logo
11 HAZİRAN 2024

Tarih boyunca mazlumların sığınağı olmuşuz

28.07.2006 00:00:00
Tarih boyunca, zulme uğrayanların sığınacakları ilk kapı olarak gördükleri Türkler, bugüne kadar yüzbinlerce mazluma kucak açtı Hiçbir ayrımapmadan, gördükleri zulümden kaçan binlerce kişiyi bağrına basarak insana verilen değeri en iyi şekilde sergileyen Türkler, örnek tutum ve tavrıyla tarihteki en büyük insanlık derslerini veren millet oldu. İspanya'da zulme uğrayan Müslüman ve Yahudiler, Osmanlı Devleti'negönderdikleri bir elçi ile içler acısı durumlarını anlatır ve yardım isterler. Osmanlı Devleti, 1505 yılında İspanyol sahillerini vurmak için Kemal Reis kumandasında bir filo gönderir, zulme uğrayan bir kısım Müslüman ve Yahudi Türkiye'ye getirilerek ve katliamdan kurtarılır. İspanya'daki insanlık dramı ve yapılan zulümler iyice artınca Kaptan-ı Derya ve Cezayir Beylerbeyi Kılıç Ali Paşa'ya gönderilen bir fermanla İspanya'da zulme uğrayanlara yardım edilmesi emredilir.Birçok Müslüman ve Yahudi'nin, İspanya'dan önce Afrika sahillerine aktarıldığı daha sonra bunlardan bir bölümünün Adana, Tarsus gibi sancaklara yerleştirildiği tarihi kaynaklarda yer alıyor. Zulümden kaçarak sığınan bu insanlar, durumlarını toparlayıp verimli hale gelene kadar 5 yıl vergiden muaf tutulurlar. Sığınanlar padişahın misafiri oldularAvrupa'da katı yönetimlere karşı koyma ve hürriyet cereyanı sırasında ayaklanan beş bin Macar ve Polonyalı da zulümden kaçarak 1849'da Türklere sığındı. Osmanlı Devleti'nin savaşı göze alarak sığınan bu mültecileri vermemesi, bir insanlık destanı olarak tarihe geçti. Tarihi kaynaklara göre, 18. Asırda Macar lider Lajos Kossuth, uğradıkları zulümden kurtulmak için dönemin Padişahı Sultan Abdulmecid'e bir mektup yazarak kendisi ve arkadaşlarına kucak açılabilme imkanının olup olmadığını sorar. Sultan Abdulmecid'in, mültecilerin kendi misafirleri olduğunu belirterek saçlarının bir teline zarar gelmesini tebaasından 50 bin kişinin kurban edilmesine yeğleyeceğine dair garanti vermesi sonrası, 5 bin Macar ve Polonyalı mülteci Türk topraklarına iltica eder. Macar ve Lehlerin Osmanlı Devleti'ne iltica etmesinden sonra Rusya ve Avusturya devletleri, baskı yaparak mültecilerin kendilerine verilmesi hususunda ısrar ederler ve hatta Ruslar, mültecilerinin verilmemesi halinde savaş açacakları tehdidinde bulunurlar. Rusya ve Avusturya'nın isteklerinde direnmeleri üzerine genç Padişah Sultan Abdülmecid'in, büyük bir insanlık dersi vererek "tahtımı veririm, başımı veririm, fakat devletime sığınanları asla geri vermem" şeklindeki sözleri tarihe kaydedilir. Osmanlı'ya sığınan Polonyalılar, İstanbul, Halep, Vidin ve Silistre'ye yerleştirilirken, Kossuth liderliğindeki Macarlar ise Kütahya'da misafir edilmiştir. Minnet konuşması Osmanlı'ya sığınan Macar lider Kossuth ve arkadaşları, 21 ay sonra Kütahya'dan ayrılarak Londra'ya giderler. Londra'da büyük bir coşkuyla karşılanan Kossuth'un burada yaptığı konuşmada, kendilerine sığınma hakkı veren Türklere minnettarlığını şu sözlerle ifade eder:"Bugünkü hayatıma ve hürriyetime sahipliğim, Avusturya ve Rusya'nın tehditlerine ve baskılarına rağmen beni ve arkadaşlarımı muhafaza eden Türkler sayesindedir. O Türkler ki, yüksek hislerle ve insan haklarına saygılı oluşlarıyla tüm tehditlere boyun eğmediler. Türk milleti bu yönüyle üstün bir güce sahiptir. Türklerin bugün ve istikbalde mevcut olması, Avrupa'nın ve insanlık aleminin yararınadır.Ben Türklerden gördüğüm lütuf ve saygının hatıralarıyla yaşıyorum." Ruslara da kucak açmışız1917 Bolşevik Devrimi sonrası ülkelerini terk eden Beyaz Ruslar, ilk durak olarak Türkiye'yi seçer. Rusya'dan kaçanları da engin hoşgörü ve misafirperverlikle kabul eden Türkler, kaçarken yanlarına hiçbir şey almayan Beyaz Ruslara yardım amacıyla Hilal-i Ahmer Cemiyeti tarafından onbinlerce göçmen için 1921 yılının ocak ayında "halk çorbası" kampanyası başlatır. Ayrıca, düzenlenen battaniye kampanyasıyla 1921 kışında binlerce Beyaz Rus'a yün battaniye sağlanır, sağlık sorunlarının çözümü için çeşitli fonlar oluşturulur. Sayıları 150 ila 200 bin arasında olan Beyaz Rusların Türkiye'yi seçmelerinde en büyük neden ise engin hoşgörü ve misafirperverliktir. Yazar Jak Delon, kaleme aldığı "Beyoğlu'nda Beyaz Ruslar" adlı eserinde Türkiye'ye kaçan Beyaz Rusların hayatını anlatırken, o dönemleri yaşayanların anılarına da yer veriyor. Eserde bir Beyaz Rus,Türkiye'yi seçme nedenlerini, "Rusya'dan kaçarken hep şunları düşündük: İspanyol engizisyonundan kaçan Yahudilere kapılarına açan tek ülke olan Türkiye, 1920'lerde bizi de geri çevirmeyecektir" sözleriyle özetliyor. 