Üç hadis

"Mümin ümmi de olsa akl-ı selim sahibidir" hadis-i şerifini okuyunca bir başka hadis-i şerif aklımıza geldi; "Mümin Allah'ın nuru ile bakar."Bir Allah dostu diyor ki; "Gerçek mümin ruhaniyeti galip olan kimsedir." Yani hevesleriyle hareket etmez, gönül gözüyle bakar, gönül kulağı ile işitir. Her neye bakarsa onun derinliklerine nüfuz eder. Bir şeye bakarken Allah'ın nuru ile bakar. Müminin kalbi Allah'ın (cc) nuru ile dopdoludur, işte baktığı zaman bu nurun firaseti ile bakar.Dünyanın fani lezzetlerine aldanışımız, nefsimizin esiri olmamız bu firasetten, basiretten yeterince yararlanamayışımızın, Allah'ın nuru ile bakamayışımızın nedenidir.""Mümin Allah'ın nuru ile bakar" hadis-i şerifinin ilk kısmını hatırlayalım; "Müminin firasetinden sakınınız." Firaset hemen anlama, çabuk kavrama manalarında. Bu nedenle, mümin ümmi de olsa selim akıl sahibidir.Yine Tasavvuf büyükleri derler ki; "Eğer Rasulullah Efendimizin yolunda daim ve ısrarlı olursak, bu nurlar işte o zaman inkişaf eder (Manevi bir sırrın veya halin görünmesi, açılma, meydana çıkma) ve mümin de bundan faydalanır. Kulun Allah ve Peygamber yolundan ayrılması nurun örtülü ve kapalı kalmasına neden olur.Biz bu iki hadis-i şerifi bir başkasına bağlamak istiyoruz; "Mümin müminin aynasıdır".Aynanın görevi nedir? Hoş olanı ve olmayanı ayırt ettirmek, farkına vardırmak, buna göre görünene bir çeki düzen verilir. İşte bir mümin başka bir mümine bakınca hem kendi güzelliklerini görür, hem de kusurlarını. Tabii firasetimiz varsa, gerçekten görmek, bazı kusurları düzeltmek gayesindeysek. Böyle bir kavrayışa, iç görüye sahip olmak herhalde yine Rasulullah Efendimize tâbi olmaya bağlı. Zahiri edeplere tâbi olmak belki çoğumuzun başarabileceği bir şey ancak ya batıni (görünmeyen, içimize ait) edepler?Merhaba sevgili okuyucular, Tasavvuf büyüklerinin sofrası öyle bir sofra ki hani derler ya bir türlü doyulmuyor, bu sofradaki her lokma helal, bu sofraya gelen iyi ki geldim diyor. Acaba daha nasıl yararlanabilirim diye habire araştırıyor, okuyor, inceliyor. Allah böyle bir iştahı arttırsın.Yazının mutfağındayız. Ulaşabildiğimiz her köşeye bucağa gönülden selam olsun.