Senetle konut alırken risklere dikkat
TÜSODER Emlak Komisyonu Başkanı Kolçak, senetle konut satışının beraberinde ciddi riskler getirdiğine işaret ederek, "Tüketici mağdur olmamak veya dolandırılmamak için çok dikkatli olmalı" dedi.
27.11.2016 00:00:00
Tüketici dernekleri ve hukukçular, son dönemde artan senetle konut alımında vatandaşların mağdur olmaması için çeşitli uyarılarda bulundu. Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak, her ne kadar son dönemde düşüş olsa da konut kredisi faiz oranlarının hala yüksek olduğunu belirterek, projelerden konut alan tüketicilerin, inşaat şirketlerinin kendi bünyelerinde uzun vadeli senet ile yaptığı ödeme alternatiflerini tercih ettiğini belirtti. Faiz ödemek istemeyen veya bu konuda hassasiyeti olan bazı vatandaşların son dönemde müteahhit veya inşaat şirketinden senetle konut almaya yöneldiğini, bu şekildeki alımların arttığını ifade eden Kolçak, senetle maket üzerinden konut alan tüketicinin inşaat şirketinin güvenilirliğini sorgulaması gerektiğini ifade etti. Kolçak, "Araştırmak lazım. Bu müteahhit veya şirket daha önce kaç proje teslim etmiş, hakkında şikayet olmuş mu? Devam eden davaları var mı? Tanınıyor mu? Alıcının bu soruların cevabını araması lazım" şeklinde konuştu.
6502 sayılı Tüketici Kanunu'nun maketten konut satışlarını düzenlediğini ancak kanunun piyasada tam olarak uygulanmadığını öne süren Kolçak, inşaat şirketinin tamamlama sigortası veya hak ediş, banka teminatı gibi inşaatın yapılamaması durumunda tüketiciyi garanti altına alan teminatlardan birini vermesi gerektiğini ancak uygulamada sadece bağlı kredinin kullanıldığını söyledi.
Bankanın kredi verip vermediği de sorgulanmalı
TÜSODER Emlak Komisyonu Başkanı Kolçak, tüketicinin konut alacağı inşaat şirketinden yapı ruhsatının olup olmadığını öğrenmesi gerektiğini belirterek, banka kredisi kullanılmaması ve senetle şirkete borçlanılması durumunda bankanın söz konusu projeye kredi veriyor olmasının büyük önem taşıdığını ve bunun sorulması gerektiğini vurguladı. Kolçak, şöyle devam etti: "Kredi kullanılmayacak olsa da bankanın kredi vermediği konut projelerinden uzak durulması gerekir. Senetle borçlanma yapılırken mutlaka senetler nama yazılı olmalı ve her taksit için ayrı ayrı senet yapılmalıdır. Doğru senet yaparak da tüketici kendini teminata alabilir. Müteahhidin inşaatı bitirememesi durumunda nama yazılı olan senetler ödenmeyebilir ancak emri havalesine yazılı olanlar piyasada üçüncü kişiler tarafından kullanılacağı için tüketici ödemek zorunda kalacaktır."
Tapuda önlem alın
Gayrimenkul Hukuk Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel de piyasada bu bu işi yapan herkesin "sağlam" olmadığını, bu durumun da tüketicileri senetle konut alımına yönlendirdiğini ifade eden Yüksel, senetle konut alımlarında müteahhidin iflası, projeyi bir başkasına devretmesi veya kötü niyetli olması halinde tüketicilerin konutlarını alamaması gibi durumların ortaya çıktığını anlattı. Yüksel, vatandaşın mağdur olmaması için dairenin tapu kaydına satışın vadeli yapıldığı ve 'şu senetlerle ödeneceğinin' yazılmasının önemli olduğunu, söz konusu ibarenin tapuya müteahhit ile anlaşılarak konulabildiğini söyledi
6502 sayılı Tüketici Kanunu'nun maketten konut satışlarını düzenlediğini ancak kanunun piyasada tam olarak uygulanmadığını öne süren Kolçak, inşaat şirketinin tamamlama sigortası veya hak ediş, banka teminatı gibi inşaatın yapılamaması durumunda tüketiciyi garanti altına alan teminatlardan birini vermesi gerektiğini ancak uygulamada sadece bağlı kredinin kullanıldığını söyledi.
Bankanın kredi verip vermediği de sorgulanmalı
TÜSODER Emlak Komisyonu Başkanı Kolçak, tüketicinin konut alacağı inşaat şirketinden yapı ruhsatının olup olmadığını öğrenmesi gerektiğini belirterek, banka kredisi kullanılmaması ve senetle şirkete borçlanılması durumunda bankanın söz konusu projeye kredi veriyor olmasının büyük önem taşıdığını ve bunun sorulması gerektiğini vurguladı. Kolçak, şöyle devam etti: "Kredi kullanılmayacak olsa da bankanın kredi vermediği konut projelerinden uzak durulması gerekir. Senetle borçlanma yapılırken mutlaka senetler nama yazılı olmalı ve her taksit için ayrı ayrı senet yapılmalıdır. Doğru senet yaparak da tüketici kendini teminata alabilir. Müteahhidin inşaatı bitirememesi durumunda nama yazılı olan senetler ödenmeyebilir ancak emri havalesine yazılı olanlar piyasada üçüncü kişiler tarafından kullanılacağı için tüketici ödemek zorunda kalacaktır."
Tapuda önlem alın
Gayrimenkul Hukuk Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel de piyasada bu bu işi yapan herkesin "sağlam" olmadığını, bu durumun da tüketicileri senetle konut alımına yönlendirdiğini ifade eden Yüksel, senetle konut alımlarında müteahhidin iflası, projeyi bir başkasına devretmesi veya kötü niyetli olması halinde tüketicilerin konutlarını alamaması gibi durumların ortaya çıktığını anlattı. Yüksel, vatandaşın mağdur olmaması için dairenin tapu kaydına satışın vadeli yapıldığı ve 'şu senetlerle ödeneceğinin' yazılmasının önemli olduğunu, söz konusu ibarenin tapuya müteahhit ile anlaşılarak konulabildiğini söyledi