1905 yılında Çarlık Rusyası'ndaki meşrutiyet devrimi sırasında, ülkelerinden kaçmak zorunda kalan 30 bine yakın Rus'un da Türkiye'ye sığınarak hayatlarını kurtarabildikleri tarihi kaynaklarda yer alıyor.Güvenecekleri tek adres İkinci Dünya Savaşı sırasında zulme uğrayan binlerce insan yine Türkiye'ye sığınır. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden 10 bini aşkın insanın, öldürülme ve eziyet görme korkusuyla kendilerini güvencede hissedebilecekleri tek ülke olan Türkiye'ye geldikleri biliniyor. Hitler döneminde siyasi ve ırkçı nedenlerle işlerinden olan, sanatlarını icra edemez hale gelen ve onun da ötesinde hayatları tehlikeye giren binlerce Yahudi kökenli ya da sosyal demokrat düşünceye sahip Alman, 1933'ten itibaren gidecek ülke ararken, aralarında bilim adamı, mimar, mühendis, sanatçıların da bulunduğu birbölümü Türkiye'ye sığınır. Alman mültecilerden çoğu, genç Türkiye Cumhuriyeti'nde özellikle üniversiteler de önemli görevler alırlar. Hitler rejiminden kaçarak Türkiye'ye sığınan yaklaşık bin Alman mültecinin üçte ikisi, 2. Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra Amerika ve İngiltere'ye yerleşir, bir bölümü Almanya'ya geri dönerken 28 Alman da Türkiye'yi vatan olarak seçer. Sovyetler Birliği'nin 1979'da Afganistan'ı işgali sonrası sonrası ülkeden kaçan milyonlarca Afganlıdan yaklaşık 4 bin kişi Türkiye'ye göç etti. Birinci Körfez Savaşı sırasında da Saddam'ın korkusuyla Türkiye'ye kaçan  binlerce Peşmerge, kurulan mülteci kamplarında en iyi şekilde misafir edildi. Bulgaristan'da Jivkov rejiminin baskı politikası nedeniyle 300 binin üzerinde Türk yine anavatana sığınmak zorunda kaldı. Türkiye, Sırp zulmünden kaçan Kosovalılara da kucak açtı.
O görüşme gerçekleşti
Erdoğan Sinan Ateş'in eşi ile görüştü
Hem işgalci hem gaspçı
İsrail Filistin'in parasına da çöküyor
Beklenen görüşme gerçekleşti
Özel ve Erdoğan ne konuştu?
Blinken, İsrail'in muhalif liderleriyle görüştü
Liderler 'maksimum baskı' istiyor
İsrail öldürmeye devam ediyor
BMGK'da ateşkes kararı çıkmıştı
Havalimanları 5 ayda 82 milyon yolcuya hizmet verdi
Uçak trafiği yüzde 8.4 arttı
Sinop'ta feci kaza
2'si doktor 4 kişi öldü
Vatandaş gıdaya para ayıramıyor
En fazla pay kiraya gidiyor
Tekstil atölyesinde facia
11 yaşındaki çocuk işçi can verdi
Kokoreçte müthiş iddia
İthal bağırsak yerli diye satılıyor
Yerli de değil, milli de!
İthal ettiği paslanmazı inceltiyor!
Denemekte fayda var
YKS'nin en ilginç sorusu
BMGK'dan bir ilk
Gazze için ateşkes kararı
Ünlü müteahhitten çarpıcı açıklamalar...
'İnşatta maliyet işini ben de anlamıyorum'
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
O görüşme gerçekleşti
Erdoğan Sinan Ateş'in eşi ile görüştü
Hem işgalci hem gaspçı
İsrail Filistin'in parasına da çöküyor
Beklenen görüşme gerçekleşti
Özel ve Erdoğan ne konuştu?
Blinken, İsrail'in muhalif liderleriyle görüştü
Liderler 'maksimum baskı' istiyor
İsrail öldürmeye devam ediyor
BMGK'da ateşkes kararı çıkmıştı
Havalimanları 5 ayda 82 milyon yolcuya hizmet verdi
Uçak trafiği yüzde 8.4 arttı
Sinop'ta feci kaza
2'si doktor 4 kişi öldü
Vatandaş gıdaya para ayıramıyor
En fazla pay kiraya gidiyor
Tekstil atölyesinde facia
11 yaşındaki çocuk işçi can verdi
Kokoreçte müthiş iddia
İthal bağırsak yerli diye satılıyor
Yerli de değil, milli de!
İthal ettiği paslanmazı inceltiyor!
Denemekte fayda var
YKS'nin en ilginç sorusu
BMGK'dan bir ilk
Gazze için ateşkes kararı
Ünlü müteahhitten çarpıcı açıklamalar...
'İnşatta maliyet işini ben de anlamıyorum'
Kuralları ihlalde ustalar!
'Dışardaki menü fiyatlarıyla içerdekilerini karşılaştırın'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.