız. Bu durumlarda efelenmek, bağırmak, kızmak çözüm değil tersine onların istediği belirsizlik ortamını daha da derinleştirmiş olmaktır. Sonuçta nereye mi götürürler işi? Her sıkıştırıldığınızda kocaman bir siyasi ve ekonomik tavizler vermeye… Sayın bakanım!
Kalıcı ve gerçek çözüm nasıl olur diye seslenmenizi duymak istiyorum? Onu da söyleyelim, dünyada kabul bulmuş, özellikle Çin ve Rusya'nın bire bir uygulamaya çalıştığı Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den sormak öğrenmek lazım… Kaybedecek bir şeyiniz kalmadı benden söylemesi… 
Gelelim mevcut durum için çözüm önerilerimize… Döviz kuru rejimi tercihi, her iktisat politika aracının kullanımında olduğu gibi, ekonomik etkiler doğuracaktır. Rasyonel bir döviz kuru rejimi doğal olarak, rejimin özelliklerinden kaynaklanan beklentileri de içinde barındırmak zorundadır. Teorik ele alındığında siz ve kadronuzda mutlaka biliyorsunuz ki, döviz kuru rejimlerinin makroekonomik etkilerinin oldukça tartışmalı konu olduğudur. Sadece şunu söyleyip bırakacağım kapitalist iktisatçılara, döviz kuru sistem tercihinin tartışmalı olduğu fikrinin bile bilerek yapılmasıdır.
Nedenleri malum… O halde kabaca iki alternatifiniz var kapitalist sistemde: Ya sabit döviz kuru rejimi, ya da dalgalı (esnek) döviz kuru rejimi… Hadi bir de bunların arasında olanlar… İşin gerçeği ikisi de kendi sistemleri içerisinde ekonomilere çözüm olmamıştır. İkisinin de ortak özelliği, bazı ekonomik düzelmelere olanak verirken bazı ekonomik yapıları bozmaktadır.
O halde can alıcı soru şu: Şu an hangi kur sistemi ne olmalı? Ülkemizin gelişmişlik düzeyi dikkate alınarak, belirli süreliğine en az zarar edeceğimiz döviz kuru rejimi sabit döviz kuru rejimidir diyoruz.
Şimdi nedenlerini ve sonuçlarını anlatacağım:
1- Sabit döviz kurunun en önemli avantajının fiyat istikrarını sağlamada bir araç olarak kullanılmasıdır.
2- Para politikası üzerindeki oynaklığa son vererek enflasyonist beklentilerin aşağı çekilmesidir.
3- Ola ki cari açıkların sürdürülemez hale gelmesi durumunda, devalüasyon aracılığıyla hükümete kurlara tekrar müdahale imkanı sunmasıdır.
4- Başta döviz kuru hareketliliğini en aza indirerek, ekonomik büyüme üzerinde olumlu etkisinin olmasıdır.
5- Döviz kuru istikrarının sağlanması ve beklentilerdeki belirsizliğin ortadan kalkması ve ticaret ve yatırımlara güven vermesidir.
6- Maalesef sanayi, ileri teknoloji, enerji ihtiyaçlarında dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bundan dolayı, ithalatta enerji maliyetlerinin öngörülür olmasını, sanayii ve teknolojik ürünlerin ithalatında, kolaylık sağlaması gibi faydaları söylenebilir.
Peki, bunlar kalıcı çözüm mü? Tabii ki değil…
Kalıcı çözümü bir sonraki yazımızda anlatacağız.
 
Ahmet Berber / diğer yazıları
Pompacılar da işin içinde
90 milyon liralık 'slip' vurgunu
Cenazeye Özgür Özel'in de katılması bekleniyor
Erdoğan'ın sırdaşının acı günü
'11 sene oldu yarım dakika unutmuş değilim'
Oğlunun gömleğiyle hasret gideriyor
Batı ve Rusya'nın karşılıklı hamleleri ne anlama geliyor?
Üçüncü Dünya Savaşı kapıda
Aksa Şehitleri Hastanesinden "yakıt yardımı" çağrısı
İsrail Gazze'de yine gazeteci öldürdü
Öğrenci gezisi felaketle bitiyordu
25 kişi yaralandı
Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de
Kritik kuruma başkan atadı
Emperyalistlerin sandalından Deniz Gezmiş’i anmak
Deniz Gezmiş ve arkadaşları neyin mücadelesini, niçin ve kimin için verdiler?
Öğretmenler isyan etti, Erdoğan'dan açıklama geldi
'Kanun teklifi vereceğiz'
Üyelik ve ilave hakları içeren tasarı kabul edildi
BM'den kritik Filistin adımı
DİSK-AR: Geniş tanımlı işsiz bir yılda 1.2 milyon kişi arttı
İşsiz sayısı 9.5 milyon kişiye ulaştı
Kritik iddianame sonrası sürpriz temas
Baş başa görüşme 1 saat sürdü
Şimşek, 'Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu'nda konuştu
"Sonuç alacağımıza inanıyoruz"
Gazze'deki son hastane 48 saat içinde hizmet dışı kalacak
Acilen yakıt sağlanmalı
Erdoğan'dan yeni anayasa mesajı
'Yumuşama önemli bir fırsat'
Pompacılar da işin içinde
90 milyon liralık 'slip' vurgunu
Cenazeye Özgür Özel'in de katılması bekleniyor
Erdoğan'ın sırdaşının acı günü
'11 sene oldu yarım dakika unutmuş değilim'
Oğlunun gömleğiyle hasret gideriyor
Batı ve Rusya'nın karşılıklı hamleleri ne anlama geliyor?
Üçüncü Dünya Savaşı kapıda
Aksa Şehitleri Hastanesinden "yakıt yardımı" çağrısı
İsrail Gazze'de yine gazeteci öldürdü
Öğrenci gezisi felaketle bitiyordu
25 kişi yaralandı
Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de
Kritik kuruma başkan atadı
Emperyalistlerin sandalından Deniz Gezmiş’i anmak
Deniz Gezmiş ve arkadaşları neyin mücadelesini, niçin ve kimin için verdiler?
Öğretmenler isyan etti, Erdoğan'dan açıklama geldi
'Kanun teklifi vereceğiz'
Üyelik ve ilave hakları içeren tasarı kabul edildi
BM'den kritik Filistin adımı
DİSK-AR: Geniş tanımlı işsiz bir yılda 1.2 milyon kişi arttı
İşsiz sayısı 9.5 milyon kişiye ulaştı
Kritik iddianame sonrası sürpriz temas
Baş başa görüşme 1 saat sürdü
Şimşek, 'Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu'nda konuştu
"Sonuç alacağımıza inanıyoruz"
Gazze'deki son hastane 48 saat içinde hizmet dışı kalacak
Acilen yakıt sağlanmalı
Erdoğan'dan yeni anayasa mesajı
'Yumuşama önemli bir fırsat'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.