Rüya gördüm... Büyük bir topluluk içindeydim... Şeytan da orada idi... Onu öldürmek istedim, bana şöyle söyledi:"Beni neden öldürmek istiyorsun?... Benim ne günahım var? Eğer bir şey olacaksa, onu hayra çeviremem... Yine bir şey hayır olarak kalacaksa, onu da şer yapmaya gücüm yetmez... Benim elimde ne var?..." Tipi erkekle kadın arası bir haldeydi. Güzel konuşması (! ) vardı.. Yüzü buruşuktu.. Çenesinde biraz kıl vardı. Görünüşü çirkindi. Biçimi sevilecek gibi değildi. Sonra, yüzüme baktı, hafifçe utanarak gülümsedi.. Bu vak'a: Hicri, 12 Zilhiccenin 516. pazar gecesi oldu.İMAN SAHİBİNİ TECRÜBEAllah, kulunu imanı nisbetinde dener. Bu böyledir. İman yükseldikçe denenme nisbeti o derece artar. Büyür... çoğalır... Resul'ün imtihanı, nebininkinden büyüktür. Çünkü, imanı üstündür.. Nebinin başına gelen de bedelin başına gelenden ağırdır. Bedelin iptilası da velininkinden zordur. Çünkü iman bakımından da veliden ileridir.Velhasıl herkes imanı nisbetinde denenir. Şu hadis-i şerif, bu durumu çok güzel anlatır: "Biz peygamberler zümresiyiz, belanın en çoğu bize verilmiştir... Sonra sıra ile..." Allah-ü Taala bunların gaflet yoluna sapmalarını istemez. Daima huzur içinde olmalarını arzu eder. Bu sebeble büyüklere belaya karşı tahammül verir... Çünkü Hakka koşarlar. Seven sevdiğinden başka bir şey istemez. Bela bunların kalbinde bekçidir. Nefislerin de bağıdır. Onları asıl matlup olan Hak'tan başkasına sığınmaktan esirger...