Satmayan ve yatmayan konuşmalı

Özellikle son AKP iktidarıyla birlikte başlayan süreçte askerin konuşması bazı kimseleri rahatsız etmeye devam etmektedir. Türk milletinin moral değerleri yerle bir olmuşken, iktidar ABD'ye teslimiyetçi tavrı sayesinde ciddi bir kınama bile yapamazken, millet kendini sahipsiz hissettiği bir zamanda bu vatanı "satmayanlar ve yatmayanlar" konuşmakla milletimizin yüreğine su serpmektedirler. ***Askerin konuşmasından kimlerin rahatsız olduğuna dikkatle bakılmalıdır. Bu milletin huzurunu temin eden, her türlü mücadelede bulunan, gerektiğinde gözünü kırpmadan canını veren asker bu milletin en güvendiği kurumdur. Onun konuşmasından ve güçlü bir tavır sergilemesinden olsa olsa düşüncesi işgal edilmiş beyinler rahatsız olurlar.***Görülen lüzum üzere düşüncelerini milletiyle paylaşmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yapılan açıklamada özellikle altı çizilen  şu uyarılardan, Allah için rahatsız olacak ne var. "Türk Silahlı Kuvvetleri, terörle mücadele konusunda sarsılmaz bir kararlılığa sahiptir ve bu tür saldırılara gereken cevabı vereceği tartışılmaz bir gerçektir.Türk Silahlı Kuvvetlerinin beklentisi; bu tür terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir." ***İktidar sahiplerinin AB uyum yasaları adı altında çıkardığı kanunlarla ulusal güvenliğimiz tehdit altında kalmıştır. Terör her geçen gün artmış; ajanların, misyonerlerin, ekonomik ve siyasi anlamda küresel aktörlerin her yönden taarruzu ile karşı karşıya kalınmıştır. Ülke manzarası bu ahval üzere iken milletimizi, güvenliğini ilgilendiren konularda uyarmaya çalışan askerimizin konuşmasından kimsenin rahatsız olmaya hakkı yoktur.***Eğer bu vatan hakkında sahiplik söz konusu ise en çok onların konuşma hakkı vardır. Ülkemizde güvenle yaşayabiliyorsak, can siperane mücadele veren, cephelerde nöbet tutan askerimizin sayesindedir. Minnet borçlu olduğumuz askerimizi rencide etmek yerine onların beklentisi olan; "terör olaylarına karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesi" konusunda, herkesin fikrini ortaya koyup, gerekenlerin yapılması lazımdır. Herkesin eli yüreğinde şehit haberlerini bekleme noktasına gelindiği şu günlerde; "o susmalı bu konuşmalı" denecek zaman değildir. Zaman birlik zamanıdır. Zaman; asker-sivil, devlet-millet , bir bilek bir yürek olma zamanıdır.